Yaz okullarından ikisinin bilim ve sanat merkezlerinde açılacağını belirten Özer, "Bunun için bilim sanat merkezlerini tüm Türkiye sathında yaygınlaştırdık. 183 bilim sanat merkezini 2021 yılında 225'e, 2022 yılının ilk 5 ayında da 355'e çıkarttık. Şimdi tüm öğrencilerimiz için 'bilim' ve 'sanat' olmak üzere iki ders açarak öğrencilerimizin bir ay süreyle yaz okulu kapsamında bilim ve sanatla ilgili ders almalarını sağlayacağız." diye konuştu. Özer, üçüncü yaz okulunun matematikle ilgili olacağını dile getirdi. Matematik okuryazarlığıyla ilgili seferlik başlattıklarını hatırlatan Özer, şöyle devam etti: "İnşallah matematik öğretim metodolojisini adım adım güncel hayatla ilişkilendirerek değiştireceğiz. Bununla ilgili de tüm Türkiye'de öğrencilerimizin gittikleri her yerden katılabilecekleri matematik yaz okulu açıyoruz. Bir sonraki dördüncü ve son olan yaz okulumuz da yabancı dille ilgili. Yıllardan beri şikayet edilen İngilizce öğrenmeyle ilgili problemi artık ülkemizin gündeminden çıkarmak istiyoruz. Bununla ilgili hazırlıklarımızı yaptık. İnşallah hazırlıkların ilk sonuçlarını, ilk yaklaşımları o yaz okullarında öğrencilerimizle buluşturacağız." "İlk ölçme değerlendirme çalışmalarını, saha taramalarını tamamladık" Bakan Özer, bugün itibarıyla bir yenilik daha yaptıklarını açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı olarak Türkçe okuryazarlığını artırma ve güçlendirmenin birinci ana odaklarını oluşturduğunu vurgulayan Özer, şunları kaydetti: "İlk kez 4'üncü, 7'nci ve 11'inci sınıflar seviyesinde 4 beceride, sadece okuduğunu anlama değil, işitme, yazma ve konuşma becerilerini güçlendirecek şekilde yeni metodolojileri sisteme dahil etmeye çalışıyoruz. Bunun için 4 beceride 13 bin öğrencinin katıldığı 4'üncü, 7'nci ve 11'inci sınıf seviyelerindeki ilk ölçme değerlendirme çalışmalarını, saha taramalarını tamamladık. İnşallah buradan elde edilen verilerle 2022-2023 eğitim öğretim yılında hem öğretmenlerimizin eğitimiyle ilgili hem de Türkçe öğretimiyle ilgili yeni yaklaşımları sisteme dahil edeceğiz." Yepyeni bir projeyi duyurmanın mutluluğunu yaşadığını anlatan Özer, yıllardan beri Türkçe, matematik, fen okuryazarlığının konuşulduğunu ancak kültür okuryazarlığının konuşulmadığını belirtti. Bu konunun çok kritik olduğuna işaret eden Özer, şöyle konuştu: "Özellikle bu müjdeyi Bilecik'e sakladık, açıklamak için çünkü Bilecik, Osmanlı'nın kuruluşunun ilk başladığı, nüvelerinin başladığı şehir. Dolayısıyla bu topraklara dair kültürün okuryazarlığıyla ilgili çalışmalarımız bitti. İlk çalışmalar, inşallah bu yaz okuluna giden öğrencilerimiz üzerinde genel tespitleri yapacağız. 2022-2023 eğitim öğretim yılı itibarıyla öğrencilerimizin kültürel, bu topraklara dair kültür kodları, değerleri, onların ne olduğunu hem öğrenme hem içselleştirmeyle ilgili yepyeni bir süreci başlatacağız. İnşallah bu da yıllardan beri şikayet edilen bir konunun çözümüne büyük katkı sağlayacak."