Sanayi esnafına kentsel dönüşüm hedefinde modern sanayi sitesine Beltaş'ın işyeri satışında yetkilendirildiği projeyle, Akınlar mevkiinden A tipi işyeri bloğunu köşebaşı ve arka kısımları B tipi planında kategorilendi. Köşebaşından işyeri sahibi olmak isteyen esnaflardan 1 milyon 950 bin Türk Lirası talep eden Beltaş, aynı metrekareye standart iç kısım işyerlerini de 1 milyon 750 bin istiyor. Kullanım alanı 120 metrekareye sabit 94 adet işyeri satışında, Çamköy Mahallesi'nde konumlanan Beltaş'a ait inşaat şantiye binasına davet edilirken, satışta öncelikli eski sanayi çarşısı esnaflarının görüşleri şöyle; Ali Alemdar: 40 yıldır Düzce sanayisinde esnafım. Ben her zaman olumsuz işlerin karşısında dikildim ama biz öyle bir millet olmuşuz ki karşısında dikilmemiz gereken konular için herkes burada farklı dışarda farklı konuşuyor. Dürüst insan kalmamış bu yüzden de ülkenin iyiye gitme şansı yok. Düzce Belediyesi’nin projesi çok güzel bir proje, projeyi beğeniyoruz fakat önümdeki broşüre baktığımda dükkân fiyatları 1.750.000 TL, köşe başındakiler ise 1.950.000 TL. Bu esnaflar için yapılan iş yerleri değil. 12 ayda hangi esnaf bu parayı ödeyecek? 500 bin TL nakit ödeyeceksin. Geri kalanını da 12 ayda ödeyeceksin. Bizimle dalga mı geçiyorlar? Bu dükkanları kime yaptılar? Bana bu parayı ödeyecek bir tane esnaf gösterin. Ben daha siftah yapmamışım. Yarın teslimat yapılacak denilse bile bu paraya bu dükkanları kim alacak? Resmen esnaflarla dalga geçiyorlar. Bu esnafların bu dükkanları alma şansı yok. Yani esnaflara diyorlar ki, biz kentsel dönüşüme sokacağız ne hâliniz varsa görün, gidin, işi bırakın. Günde 100- 200 TL kazanan adam ayda 100.000 TL’yi nasıl ödesin. İnsanlar evini mi geçindirsin, dükkânın kirasını mı ödesin? Bunlar küçük esnafı tasfiye etme çabalarıdır. Başka hiçbir çaba yok. Bu dükkanlar baştan 20 yıl taksitle ödenecekti. Her mağdur olan küçük esnafa dükkanlar verilecekti fakat siyasiler yok, kimse konuşmuyor. Siyasiler nerede? Biz yıllardır mücadele verdik. Küçük Sanayi Sitesi’yle de ilgili geçtiğimiz günlerde seçim yaptık. Bu 40 yıl sürdü. Yeni projenin ne kadar süreceği belli değil. Biz inanmıyoruz. Yani bize çobanlık görevi versinler biz orada hayvan besleyelim. Çünkü et fiyatları tavan yaptı. Bu dükkanları alacak olan insanlar dışardan gelecekler. Düzce esnafı olmayacaklar. Parası olan yatırım olsun diye alacak, dursun orada diyecek ve kiraya verecek. Kira da 15- 20 bin TL olacak. Burası yıkılacak. Ben buradan çıkacağım. Benim bir sürü malzemem var ben bu malzemeleri kime vereceğim. Ben esnaflığı yaparım ama bu şartlarda yapamam. Ben ve benim gibi niceleri kapatıp gideceğiz. Esnafı bitirdiler. Ama kimse itiraz etmedikçe bu milleti iliğine kadar soyuyorlar. Kenan Çetinkaya: Bu projeler zaten daha önce yapılmış bizimle alakalı bir şey yok. Onlar satılacağı satmışlar. Bizim alma şansımız yok. Ben evimi satsam alamam. Ben kiramı ödeyemiyorum ki! Zaten bunu hangi bankadan alacağımız belli değil. 10 yıllık taksitle olsa tamam. Biz tefeciden para alıyor gibi olduk. 500 bin TL’yi nakit çıkaracak bir tane esnaf tanımıyorum. Benim tüpüm 7 bin 500 TL olmuş. Ben tüpümü nasıl alacağım, bu tüp olmazsa ben kaynak yapamam. Bizim başkan kendi kendine konuşuyor. Onun dedikleri zaten olmuş, o kendisi ihaleyi yapmış, yerleri de satmış. Buradan 7 kilometre ilerde bize çöplüğe dükkân yapıyor. Çöplüğe kim gelsin? Mahkemeye gideceğim. Zekai Yeşildağ: Eski Sanayi Çarşısı’nda esnafım. Proje aslında güzel ancak sahip olma konusunda büyük sıkıntılar olacağını düşünüyorum çünkü fiyatlar çok yüksek. Taksitlerin 50 bin TL’lerde olacağı söyleniyor. 90 metre kare bir dükkân için 2.250.000 TL civarı fiyat söyleniyor. Bu meblağ nedir ben idrak edemiyorum. Başta ödeme kolaylığı olur diye düşünmüştüm. Böyle bir ödeme şekli yok. Burada vatandaş düşünülmemiş. Ben çok üzüldüm. Bu proje konuşulmaya başlandığında esnafın üzülmeyeceği miktarda olacağı söyleniyordu. Her kiracının dükkân sahibi olacağı, kendi dükkanında oturtulacağı söyleniyordu. Böyle bir ödeme planı olacağı söyleniyordu ancak sizce bu rakam ulaşılabilecek bir rakam mı? Ben bir esnafım, kendimi mi geçindireyim, evimin kirasını mı vereyim, çocuğumu mu okutayım. Yemeden içmeden bunu mu ödemeye çalışayım ki bu bile mümkün gözükmüyor. Birçok kişi dükkânı alamayacağını söylüyor. Kentsel dönüşüm iyi bir şey, olması gerekiyor ama insanları ezmeden yapılmasını tavsiye ediyorum. Bizim burada hakkımızın yendiğini düşünüyorum. Başkanımız sağ olun ilgileniyor ama fiyatlar ulaşılamayacak seviyede. Mehmet Barlas: Sanayi çarşısında 42 senedir esnafım. Oradaki, köşe başındaki bir bina 1 milyon 950 bin lira. Bizim kazancımızın şu anda ne olduğunu biliyor musunuz? Aylık borçlarımı falan hesaplarsak 100 bin lira para kazanırım ben. 100 bin lira para kazandığımda bunun 80 bin lirası ödemelere gidiyor. O ödemeleri kim yapacak? Ben onu söylüyorum. Geçen sene açıklanan bir fiyat vardı. TOKİ yapacaktı orada, 650– 700 bin arasında. Hadi 650 bin lira, 700 bin lira arasında olsaydı tamam. Benim o kadar param olsa zaten sanayiden çıkacağım. İşin dürüstlüğünü konuşuyorum. Bunu herkesin konuşması gerekiyor. Bu paraları kim ödeyecek? 50 bin, 100 bin lira taksit. Benim kenarda 1 milyon lira param var diyelim o 950 bin lirayı nasıl ödeyeceğim. Bankaya borçlanacağım. Şu andaki durumlarla kötü. Şu anda piyasa çok kötü. Eskiden şu dükkânın her gün 10 bin lira parası varken şu anda 2 bin liraya indi. Bunları kimse görmek istemiyor herhalde. Burası herkesin tapulu mülkü. İlk önce gelecekler, konuşacaklar, anlaşacaklar. ‘Kalkın gidin’ diyemezler. Onun hukuki bir süreci olacak. Benim sadece burada bir dükkanım yok, asfalt kenarında da bir dükkanım var. 2 tane iş yerim var rahmetli babamdan kalan. Burası benim tamam. ‘Sen buradan kalk git’ dedikleri süreç uzun sürer. Kaldırabilirler ama yarın bir gün onlar hükümet, devlet olamayacaklar. Nabi Öztürk: 25 yıldan beri buradayım. Uzun yıllar burada dükkânın yapılmasını bekliyorduk. Kiracılar için indirim uygulayacaklarını düşünüyorduk fakat liste geldi. Broşürü görünce şok geçirdik. 1 milyon 750 bin lira. Bu parayı hangi imkânlarla ödeyeceğiz. Bu küçük esnaflar bu parayı nasıl kazansınlar? Büyük bir para bu para. Mümkün değil ki bu işin altından kalkalım. 500 bin, 600 bin gibi bir fiyat bekliyorduk. Uzun zaman önce bunu hep gündeme getirdiler. 200 bin lira gibi bir fiyatla başlandı buna bugünün fiyatıyla çıkmış 1 milyon 750 bin liraya. Yani imkânı yok böyle bir şeyin. Farklı bir çözümümüz yok. Yaş itibariyle başka bir yerde çalışmamız mümkün değil. Bırakacağız bu mesleği. Üniversitede, lisede okuyan çocuğum var. O çocuğun geleceği buradaydı, bizim çalışmamıza bakıyordu. Nasıl okutacağız? Bu yaştan sonra başkasının yanında mı çalışacağız. Küçük esnafın bu şekilde bir birikiminin olması mümkün değil. Bu parayı hangi şartlarda kazanmış olması lazım. Bugün devlet sorar, ‘sen bu parayı nasıl kazandın’ diye. Şu dükkândan mı kazandım diyeyim ben bunu. İmkânsız. Bu bize değil de başka bir gruba yapıldı gibi geliyor bana. Bana değil yani küçük esnafa değil.