Düzce şehir merkezinde faaliyet gösteren bir güzellik merkezinin, özel gereksinimli bir bireyi, haksız kazanç elde ederek mağdur ettiğini kamuoyuna duyuran Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, yayına çıkmadan önce çok titiz bir araştırma yürüttü. Düzce Belediyesi bünyesindeki Kusursuz Kafe’de çalışan genç kızdan 14 Ağustos 2024-2 Aralık 2025 tarihleri arasında 408 bin lira gibi uçuk bir rakamın tahsil edildiğini öğrenen ve hemen sorumlu kişiler olan güzellik merkezi sahibi ve muhasebecisi ile telefon trafiği yürüten Ünsal, merkez sahibine ‘Bu kadar yüklü para ile ne işlem yapıldı? Genç kızın özel birey olduğunu bile bile bu meblağları nasıl hesaplarınıza geçirirsiniz?’ diye sordu. Ayrıca 1 yılda bu kadar para girişinin resmi olarak kayıtlara geçirilip geçirilmediğine yanıt istedi. Ünsal’ın Yorumlu-yorum programında anlattıklarını ihbar kabul eden Cumhuriyet Başsavcılığı mağduriyetle ilgili soruşturma başlatırken, Düzce Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri de dün akşam şehrin göbeğindeki merkezi ruhsatsız olduğu ve yangın merdiveni eksikliği gerekçesi ile mühürledi.
“NEREDE O ESKİ ESNAFLAR?” DEDİĞİMİZ GÜNLER YAŞAR OLDUK
Eskiden müşterilerini memnun etmek için çırpınan, ayıplı malları tezgahlarına asla koymayan, paradan önce hizmeti düşünen esnafın sayısı giderek azalıyor. Son yıllarda ahilik geleneğinden giderek uzaklaşan ve adeta dini-imanı para olan sözde esnaflar yüzünden ekmeğini bileğinin hakkıyla kazanan emekçiler de zarar görüyor.
ÜNSAL ANLATTI, MAĞDURİYETİ DÜZCE DUYDU
Buna son örnek İstanbul Caddesi üzerinde faaliyet gösteren bir güzellik merkezi sahibinin zihinsel geriliği olan bir genç kızı iddiaya göre yaptığı işlemlerin çok üzerinde para talep ederek mağdur etmesi oldu. Üstelik istenilen ücretleri IBAN üzerinden gönderme yetisi olmayan engelli kızın hesabından para transferinin bir çalışan tarafından yapıldığı öne sürülen güzellik merkezinin foyasını Yorumlu-yorum programında ortaya çıkartan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, 1 yıl gibi bir sürede genç kızın hesabından 408 bin TL yüksel bir meblağın şirket ve şahsi hesaba geçirilmesine ses yükseltti.
“IBAN’DAN UYGULAMAYA GİRİP GÖNDERİYORLAR VE TOPLAMDA 408 BİN LİRA”
Ünsal süreci şöyle aktardı: “Düzce Belediyesi, Kusursuz Kafe diye güzel bir mekân tahsis etmiş. İnsanların da hizmetine sunmuş. Burada çalışanlar, gerek otizm dedikleri rahatsızlıklarda, gerek hafif zekâ geriliğinde, saflıkta, muhasebede, muhakemede zayıf olan insanların, yavrularımızın, kardeşlerimizin çalıştığı da bir yer. Burada çalışan bir genç kız, Düzce’de bir güzellik merkezine geliyor. Diyor ki: “Ben işte zayıflama, lazer, cilt bakımı noktasında bir hizmet almak istiyorum.” Başlangıç tarihi 14 Ağustos 2024. Bitiş tarihi 2 Aralık 2025. Konu bize intikal ettikten sonra. Ağustos ve aralık zarfı içinde mesela ağustos ayının 14’ünde, 15’inde, 23’ünde, 26’sında, 27’sinde seans almaya gidiyor. Ödediği para ne kadar biliyor musunuz? Tam tamına 88 bin lira. Örneğin ocak ayında, 18’inde, 25’inde, 31 Ocak’ta 97 bin liralık para alınıyor bundan. Bu kızcağız, mobil uygulamada telefonunu açmasını ve şifresini belki biliyor ama nasıl olacağını bilmiyor. Oraya gidiyor. Orada bir abla var. Karttan çekiyorlar. IBAN’dan uygulamaya girip gönderiyorlar ve toplamda 408 bin lira.”
“BURADA BİR İNSANI SÖMÜRME VAR”
Ünsal şöyle devam etti: “Şimdi ben soruyorum. Sağlık il müdürüne soruyorum, zabıta müdürüne soruyorum veya bununla ilgili başka birimlere soruyorum. Bu güzellik merkezleri denilen yerde lazer yapılıyorsa, zayıflama yapılıyorsa veya buna benzer müdahaleler yapılıyorsa bunlar denetleniyor mu? Yasal mı? Aynı yerde saç bakımının yapıldığı yerde lazer tedavisi… Bunlar bir doktor kontrolünde yapılıyor mu? Uygulamalar doktor kontrolünde yapılıyor mu? Ben sordum ilgili firmanın yöneticisine: “Siz bu kızın, kızımızın bu konuyla ilgili muhakeme ve muhasebe olmadığını fark ettiniz mi?”, “Fark etmedik” diyor. Peki IBAN’dan IBAN’a para atmasını bilmeyen bir kızın 408 bin lirasını nasıl aldınız ya? Böyle bir şey var mı? Ben bununla ilgili devletin hangi birimi olursa olsun, bana sorulduğunda detaylı bir şekilde dekontlarıyla beraber, isimleriyle beraber verebilirim. Ancak burada bir istismar var. Burada bir suistimal var. Burada bir insanı sömürme var.”
YAYINA ÇIKMADAN ÖNCE TİTİZ ARAŞTIRMA
“Yani bu kadar vicdansızlık olabilir mi ya?” diye duruma tepki gösteren Ünsal, yayın öncesi özel bireyi mağdur ettiği öne sürülen güzellik merkezinin yöneticisi H.T.C. ile bir görüşme gerçekleştirdi.
MERKEZ YÖNETİCİSİ H.T.C. NELER SÖYLEDİ?
Bu görüşmede, özel birey E.T.’nin 1 yıl gibi kısa bir sürede 408 bin TL’lik işlemi nasıl yaptırdığını sorgulayan Ünsal’a merkez yöneticisi H.T.C.’nin yanıtı şöyle oldu:
“Bölgesel incelme 10 pakete yakın bir paket almış. Hepsinin seansları, faturaları ve imzaları mevcut. Vasisi gelsin hepsini vasisine sunacağız zaten. Bizle vasisi bizimle iletişime geçmiyor. Sonuç itibariyle E.T. (genç kızın ismi) bunu kendisi alıyor. Biz ona yaklaşık 1-2 yıldır hizmet veriyoruz. Biz zaten 1 yıldır maliyeyle çalışıyoruz. Herhangi bir sıkıntı yok. Almadığı hizmetlerden benden 30-35 bin liralık alacağı var devam etmezse.”
480 BİN TL NEDEN AYRI AYRI HESAPLARA ATILDI?
Ünsal, özel bireyin hesabından çekilen yüklü meblağın bir kısmının merkez sahibi H.T.C.’nin hesabına diğer kısmının ise güzellik merkezi hesabına yatırıldığını hatırlatıp nedenini sorması üzerine ise H.T.C., “Evet, doğrudur. Hepsinin faturası mevcuttur.” cevabını verdi.
PES DEDİRTEN YANIT: BÖYLE BİR SIKINTISI VAR NEDEN CEBİNE KARTI KOYUYORLAR
Vasisi olmadan neden bu işlemlerin engelli bireye yapıldığını soran Ünsal’a merkez sahibinin ‘Pes’ dedirten yanıtı şu oldu:
“Biz durumunu bilmiyorduk. Biz daha geçen gün öğrendik. E.T.’nin özel hayatıydı, bizi Instagram’dan eklemesiydi, normal bir şekilde ilerleyen bir çocuk. Motor kullanabiliyor, arkadaşlarıyla da gezen biri. Bir hafta önce öğrendik. Bir öğretmen arayıp böyle bir şey var dedi. Böyle bir sıkıntısı var neden cebine kartı koyuyorlar mesela?”
“BİZİMLE KİMSE GÖRÜŞMEDİ”
Genç kızın hesabından para transferini merkezdeki bir çalışanın yaptığını belirten ve bunun için açıklama isteyen Ünsal’a H.T.C., şu savunmayı yaptı:
“İzni olmadan böyle bir şey yapılamaz. ‘Saliha abla bunu yapar mısın?’ dediğinde yapabilir. Madem böyle bir durumu var. Neden cebine kart koyuluyor? Durumlar ortada zaten biz maliyeyle çalışıyoruz. E.T.’nin annesini de davet ettik. Bizimle kimse görüşmedi. Bunun gibi diğer salonlarda da müşteriler var. Öncesinde de bu işlemleri yaptım. E.T. gibi 10 tane firmada 10 insan sayabilirim. Maliyeye hatta düşük geliyor bu rakamlar.”
“AÇTIKTAN (HESABI) SONRA BU YASAK DEĞİL”
“Zihinsel engelli bir genç kızın almış olduğu işlem ve ödediği paradan bahsediyorum. Siz bu çocuğumuzun 1 yıldan bu yana akli melekelerinde normal bir insan statüsü gördünüz ve onun için mi kartından S. isimli çalışan para çekti?” diyerek konuyu netliği kavuşturmak isteyen Ünsal, şu yanıtı aldı:
“Bu olabilir bu yasak değil. Açtıktan (hesabı) sonra bu yasak değil. Size haber olsun sadece.”
“BEN SİZİN İŞİNİZE KARIŞMIYORSAM SİZ DE BENİM İŞİME KARIŞMAYIN”
Bu cevap üzerine had bildiren Ünsal, “Hanımefendi ben size insanları nasıl güzelleştirdiğinizi, nasıl işlem yaptığınızı nasıl incelttiğiniz soruyor muyum? Ben size bunlarla ilgili bir katkı sundum mu? O zaman siz de benim işime karışmayın. Ben de gazeteciliğin vermiş olduğu ahlakla sizi aradım. Değerlendirmemde yasaya aykırı bir durum varsa siz de gerekeni yaparsınız. Bu kadar basit. Vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum.”
YASAL SÜREÇ BAŞLADI, MERKEZ MÜHÜRLENDİ
Öte yandan Ünsal’ın bu görüşme ışığında yaptığı Yorumlu-yorum programının ardından Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı anlatılanları ihbar kabul ederken, Düzce Belediyesi zabıta müdürlüğü ekipleri ruhsatsız olduğu ve yangın güvenliğine yönelik tedbirlerin alınmadığı gerekçesiyle merkezi mühürledi.