Düzce Belediyesi, basın kuruluşlarına ‘Halk ekmekte sona gelindi’ şeklinde bir haber servis etti. Yapılan açıklamaya göre Düzce’deki fırınlarla bir anlaşma yapılacak. Bu anlaşmadan sonra fırınlar buraya belirli miktar ekmeği bakkal veya diğer aracılara verdiği komisyonları düşerek maliyetine verecekler. Tabii herkesin kapasitesine göre. Gerçekten hammadde, akaryakıt, elektrik, doğal gaz ve personel maliyetlerine baktığınız zaman çok ciddi bir maliyet artışı var. Bu ekmeği biz kaç liradan yiyeceğiz? Şu anda ekmek Düzce’de 3 TL. Belki 2 liradan, belki 1.75 liradan yiyeceğiz. Artık bilemiyoruz.

Fakat biz bu haberi girdikten sonra vatandaştan talep geldi. Düzce’de en çok takip edilen medya kuruluşu biziz. Bu ekmek büfeleri sabah ve akşam belirli saatlerde çalışacak, gün içinde açık olmayacak. Öyle biliyoruz. Vatandaş diyor ki ‘Bu saatlerde burada simit de satılsın.’ Hepimizin sabah kahvaltısında tercih ettiği, iş yerine giderken aldığı simit satılsın talebi var. Fırıncılar buradan fedakârlık yapacaklar. Simit fırınları neden fedakârlık yapmasın? Bugün bir avuç, elinizde tuttuğunuz simidin fiyatı çıkmış 3 liraya. 1 ekmek fiyatına, 1 simit. ‘Her ne olursa olsun, simit fırınındaki poğaça ve simidi biz halk ekmekten istiyoruz. Bunu haber yapar mısınız?’ diyor vatandaş.

Sayın Faruk Özlü’ye sesleniyoruz. Halk ekmek büfelerinde vatandaş simit istiyor. Faruk özlü, misyonu vizyonu geniş, Düzce’de hiçbir şey eksik olmaz dedi ya bu yorumların özetini söylüyorum. O zaman bu simit satılan tezgâhlara bir baksın. Hiç simit aldı mı, hijyene hiç baktı mı? Bu simit tezgâhlarında simit satan insanların sosyal güvencesi var mı? Bunlar hep Öncü’nün yorum paneline gelenler. Bu anlamda da Düzce’nin siluetine ve turistik değerine hitap edecek yeni simit tezgâhları olabilir mi? Olabilir. Halk ekmek büfeleri beğenilmiş. Bunu elini yüzünü tutan istediği yerde istediği şekilde satamasın, bunun bir hijyeni, asaleti ve kıyafeti olsun diyor vatandaş. Bu işten müthiş paralar kazanılıyor. Vatandaşın halk ekmek büfelerinde simit satılması ve simit tezgahlarının daha hijyenik ve daha göze hoş bir görüntüye büründürülmesi talebi var. Biz de dillendirdik.

Esnaf dedik ya. Dün Düzce Esnaf ve Sanatkârlar Odaları (DESOB) başkanlığına aday olan Murat Geçici’nin basını davet ettiği yemeğine katıldık. Orada 2 tane husus dikkatimi çekti. Birincisi o yemeğe katılacak başkan ve adayları telefon edilerek tehdit gibi, baskı gibi bir şeyler oluşmuş. Yahu arkadaş! Bunlar ne kadar önemli koltuklarmış. Bunlar ne vazgeçilmez şeylermiş. Burada vazgeçilemeyen şeyin hizmet olması lazım.

Bir yerde bir kuaför dedi ki biz bu pandemi döneminde tek kullanımlık havlular alıyorduk. 10-15 kuruş. Pandemi gelince bunu mobilyacı dahi satmaya başladık. 500’e yakın kuaför esnafının tükettiği bu tek kullanımlık havlular için herkes harekete geçmiş. Fiyat yükselmiş. Gerek kuaförler odasının başkanının değişmesi gerekse de DESOB’un şu anki sürecinde esnaf şunu diyor: ‘O gün neredeydiniz? Ekonomik imkânınız yoktu da bizi neden arayıp sormadınız? Yeter artık! Bu milletin iradesi her şeyin üzerinde.’

Yine o kuaförler odasının seçiminde Ertan Taşlı yuhalandı. Ama dikkat edin. O Ertan Taşlı seçimi yaptı. 4 sene garantisi var. Yuhalansa ne olur, alkışlansa ne olur?  Ama sessiz sedasız yerinden. Eğer bugün bazı odalarda değişiklik olursa herkes aklını başına alır ve bundan sonraki süreçte daha duyarlı, daha makamı nefsi ve ego heveslerinden ziyade esnaf için kullanır. Değişimin ayak sesleri Akçakoca’da başladı. Seyyar Pazarcılar Odası’nda devam etti. Kuaförler Odası’nda safhaya çıktı. Dün akşam da bir değişimin sesleri geliyor. Ne olur ne biter onu biz bilmiyoruz. Kim kazanırsa kazansın önemli olan esnafa ve memlekete faydalı olmak. Esnaf olmazsa biz yokuz. Düğünümüzde bayramımızda esnaf var.

Bir haberden daha bahsedelim. Düzce Belediyesi minibüsçü esnafına bir teklif sundu. ‘Mazotunuzu karşılıyoruz. Bir miktar da para ödeyeceğiz.’ Bu teklif kazandıracak bir teklif olmalı ki ona yakın bir teklif. Çünkü bu ilanlarda büyük bir kazanç kapısı diye insanlara sunuldu. Onda da hayırlı bir noktaya adım adım gidildiğini görüyoruz. Kabul eden etmeyen artık onu zaman gösterecek. Minibüsçü esnafına tebliğ edildi. Aynı halk ekmekte olduğu gibi henüz resmi bir anlaşma yok. Umutlar yüksek, beklentiler fazla.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ