Bizim çocuklarda acımak yok. Bu sezon Düzce’ye gelen bütün takımların akıbeti aynı. Bayrampaşa takımı da tıpkı kendi Facebook hesaplarında söyledikleri gibi paşa paşa Düzce’ye geldi, klasik iç saha menümüzü yedikten sonra paşa paşa evine döndü. Böylece 15 takım bu menüden nasibini alırken, kalan 3 takıma da 18 Temmuz menüsünü tattırmak için sabırsızlıkla bekliyoruz.

Bayrampaşa bu sezon 14 deplasman maçının 10’undan puanla dönen, zor gol yiyen, yeni hocası Kemal Kılıç’la yükselişe geçmiş bir takımdı. Ancak eksik oyuncuları nedeni ile sıkıntılı bir şekilde geldiler Düzce’ye. Karşılarında her gelen takıma aynı tarifeyi uygulayan, Türkiye liglerinin iç saha canavarı Düzcespor vardı. Son Şile Yıldız maçına göre 3 değişiklikle sahadaydık.

Savunma pandeminin en önemli ismi Recep Kalkan’ın yokluğunda ilk kez birlikte oynayacak olan Onur Şirin – Berkehan Biçer ikilisi ‘Uyum sorunu yaşar mı?’ sorusu akıllardaydı. Santrafor mevkiinde ise hocamız Yavuz İncedal’ın elinde iki değerli isim var. Her ikisinden de vazgeçemediği için Murat Gürbüzerol ve Timur Kosovalı’yı sırayla dinlendirerek kullanmayı tercih ediyor. Ben açıkçası bu iki tecrübeli santrforun birlikte oynadıklarında neler yapabileceklerini de görmek isterdim.

HIRS, MOTİVASYON, OYUN DİSİPLİNİ

Yavuz İncedal ve yardımcılarının sezon başından beri yerleştirmeye çalıştığı bu 3 önemli faktör futbol takımlarının başarı anahtarıdır. Düzcespor takım halinde bunu başarıyor. Bayrampaşa maçına da aynı ciddiyet ve özgüvenle başlayan takımımız ilk yarıda olumsuz hava şartları ve özellikle rüzgârın etkisiyle fazla etkili olamadı. Pas trafiğinde sorunlar yaşayan ekibimiz, akan oyunda pozisyon üretmekte zorlanırken, uzaktan şutlarla rakip kaleyi yokluyordu. İkinci yarıda hem doğal rüzgârı hem de taraftarın rüzgârını arkasına alan lider, topu yere indirip pas trafiğini oturtunca gol kokusu gelmeye başladı.

OĞUZHAN ERDOĞAN (10 NUMARA) YİNE FARK YAPTI

Önce penaltıyı alarak Nevzat Bilen’in’ın penaltısına adeta asist yapan Oğuzhan Erdoğan 1-0’ı sevmiyor. Tıpkı Şile Yıldız maçında olduğu gibi aynı ikiliyi sahnede gördük. Oğuzhan Erdoğan rakip ceza alanına yakın bölgede aldığı topu akıllı bir şekilde saklayarak defansı üzerine çekti ve deparını gördüğü M.Enes Erdem’in önüne öyle güzel bıraktı ki M.Enes Erdem bu şık pası önce kontrol edip sonra kalecinin soluna bırakarak bugüne kadar sadece 165 dk. süre almasına karşın 4. golünü rakip filelerle buluşturmuş oldu. Bizim takım topun arkasına doğru bir şekilde geçip, kaptığı toplarla hızlı geçiş oyununu tempolu uyguladığında daha farklı oluyor.

BU İŞ ERKEN BİTECEK GİBİ

Ligin boyu iyice kısaldı ve önümüzde 6 maçlık bir periyod kaldı. En yakın rakibimiz İskenderunspor la aramızdaki puan farkını 9’a çıkardık ve bu takımla kendi sahamızda oynayacağız. Artık her şey bizim elimizde. Şimdi ilk maçımız olan Elazığ deplasmanı rakiplerin gardını tamamen düşürmek açısından çok önemli. Bu maçta alınacak 3 puan, hemen ardından evimizde oynayacağımız İskenderunspor’u mental olarak tamamen düşürecek ve Düzce’ye son derece moralsiz gelmelerini sağlayacaktır. Zaten Düzcespor’un ikinci devredeki göz kamaştıran performansı ile dengeleri bozulan rakiplerimizin; alınacak bir Elazığ galibiyeti ile tamamen havlu atmaları muhtemeldir. Özetle önümüzdeki Elazığ ve İskenderun maçlarının kazanılması bu işi bitirecektir. Bu gidişle benim hayalim olan 81 puana da ulaşmak için kalan 6 maçta 4 galibiyet ve 2 beraberlik yeterli olacak.

İSTATİSTİKLERİN KRALI DÜZCESPOR

Düzcespor Türkiye liglerinde 3 alanda liderliğini sürdürüyor. İç sahada 15 maçta 15 galibiyet ile profesyonel liglerin 1 numaralı takımı olurken; sezon boyunca 30 maçta 21 galibiyet ile sağladığı % 70 galibiyet yüzdesi ile ve de ikinci yarıda 12 maçta 31 puan alarak maç başına 2.58 puan ortalaması ile zirvede yer almaya devam ediyor.