<span id="contextual"> <p style="font-size:14px;padding:0;margin:0;"><font face="Arial" color="#2E2E2E" style="font-size:14px;"><P>1955 Çanakkale doğumlu Sinan Minareci'yi 1992 yılında yapılan Çerkez Taşköprü köyündeki 18 yıllık caminin minaresinin zirvesinde görüntüledik. Türkiye'de sadece 4-5 kişinin yapabildiği iskelesiz halatla minare tadilatını Yaklaşık 50 metre yükseklikte Minarenin kubbesine bağladığı ip ile yapan sinan minareci görenleri hayrete düşürdü. Mesleği minare imalatı ve tadilatı olan 55 yaşındaki ustanın soyismide Minareci. Bu mesleğin tehlikeli bir meslek olduğunu kabul ettğini ancak çocukluğundan beri bu işi yaptığını dile getiren Sinan Minareci, "18 yaşından beri bu mesleğin içindeyim. Babam yeni bir minara yapmıştı. Bende o çağlarda liseye gidiyordum. Minarenin kubbesinde yağlı boya yapıyor ve bende bu işi öğreniyordum. İlk o gün bir tehlike atlattım. Yaklaşık 500 caminin minaresinde tadilat yaptım. Bu meslek bana babamın dedesinden geliyor. Babamın dedesi sıfırdan 180 tane yeni cami minaresi yaptı. Benim dedem 130, babam ise 120 cami minaresi yaptı. Henüz 55 yaşında olmama rağmen bende 85 tane yeni cami minaresi yaptım. Bizim aynı zamanda soyadımızda Minareci. Dedemlerden kalma bir soyad bu. 5 kuşaktan beri süren bu meslek her geçen gün eski mesleklerin bittiği gibi bu meslekde son bulacak. Ben halatla yukarı çıktığımda kendimi daha sağlıklı hissediyorum. Yaklaşık 80 metre yukarıya kadar çıktığımı biliyorum. Fakat ilk gün ki gibi bir heyecan yada adrenalin bulunmuyor. Bu yüzden herhangi bir korkum yok" dedi. <BR>Bu mesleğin bazen tehlikeli anları oluyor diyen Minareci, "En ufak bir hatada hiç şansınız olmaz ve direk yere çakılarak ölebilirsiniz. Depremden önce bir çok yeni cami minaresi yapmıştım. Depremde bir tanesi bile bir çatlak görmedi. Bu yüzden sevinçliyim. Yani sonuçta benim mesleğimin güzel yanlarını görebiliyorum. Ankara Teknik öğretmenlik mezunuyum ve 6 aylık öğretmenlik hayatımdan sonra baba mesleğine dönmeye karar verdim. 18 yaşında öğrendiğim bu meslek ile hayat şartlarına ayak uydurmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde benim bu işim ulusal basına yansıdı ve ulusal basından sonra bir şöhretlik kazandım. Şöhretlik kazanmamın ardından 30 yıldır yaşadığım İzmit'te sokakta görenler bana ünlü oldun nasıl bir duygu gibi sorular soruyordu. Yani şöhret olmak sorumluluk isteyen bir şey. Ben şöhret olmayı tercih etmiyorum" şeklinde konuştu.</P><P><STRONG>Haber; H. KAYA</STRONG></P></font></p> </span>