Yaptıkları, yazdıkları, yorumladıkları ve programında ağırladığı isimlere sordukları ile her zaman Düzce kamuoyunun konuştuğu isim olan Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ı tüm yönleriyle anlatan yazı… Düzce’de spor camiası başta olmak üzere birçok kesimin yakından tanıdığı Yorumcu ve Köşe Yazarı Metin Köseer, son yazısında konuşulmayanları konuşan Ünsal’ı satırlara döktü.

Düzce’nin gelişmesi ve kalkınmasında önemli rol üstlenen basının doğru ve objektif haber anlayışının yanında yol gösterici ve hatalara karşı duruş sergileyen bir yapıda olması gerektiğini savunan ve bu  ilke doğrultusunda yüksek sesle doğruya ‘DOĞRU’, yanlışa ‘YANLIŞ’ demeyi bilen Gazeteci Sadullah Ünsal’ın Öncü Medya Grubu’nun yönetimine geldiği 3 yıldan bu yana Düzce’nin geleceği için mücadele verdiğini aktardı.

Düzce’yi yönetenlerin, siyasilerin ve kendini söz sahibi kabul edenlerin yorumlarını dikkatle takip ettiği, başarıları bazı çevrelerce kıskanılan ve önüne çekilmek istenen setleri bir bir aşmasını bilen Ünsal, şehrin köklü ve tanınmış ailelerinden Türkseven Ailesi’nden aldığı destek ve hayır duası ile Düzce ve Düzceliler’in menfaati için görevini layıkıyla yapmaya devam ediyor.

MESLEKTAŞIM SADULLAH ÜNSAL

Bu takdirlik çabayı yazısında anlatan Köseer’in “MESLEKTAŞIM SADULLAH ÜNSAL” başlığı altındaki yazısı şöyle:
“25 seneyi aşkın basın camiasında görev yapıyorum. Onlarca milletvekilleri, kaymakamlar, valiler,  belediye başkanları, siyasi parti başkanları, dernek başkanları, oda başkanları, birim müdürleri, şefler, amirler, memurlar, işçiler, basın mensubu kişiler tanıdım.

5 parmağın beşi bir olmadığı için her tanıdığım kişilerin çeşitli huyları, yapıları, davranışları, şekli ve şemalleri vardı. Yukarıda saydığım kişiler içinde kaprisli, kıskanç, sevimli, iyi niyetli, medyatik, artist, yalancı, harbisi, gösteriş meraklısı, taraflı, tarafsız, yanlı, acımasız, kuralcı ve kuralsızları vardı.

Düzce’de basın mensubu olunca insan sarrafı oluyorsunuz. 7’den 70’e herkesi tanıyor ve biliyorsunuz.

Her meslekte olduğu gibi bizim basın mesleğinde de çekememezlik ve kıskançlıklar var. Bizim meslekte herkes öne çıkmaya çalışır. Halbuki bizler basın mensuplarıyız bizlerin reklama ihtiyacı yok. Ama aramızda reklam yapmayı seven çok kişiler var. Bunları biz biliyoruz.

Sözüm ona Akçakoca’da gazetecilik mesleğine başlayan Sadullah Ünsal’dan bahsetmek istiyorum.

Yıllarını gazeteciliğe adayan ve birçok siyasetçi ile haşır neşir olan meslektaşım Sadullah son yıllarda Düzce’de ÖNCÜ RTV’de Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yapıyor. Yani tüm sorumluluk ona ait bulunuyor.

Sadullah kardeşim aynı benim gibi yıllarını basına adamış ve basınla haşır neşir olmuş birisidir.

Sadullah’ın basın hayatı Akçakoca Postası Gazetesi adlı gazete ile başladı. Akabinde Malumat adlı gazete ile devam etti. Yıllar birbirini kovaladıkça İHA Düzce Muhabirliği yaptı. Damla Gazetesi’nde köşe yazarlığında bulundu. Düzce MTV televizyonunda programlar yaptı. Hatta 2004-2009 yılları arasında hem muhabirliğe devam etti hem de Beyören Köyü muhtarlığı yaptı. Meslektaşım son olarak Düzce’de basın hayatına devam ediyor.

Meslektaşım Sadullah Düzce’ye geldiği zaman herkes yapamaz ve kısa zamanda Düzce’den gider gözüyle bakıyordu.

Zira Sadullah’ın bir özelliği vardı. Doğruysa doğru, yanlışsa yanlış derdi. Yani yapacağı haberi kesinlikle kısıtlamazdı. Kızacaklar, bağıracaklar, korkutacaklar diye düşünmez. O bildiği doğru ise o haberi ne yapar ne eder okuyucularına ulaştırır.

Yorumlu yorum programında bile gerçekleri anlatır ve kamuoyunu bilgilendirir. Yaptığı açıklamalarda yanlış veya ters bir şey varsa mahkeme yolları orada der.

Sadullah’ı seven ve sevmeyenler tabii ki var. Aynı benim gibi sevenim ve sevmeyenim var. Aynı sizler gibi seveniniz ve sevmeyenleriniz var.

Sadullah kardeşimi ben yıllardır hiç bırakmadım. Nerede olursa olsun telefonla görüşürdük. Meslektaşımın güvenilmez biri olduğunu herkes konuşuyor. Oysa bana göre Sadullah sizin bildiğiniz gibi biri değil.

Ben onu yıllardır tanıyorum ve ciğerini okuduğum için yaptığı haberler ve yorumlar bana gayet normal geliyor.

Sadullah’ın yaptığı haberler ve yorumlar bazı kişilerin işine gelmediği için Sadullah’a kızıyorlar. Bana kızanlar yok mu tabii ki var.

Özellikle basın camiasında Sadullah’ı eleştirenler var. Yani yanlış bir şeyler oluyorsa bazı kişiler mutlu olacak diye aferin mi diyelim.

Sadullah kardeşim doğruları, yanlışları, hataları söylüyor diye hain mi oluyor. Ne yapalım yani meydan boş mu kalsın.

Bazen Sadullah için yağcılık yapıyor diyenler var. Yağcılık yapmayan var mı? Herkes bir yol tutturmuş gidiyor. Düzce’yi düşünen yok.

Sadullah kardeşim 1-2 ay içinde gider diyenlere sözüm şu ki Sadullah 2 seneyi geçti hala Düzce’de ve aynı görevine devam ediyor. Şimdi herkes Sadullah’ı arayıp soruyor. Ekranlara çıkmak için çaba sarf ediyor.

Meslektaşım Sadullah’ı bana kötüleyen bazı kesimler şimdi onunla kol kola girerek çarşının içinde yürüyor. Ben kimlere güvenip güvenmeyeceğimi çok iyi bilen biriyim. Yani kimse beni yönlendiremez.

Sadullah kardeşim ile ilgili yazılarıma devam edeceğim. Daha anlatacak çok şeylerim var ama burada kesmek zorundayım.

Bu yazımı okuyanlar benim ne demek istediğimi anlamıştır. İnsanları azıcık rahat bırakın. Bazı kişilerin doldur boşalt dedikodularından dolayı Düzce’ye bir çivi dahi çakılmıyor. İnsanlarla uğraşacağımıza Düzce için uğraşalım. Düzce’nin halini görüyorsunuz. Daha ne diyelim?

Esenkalın…”