Efendim gündemimiz Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri. Herkes kendi anlayışında bilincinde memlekete Düzce'ye faydalı olmak adına bu mücadeleyi veriyor…

Bu işi hizmet olarak bakan var, külfet olarak bakan var, nimet olarak bakan var menfaat olarak bakan var…

Bakmak başka görmek başka! Ama herkes bir yerden bakıyor ve mücadelesini veriyor.

Adaylar kim? Adaylar; mevcut aday Tuncay Şahin, İş İnsanı Ahmet Mutlu, yine iş insanı Ahmet dertli, iş insanı Erdoğan Bıyık… Onun da aday olduğunu duyduk, beş tane Ticaret Odası başkanlığına aday var.

Şimdi çevremizdeki illere Bir bakalım; Türkiye'nin 81 vilayetine bakalım Ticaret ve Sanayi Odası'nda başkanlık yapan başkanların, en azı 40-50 tane adam çalıştırıyor. O elli kişiye istihdam veriyor!

Üretmenin, ticaretin ne olduğunun farkında ve ne istediğini, ne istemediğini bilen insanlar! Ama bizde İş takibi: “farklı farklı hesaplar diyelim!” İstisnalar kaideyi bozmaz ama burada herkes değerlendirmesini yapsın…

Onu dolandır, buna film yap, ona iftira at, buna tefrika yap… Bundan sonra bu işlerin başında (tabi bu çok enteresan gruplarda biliyorsunuz 33'e çıktı rakam) her gruptan üç kişi işte 11 gruptan 33 tane meclis üyesi olacak, bunların içinden Başkan seçilecek…

Şimdi gelelim gruplara. Kim var bir grupta? Tuncay Şahin başta olmak üzere Telefoncu olarak geliyor seçime!

Diğer tarafta Ülgen var Ümit Ülgen bir de Halil Uzun var…

Şimdi ben size bir tane örnek vereceğim tek bir örnek vereceğim! Talip oldular herkes talip olabilir, devam edebilir, etmez de…

Bundan sonra grubu bir analiz edeceğiz; Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığına gelindiğinde mevcut Bütçe ile mevcut imkânlarla konuşulan Ticaret ve Sanayi Odası binası yapmak, binanın içine Halkbank şubesinden esnaf odasına kadar KOSGEB’den diğer teşekküllere kadar Ticaret erbabına faydalı olacak olan bütün teşekkülleri kuracak ve ticaret ehlinin, sanayicinin üreticinin; akşamları veya gündüzleri bir araya geldiği, oturduğu ve işi geliştirme noktasında bir konsensüsle beraber memlekete faydalı olacak bir yere düşünüyordu…

Şimdi o gün bir metre küp beton 180 liraydı. Şimdi ne kadar? Bin 500 lira civarında! Ne olmuş? Yaklaşık 8 kat artmış! Bir yerden başlamak lazım! Akıllı, mantıklı, iş bilen, hal bilen yordam bilen insan ne yapardı? Bir yerden başlardı! Halk Bankası'yla Kira Protokolü yapardı, esnaf odasından veya diğer noktalardan kaynak oluştururdu, bir yerden başlardı, başlayamadı!

Neye başladılar?  Gruplarda şekillenmeye başladılar! Bir grupta arkadaşımız “rakip yok” yazmış. Var! Tuncay Şahin Halil Uzun ve Ümit Ülgen’in karşısında liste var!

Hazırlık bitmiş, üç aşağı beş yukarı bu günlerde ortaya çıkan liste yok mu? Var!

Çünkü önceki dönem 23 oyla seçilmiş Tuncay Bey…

Şimdi ben çok eski tanırım Tuncay Şahin'i! Düzce meselelerinin haricinde özel bir meselem yok, özel bir derdim de yok, özel bir sevgim de yok özel bir husumetim yok! Mesele Düzce meselesi gerisi teferruat!

Şimdi bu gruba bir baktığımız zaman; Kutucuk… Yani Düzce’de kutu yapan birisi…

Teknopark’ın yönetim kurumları, İl Özel İdaresi Burada, belediye başkanlıkları burada, medikalciler burada, doktorlar burada…

Sanki adeta bugünler hesaplanarak grup oluşturulmuş!

Efendim Sivil Toplum Kuruluşları var orada, yine sağlık kuruluşları var…

Nasıl bir şey hazırlanmış? Yarın bir gün bu yaptıklarımızdan değerlendirilirse, biz bu grupta kazanalım…

Ümit Ülgen ve Tuncay Şahin de günah varsa, sevap varsa ortaklar!

Çünkü ikisi aynı dili konuşuyorlar, aynı duyguyu paylaşıyorlar… Hani geçtiğimiz günlerde hakaret olan bir dava vardı ya Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi'ne tahsis edilmiş, tahsis bozulan bir hadise vardı…

Gama İplik’le ilgili ama iplik fabrikasının sahibine dolandırıcı ve sahtekâr gibi ifadeler de bulunmuştu Şahin, iş Cumhuriyet savcılığına intikal etmişti ve bu arada da CHP İl Başkanı Semih Cemşit olayı yaşayan insan olarak ve Ahmet Azap da; savcılıkta bunun böyle olduğunu beyan eden ifadeleri verdiler.

Ben orada değilim! Şimdi ben neredeyim? Çok dikkat edelim buraya! Bu Gümüşova Organize Sanayi Bölgesinde devlet büyüklerinin adı kullanılarak Gama İplik’e yapılan; tahsis bozuldu mu? Bozuldu!

Bunu biliyoruz. Kime tahsis edildiğini, ‘devlet büyüklerinin ismi kullanılarak’ birine tavsiye edildiğini biliyoruz!

Bu ihaleyi alan kişi; yeni yapılan planlamaya ve öngörüye göre 2 milyon civarında bir buçuk iki milyon civarında bir hafriyat Bedeli çıkarmıştı, 5 milyon civarında bir fatura kesilmiş!

Kim almış işi? Cüneyt Bey! Cüneyt Bey kim? Hafriyat firmasının sahibi, bir zamanlar eski milletvekilinin şoförlüğünü yaptı…

Evet, Cüneyt Bey’le Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi'nin müdürü (hani yanına namevcut yönetimdeki arkadaşları alıp da fabrikalara baskı yapıp, buna oy verin bu gruptan bunu oy verin diyen arkadaş) nereye geliyor? “Bir de damat var ortada!” Damat da bu işlere biraz dahil oluyor, bazı damatlar bu işlere dahil oluyor ve millet Lale Devri yaşıyor…

E tabii gelinen noktada işte bu devir bitsin yeni devir olsun derken, dört dönemdir üç dönemdir Ticaret ve Sanayi Odası meclisinde bulunan insanlar var!

Ne kattınız memlekete? Ticaret ve sanayi Odası’nın o Spor Sokaktaki mahkûmiyetini, mecburiyetini Bitirdiniz mi?

Şimdi burada bir tane isim söyleyeyim; Hayati Eğilmez! Kaç dönemden beri orada…

(Cuma akşamı Yorumlu’yorum da bununla ilgili, arsalarla ilgili, Organize Sanayi ile ilgili bir açıklama olacak…)

Şimdi baktığımız zaman, bu hadise gerçekten, il konumundaki bir memlekette; ülkeye katkı noktasında Türkiye'de ciddi bir ihracatı olan, ilçeden ile dönerken bu yol kazalarından bu memleketin kurtulması lazım!

Sen kutucusun! Ne anlarsın sen Eczaneden? Yani telefoncu dediğimiz zaman Bize kızıyorlar. İyi bir insan olabilir Ben onu bilmem!

Düzce'de sabah üç kişiye beş kişiye anlattığına akşam kendi inanan şizofren tipler var. İşte bu insanlar bu memlekette bu memlekette birilerine bir ifadelerde bulunuyor…

Tuncay ve Ümit Ülger gittikleri yerde; Faruk Özlü bizi destekliyor, Faruk özlü destek veriyor, Ayşe Keşir destek veriyor diye program yaptıklarını veya böyle bir çalışma yaptıklarını duydum! Sayın Faruk Özlü’ye sordum! Dedim ki; “böyle böyle bir iddia var siz Tuncay Şahin’i destekliyor musunuz?”

O da cevap verdi.

Daha sonra kendisine sordum; “Bunu ben yorumlayabilir miyim? Yorumlayabilirsin dedi…

Verdiği cevap şu: “Hayır ben Düzce'de Ticaret Odasındaki delegasyon seçecek, delegeleri meclisi ve başkanı! Biz buna ipotek koyamayız. Delegeler başkanını seçer karışmayız fakat bizim yanımıza Bu konuyla ilgili destek için gelenler olursa; hayırlı olsun diyerek tebrik ediyorum.”

Bu olay bu kadar basit! “Benim herhangi bir desteğim yok!” Faruk Özlü’nün Tuncay Şahin’e desteği yok buradan bu sonuç çıktı!

Yanlış bir şey varsa benim söylediğimde veya eksik bir şey varsa Sayın Özlü açıklama yapar!

İşte geldiğimiz nokta! Bu insanlar birilerinden himmet bekleyerek, fırsat almışsınız elinize; şimdi Ahmet'in Mehmet'in ismini kullanıyorsunuz, bu da böyle kalsın!

Şimdi dip nota gidelim günün dipnotu! Biliyorsunuz Hanedan diye bir kafe var. Bu binada yangın merdiveni vardı yoktu ruhsat iptal oldu, mahkemelik oldu…

Hanedanın sahibi Erdoğan Poyraz da belediye meclis Üyesi Cihat inan’ın ortağı, aralarında bir ihtilaf doğdu…

En azından Sinan İnan belediyede bu gücü kullandığı, “milletin gücüyle belediyenin gücü ile milleti dövmeyin!” dedik bugün geldiğimiz nokta şu;

Buranın ruhsatı iptal edilmişti. Binanın ruhsatı yangın merdiveninden ve yapılan işlemden iptal edilmişti, 26 Ağustosta yürütmeyi durdurma kararı olduğu haberini yaptık…

“Bakalım buraya kim açacak? Cihat mı açacak Sinan mı açacak?” diye bir başlık attık.

Geldiğimiz nokta şuydu 26'sından bugüne kadar; O zabıtadan hukuka oradan oraya, buradan buraya…

Buranın Tam beş günden beri açılışı yapılmadı! Herkes Sinan İnan'dan, oradaki Personel Müdür’ü olması hasebiyle, işten atabilirler işte şundan bundan neyse sebeplerine tırsıyor, iş yapamıyor!

Onların oluru olmadan buranın açılışı yapılmadı…

Akşamüstü Hasan Günden’i aradığımızda “bana yeni geldi” dedi. “Ben de talimat verdim açtırıyoruz” dedi. Oya kocaman Hanım hukuk işlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı, yazı yazmamış beş günden beri! Hadise bu kadar basit! Kim yönetiyor bu belediyeyi?

Başkan yardımcısı makamında kimler var? Burası bir iş yeri! Burası bir ticarethane!

Mağdur olmuş, yürütmeyi durdurma kararı almış beş günden beri sallıyorsunuz!

Hani Kemal Sunal'ın bir filmi var ya; Pazartesi, Salı, Çarşamba işte sallanır, toplanır, eğilir…

Mübarek gün falan filan, geldiğimiz noktada öyle bir hal ki; adamı beş günden beri sallıyorlar açmamak için!

En son bugün lütfetmişler, yazı yazmışlar, açmışlar…

İşte memleket ve memleket, memleket…

Kimlerin eline kaldın ey Düzce’m…

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN