Bugünkü konumuz Düzce’de tarihi bir adım olan ‘uğurböcekleri’ olarak anılan minibüslere ve minibüsçülere ayırdık. Çünkü bu minibüsleri hepimiz bir şekilde kullanıyoruz. Hadiseye baktığımız zaman şu anda minibüs esnafı artan amortisman giderleri ve birçok sebepten dolayı çok zor durumda olduklarını söylediler. Yayın organlarımızda bu sıkıntının olduğunu haber haline getirmiştik.

Hadiseye şuradan bakalım. Bir kere Sayın Dr. Faruk özlü tarihi bir adım attı. Belediye bütçesinden 1 lira çıkmadan 30 milyon liraya yakın bir rakamla beraber bir yatırıma imza atıldı. Bu para esnafın birbirini teşvik etmesiyle beraber, hatta meslektaşlarımız dahi buradan minibüs aldılar.

Bu anlaşma yapıldığında akaryakıt fiyatları çok düşük bir seviyedeydi. Mazotun litresi 6 lira civarındaydı. Şu anda 22-23 lirayı gördü. Gerek amortisman gideri, gerek akaryakıt fiyatı. Bir araç ortalama ayda 6 bin 500 kilometre yol yapıyor. Bunun ekonomik karşılığına vurduğunuz zaman ayda 22-23 bin liralık mazot yakıyor. Son olarak anlaşılan garanti gelir de 23 bin lira civarındaydı. 31 bin lira civarına biraz giderildi. Amortisman ve şoför giderleri derken elde var sıfır. Bu konuyla ilgili şoförler eylem yapacaklarını ve kontak kapatacaklarını söylediler. Tam bu açıklamanın yapıldığı esnada da belediyede bir çalışma yapıldığını duyduk.

Görüştüğümüz belediye başkan yardımcısı Hasan Günden, ‘Şoförlerin talebiyle kendi hazırladığımız çalışma üç aşağı beş yukarı ölçüşüyor. Bu örtüşmeden dolayı esnafın da belediyenin de memnun olacağı bir noktaya geldik. Bunu da Sayın Faruk Özlü’nün onayına sunuyoruz ve bekliyoruz.’ dedi. Burada Ulaşım A.Ş. yetkilileri ‘Biz pandemi döneminde bu esnafa çalışmadıkları halde bir ödeme yaptık.’ Bunu bir kenara koyalım.

Bu hizmet hayata geçmeden önce belediyenin 300’e yakın şoförü vardı. Belediyenin otobüslerinin amortisman giderleri vardı ve her zaman da konu olmuştu. Pandemi dönemi olsaydı bu 250-300 şoförün bir aylık gideri 10 bin TL’den baz alırsak 2 milyon 500 bin TL civarında. Belediye ulaşım işini kendisi de yapsa bu şoförlere maaş ödeyecekti.

Bir de şuradan bakmak lazım. Önceki dönemdeki belediye otobüslerinin tamiri bakımı hakkında da birçok da şaibe, iddialar var. Takılmayan parça takılıyor, eski parça yeniymiş gibi takılıyor diye dedikodular da vardı. Oradan buraya baktığımız zaman şoförleri, otobüslerin amortisman ve yakıt giderleri belediyeye maliyeti neydi bu işin? Bundan 3 sene önceki sistemden bahsediyorum. Şimdi belediye buradan bir lira para ödemiyor. Sadece vadettiği parayı ödüyor. Belediye bu işi kendi yaparken ödediği parayla bugün şoför esnafına ‘Alın para kazanacaksınız. Kazandıran proje.’ Anlatılan projede aradaki fark uygunsa belediye bu işte kazançlı ve başarılıdır. Değilse de konuyu bakış açıcı noktasında yeniden değerlendirmek lazım.

Kaldı ki bugün bir şoförün belediyeye maliyeti 10-15 bin lira arasında. Çok akıllı bir yatırımdır. Yükünü çeken, külfetine katlanan nimetinden faydalansın. İzim şehir içinde zaman zaman kullandığımız, birçok insanın da her zaman kullandığı şehir içi ulaşımın yükünü ve derdini çeken şoför esnafının hakkının yerinin bulması lazım.

Bir şey dikkatim ekti. Esnaf diyor ki, ‘Biz Faruk Bey’e güveniyoruz ve inanıyoruz. Ancak bizim derdimiz ve taleplerimiz layıkıyla Faruk Özlü’ye iletilmiyor.’ Bu arada bu konu Hasan Günden’e hayırlı olsun gibi bir şey oldu. Adam hiç vakıf olmadığı bir konuda, bir hafta 10 günlük bir belediye başkanıyken iş önüne geldi. Sıkıntının büyüğünü çekti, çözümlemeye çalışıyor.

Önemli olan bu. Hayatta mutlu olmak için ya imkânlarını arttıracaksın ya da beklentilerini azaltacaksın. İmkanlar artmıyor, istekler de azalmıyorsa mutluluk burada hayal oluyor. Şoför esnafının maddi, manevi ve içtimaı ruh hali ne kadar iyi olursa hizmetin kalitesi de o kadar güzel olur.  Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili şoförün de belediyenin de vatandaşın da kazanacağı bir sonuç ortaya çıkacağına inanıyoruz.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ