AK Parti Düzce İl Başkanı Mustafa Keskin, dün TBMM'de yaşanan olaylar ve CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren söylemleri hakkında basın açıklaması düzenledi. Ancak bu basın açıklamasındaki bir cümle Düzce’de faaliyet gösteren Oxijen Medya kuruluşu tarafından tahsilat aracı olarak kullanılmak istendi. Söz konusu kuruluşun temsilcisi İl Başkanı Keskin’den ödenmeyen faturaların hesabını sormaya kalktı ancak beklemediği bir cevap aldı. AK Parti Genel Merkezi şişik faturaları mercek altına aldı Bir önceki İl Başkanı Hikmet Keskin döneminde AK Parti İl Başkanlığı’na kesilen faturaların, kabarık bulunması üzerine Genel Merkez tarafından mercek altına alındığı ve karşılığı gösterilemeyen milyonlarca liralık faturaların askıya alındığı biliniyor. “Har vurup harman savurma dönemi bitti” Bu doğrultuda basın açıklamasının sonunda “Har vurup harman savurma dönemi bitti. AK Parti olarak Düzce’de hiçbir esnafa borcumuz yoktur” diyen AK Parti İl Başkanı Keskin’e soru yöneltmek için söz alan Oxijen Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Cingirt, şu ifadeleri kullandı: “Oxijen Medya’nın resmi olarak AK Parti’den alacağı var” “’Har vurup harman savurma dönemi bitti’ dediniz. Bunu söyleyerek geçmiş dönemdeki bütün il başkanlarını zan altında bıraktınız. Demek ki bu partide sizden önce her şey har vurup harman savruluyormuş. Konuşmanızda hiçbir basın kuruluşunun AK Parti’den alacağı olmadığını söylediniz. Bizim Oxijen Medya’nın resmi olarak AK Parti’den alacağı var. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?” “’Benim alacağım var’ diyerek alacaklı olunmuyor” Bu soru üzerine kendi döneminde hiçbir esnafa borcu olmadığının altını çizen Keskin, karşılığı gösterilemeyen faturalar için kimsenin “Alacağım var” diyemeyeceğiniz şu sözlerle vurguladı: “Ben bunları kanunlara ve tüzüğümüze dayanarak söylüyorum. Bakın AK Parti tarafından kabul edilmeyen faturalar vardır elinizde. Bu faturalar ile ilgili kanuni yollar bellidir. AK Parti’nin Düzce’de hiçbir esnafa şuan borcu yoktur. Eğer böyle bir iddianız varsa yetkili yerlere başvurursunuz. Benim sizden bir alacağım varsa ve alamıyorsam sizi icraya veririm veya kanuni yollara başvururum. Yoksa öteki türlü “benim alacağım var” diyerek alacaklı olunmuyor. Öyle bir dünya yok. Eğer böyle bir belgeniz varsa yetkili merciler bellidir. Alacağınızı almak için başvuracağınız yerler bellidir. Siz bunu yaptınız ve cevabını da aldınız. Biz burada yanan bir ampulün bile hesabını yapıyorum. Kendi evimde nasıl davranıyorsam burada da öyle davranıyorum. Biz kimseye ulufe dağıtmıyoruz. Biz öyle bir teşkilat değiliz. Kendi evimizde bir ışığı nasıl söndürüyorsak burada da öyle yapıyoruz.”