Bugün Akçakoca MHP'de yaşanan kavgaya bir göz atacağız. Bu kavga ne zaman, nasıl başladı? Biliyorsunuz Okan Yanmaz'ın belediye başkanı seçilmesinde çok büyük emeği olan MHP İlçe Başkanı Mustafa Özensel ile Okan Yanmaz arasında, belediye ile teşkilat arasında görülmeyen, bilinmeyen ama her türlü dışarıya yansıyan bir kavga var.

Kavganın başladığı yerden başlayalım. Tarihler Temmuz 2019'u gösterdiğinde 18 Temmuz'da bir sel olmuştu ve ondan sonraki günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Düzce'yi ziyaret etmişti. Dönemin Düzce Valisi Zülkif Dağlı hakikaten gecesini gündüzüne katıp sel felaketinden mağdur olan insanlarla, bölgeyle ilgili çok fedakârca bir çalışma yapıyordu.

Bakanın ziyaretinde belediye başkanı var, milletvekilleri var. Orada MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz bakanın yanında dediğiniz gibi Vali'nin meselelere vakıf olmadığı söyleyerek şikâyet eden bir pozisyon olunca Belediye Başkanı Okan Yanmaz da bunun böyle olmadığını beyan ediyor ve burada bir kıvılcım başlıyor. Olaya İlhami Caboğlu müdahale ederek tatlıya bağlıyor ama orada bağlanıyor ve bundan sonra sıkıntılar başlıyor. Gerek diğer medyada çıkan olumsuz haberlere karşı Milliyetçi Hareket Partisi Akçakoca İlçe Başkanı herhangi bir açıklamada bulunmuyor. Yani belediye başkanı şunu yanlış yaptı, bunu doğru yaptı türünde yapılan haberlere karşı bir makul ve mantıklı açıklamaları yok.

Bir de ekranlardan duyduğunuz gibi iş küfürleşmeye kadar gitmişti. Milletvekili Ümit Yılmaz'a teşkilat bu yaşanan olumsuzluklar, yapılan yanlış uygulamalarla ilgili raporlar sunuyor ve bu raporlar da Genel Merkez noktasında değerlendirmelere tabi tutuluyor. Bakan geldiğinde başlayan kavga bir türlü bitmedi.

Bu süreç içinde öğrendiğimize göre beyan da var. Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Yönetimi, Genel Merkez’e ‘Bizi azledin’ diye bir talepte bulunuyor. ‘Biz görevi bırakalım çünkü belediye başkanıyla anlaşamıyoruz, il başkanına kendimizi anlatamıyoruz. Burada büyük bir sıkıntı var.’

Peki, başkanın sıkıntısı ne? Başkan Yanmaz aynı zamanda bir iş insanı, müteahhit. Bir işyeri var. İşyerini neden kiraya verilmedi veya neden böyle oldu diye partisine, belediye başkanına serzenişte bulunuyor. Biraz da ortada böyle bir durum var. 

Şimdi gelinen nokta şu; edindiğimiz bilgiye göre, en son küfürleşme meselesinden sonra iş genel merkez bazında değerlendiriliyor enine boyuna ve ilçe başkanının Ümit Yılmaz'a vermiş olduğu dosya ile ilgili de yine Genel Merkez devreye girip il başkanları bazında bir araştırma, soruşturma, değerlendirme yapılan bir sonuç ortaya çıkıyor. İşin sonunda şu anda yaşanan sıkıntının özünde bir bakanın ziyaretinde, bakana Ümit Yılmaz’ın söylediği Vali'yi şikayet noktasındaki konunun dillendirildiğinde belediye başkanının bunun aksini söylemesinden sonra bir taraf Okan Yanmaz ile hareket ediyor gibi görülüyor diğer ilçe teşkilatı da Milletvekili ile beraber hareket ettiği gibi görülüyor. 

Belediye Başkanı hakkında, Okan Yanmaz hakkında çıkan haberlerde ilçe başkanları, ilçe teşkilatı bu işin mahiyetini anlatan veya doğrusunu anlatan açıklama türünde bu bizim partimizin belediye başkanı türünde açıklama bugüne kadar yapmadı. Okan Yanmaz'ın yaptığı işler doğru mu. Eğri işler de yapmıştı. Yapmış mıdır? Yapmıştır. Eksik işler yapmıştır. Ama siyaset makamı sahiplenme makamıdır, eksiklerde doğrultmak, yanlış işlerde istişare etmek ve çözüm üretmek noktasında bir irade koymadı.

Tabir-i caizse burada bir eksik de şu bu olaya ekleyelim, biliyorsunuz son dönem İl Genel Meclisi'nde encümenlik noktasında Milliyetçi Hareket Partisi'nin aslında mevzuata uygun bir yeter sayısı olmamasına rağmen il başkanının ittifakı sonucu bir belediye il encümeni atandı. Burada beklenti Ergin Özensel’den yanaydı. Ergin Özensel de biliyorsunuz ilçe başkanının babası. Bu da olmayınca bu kavga alevlendi. Bugünle azil konusundaki değerlendirme bunlar hepsi iddia veya görevden alma konusunda bir değerlendirme olur mu olmaz mı bilmiyoruz. Ancak siyaset uzun soluklu bir yüz metre değil maraton koşusu. Buradan baktığımızda kesinlikle bir Akçakoca'da ki sulhun olması lazım.

Akçakoca'dan bahsetmişken birde geçen günlerde yapılan bir ziyarette Okan Yanmaz'ın bir ziyaretinde veya esnaf ziyaretinde AK Parti İlçe Başkanı’nın  kendisini gördüğünde ayağa kalkmayarak oturduğu yerden tokalaşması konusu gündeme geldi. İnsanı sevmeyebilirsiniz ama belediye başkanına saygıdandır ayağa kalkıp ona saygı, hürmet göstermekte fayda var. Kişiye değil makamına. Ancak burada unutulan atlanılan bir mevzu var, 19 Mayıs'ta ilk defa bir belediye başkanı bir topluma girmişti Okan Yanmaz. Törende de AK Parti İlçe Başkanı elini uzatmasına rağmen eli boşta kalmıştı. Şimdi burada bir kontrpiye var. 19 Mayıs'ta elimi uzattım yaklaştım, bizim elimi tutmadı selamlaşma yapmadı, orada da öyle mi yaptım diye bir düşünce de olabilir. Yani aslında burada gerek AK Parti ile olan sıkıntılarda gerek partisi ile olan sıkıntılarda bir uzlaşı olmadığı sürece Akçakoca'daki kavga bitmeyecek gibi görünüyor. Bu kavganın bitmesi için partililer ne yapar ne eder bilmiyorum. Ama işin arkasına baktığınız zaman menfaat da var, rekabet de var bir de ne diyelim siyasette beklediğini bulamayıp da çıkan sonuçlar da var. Buradan sonuç olarak söylemek istediğimiz şu; Akçakoca İlçe Teşkilatı görevden mi alınır, azdı mı kabul edilir, ne olur bilmem. Ama herkes üzerine düşen görevi layıkıyla yapmalı.

Bizim işimiz de konuşmak. Eksik veya fazla konuşuruz, bilerek konuşuruz, bilmeyerek konuşuruz ama konuştuğumuz şey memleket ve millet meselesinde insanların daha iyi, daha somut daha faydalı şekilde çözümler üretmesi ve bakış açısı sağlaması. İnşallah Akçakoca'daki kavganın bittiği günlerde görüşmek üzere…