Öncü TV’de yayınlanan ve Öncü Medya Haber Editörü Özge Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu “Platform” programının bu haftaki konuğu Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürü Mehmet Caner Polat oldu. Vatandaşların birçok afet ve vaka anında neler yapması gerektiğine ilişkin çok önemli bilgilendirmelerde bulunan Polat, özellikle yangın ve karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne geçmek amacıyla vatandaşların dikkat etmesi gereken noktalara parmak bastı. İtfaiyecilik nedir? Dünden bugüne itfaiyenin tarihçesine yönelik bir değerlendirmede bulunan Polat, şunları kaydetti: “İtfaiyecilik kelime anlamı olarak İtfa’dan türemiştir. Ateş ile mücadele anlamına gelir. 1714 yılına dayanır. 1714’de İstanbul'da meydana gelen belli yangınlar işte o dönemin yerleşim alanlarında meydana gelen yangınlarda padişahlarımız 1714 yılında yeni çerilerin içerisinden bir ekip oluşturuyor. Fermanları yayınlıyor. Her evde, işte merdiven olacak çatıya kadar ulaşacak. Onun haricinde de su kovasıyla su bulundurulacak gibi fermanlar sonrasında tulumbaların türemesi, mahalle tulumbacıları sonra 1714’ten 1923 yılına kadar genel anlamda bir askeri teşkilat olarak yer alıyor. Mahalle Gönüllüleri ile yerine getiriliyor. Ondan sonrasında 1923 yılında da belediyelere devrediliyor. Belediyelere devir olduktan sonra büyükşehirlerde İtfaiye Daire Başkanlıkları, illerde ve belli büyük ilçelerde müdürlükleri itfaiye müdürlükleri ve amirlikleri olarak hizmet veriyor.” Başta yangınlar olmak üzere birçok kurtarmada görev alıyor Düzce İtfaiyesi’nin 77 personel ve 15 müdahale aracı ile bölgeye hizmet verdiğini söyleyen Polat, itfaiyecinin görevini ise şu sözlerle anlattı: “Başta yangınlar olmak üzere birçok yetişkin insanın bildiği, çocuklara sorulduğunda da ağaçta kalan kediyi kurtarmak akılarına geliyor. Onun haricinde sıkışmalı trafik kazalarında sizin haber bültenlerinde en az her akşam bir tane iki tane gösterilen sıkışmalı trafik kazaları bütün kentsel kurtarmalar, kuyuya düştü, işte çatıda kaldı vesaire bütün çok geniş bir kapsam kentsel kurtarmalar boğulma vakaları afetler kimyasal kirlenmeler AFAD ve belli kurumların desteği ile görev yapar. Bizim asli görevimiz olan işler var. Bir de tabi diğer kurumlara destek olduğumuz işler var ama genel anlamda en çok önemsediğimiz şey itfaiye teşkilatı soruları Türkiye'de birincisi önlemler ikincisi de eğitim.” “Soğukkanlı olmaları, doğru adres ve açıklayıcı olmaları gerekiyor” İhbarın da çok önemli olduğuna dikkat çeken Polat, şöyle konuştu: “İhbar nasıl verilir, nereye verilir. 112 Acil Çağrı Merkezi var altı kurum birleşti biliyorsunuz. Altı kurumun ihbarları 112 Acil Çağrı Merkezi tarafından alınıp ekipler harekete geçiriliyor. Yangın ve vakıa ihbarları için vatandaşlarımızdan önemli rica ediyoruz. Soğukkanlı olmaları, doğru adres ve tanımlayıcı açıklayıcı bilgi vermeleri bir de telefonu yanından mutlaka ayırmamaları gerekiyor. İhbarın doğru gelmesi çok önemli.” “Öncelikle vatandaş kendi canını önemsemeli” “Türkiye’de elektrikten kaynaklanan yangın çok var” diyen Polat, sebebini ise şöyle açıkladı: “Yanlış malzeme kullanımı, bilgisizlik, ihmal ve dikkatsizlik. Öncelikle vatandaş kendi canını önemsemeli, basit önlemlerle önüne geçebileceğini bildiği halde önemsemiyor. Endüstriyel yangınlar, trafik kazası ile ilgili yangınlar var, kasıtlı yangınlar bir de doğal yangınlar var.” “Çok tehlikeli, zehirli ve sinsi” Geçtiğimiz günlerde Ağa Mahallesi’nde yaşanan karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu bir çiftin hayatını kaybetmesine dikkat çeken Polat, şöyle konuştu: “O da ayrı bir kayıp, ayrı bir acı. Karbonmonoksit zehirlenmeleri yanan yakıtın dışarı atılması gereken karbon bulunuyor yakıtlarda dışarı atılırken yandıktan sonra dışarı atılması gereken atık kısmı karbonmonoksit gazı. Hem çok tehlikeli, zehirli ve sinsi. Çünkü çoğu zaman hissetmiyorsunuz kokusu doğru dürüst yok. Hani öyle çok istediğin bir kokuya sahip değil. Onun haricinde bir de insanlar uykusu geldiğini zannediyor. Aslında zehirlendiğini o zaman fark etmiyor bile, uykusu geldi, işte günün yorgunluğuyla bir rehavet çöktü zannediyor. Aslında farkında olmadan zehirleniyor ki en kötüsü uykuda yakalanma uykuda yakalandığı zaman zaten neredeyse kurtuluşu yok.” "Bacayı işin ehline yaptırın!" Karbonmonoksit zehirlenmelerinde baca yapısını çok önemli olduğunu söyleyen Polat, bacayı işinin ehli birinin yapması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Nedir birincisi Bacayı Usta kişi yapacak bilen kişi yapacak inşaatta tuğla olmayabilir misin bilirim işte beton dökme bilir misin, bilirim, herhangi bir işten anlar mısın inşaatçılıkta, anlarım. Tamam yapar her şeyini çıkar. Bacayı gerçekten bilen usta işçisinin yapması lazım. Doğru malzeme seçecek. Çünkü niye tuğlası onun içini dışını sobası çok önemli. Çatlak oldu oradan duman sızma ihtimali var. Bir de çatıdan yukarı çıkan yüksekliği en az 50-80 santim olmalı. Tabi çatının şekline göre ortalama 80 santim 70 santim diyoruz çatıdan çıkış yüksekliği önemli malzemesi önemli bacanın temiz olması önemli .” “Sobanın üstü, bir ateşin üstü kapatılmamalı” Zehirlenmelerin önüne geçmek için soba yakmanın da çok önemli olduğunu ve toplum olarak soba yakmayı bilmediğimizin altını çizen Polat, şu ifadelere yer verdi: “Sobanın üstü, bir ateşin üstü kapatılmamalı. Üstünü kapatırsanız geri tepme dediğimiz ani alevlenme vesaire bir sürü konu ortaya çıkar. Ateşin üstü asla ne yaparsınız yakın ateşin üstü katı yakıtta kapatılmaz. Hani karbonmonoksit için şofbende de aynı şey geçerli. Kombi İşte o gazlı ısıtıcılar var onlar yandığı, kullanıldığı alanlar da mümkün mertebe uyumamak gerekir.” “Kalite belgesi olan ürünleri kullanın; ucuz diye ürün almak büyük hata” Elektrikten kaynaklı yangınların sebeplerine ilişkin de bilgilendirmede bulunan Polat, şunları kaydetti: “Elektrikle ilgili şunu söyleyeyim. Elektrik malzemesinde ucuza kaçmamak lazım. Herhangi bir mağazada elektrikçide 20 liraya satılan ürünün 2 lira 3 lira bulunduğu durumda ben o 100 lira kâr ettim diye bakmak en büyük hatalardan biri de TSE başta olmak üzere kalite belgesi aranacak. İkincisi kurallarına uygun kullanılacak. Şimdi bir ara kablo düşün, biz ona çoklu grup priz diyoruz o ara kablonun üstünde 5 tane göz var. 5 tane fiş takabilirsiniz. Siz tutuyorsunuz bir ara kablo daha takıyorsunuz. Sonra aynı prize bir çoğaltıcı daha takıyorsunuz. Hepsini 20 tane cihazı aynı prize takarsanız aşırı yüklenmeden dolayı ya cihazlardan birinin kablosu tutuşacak ya da kablo tutuşacak. En son priz, hatta bazen onun hiçbiri tutuşmuyor sigorta panosu tutuşuyor. Sokaktaki elektrik direğine giden kablo tutuşuyor. Bazen yani biz bunları görüyoruz yaşıyoruz. “Orijinal şarj cihazınız yoksa risk daha fazla” Onun haricinde elektronik cihazlarla ilgili mesela en büyük sıkıntımız bizim insanlar cep telefonlarını fişe takıyorlar. Şarj cihazına sürekli telefon şarj cihazından çekiliyor. Ama prizde sürekli şarj cihazı takılı duruyor. En büyük hatalardan biri de bu şekilde çok yangın oluyor. Emin olun orijinal şarj cihazı almadıysanız risk daha fazladır. Söylüyorum Kalite Belgesi önemli işte belli standartlara ait olması sahip olması önemli. “Elektriğe su ile müdahale edilmemeli” Elektriğe su ile müdahale edilmeyeceğini herkes biliyor. İletken malzemelerden uzak durmak lazım. Enerjiyi kesebiliyorsak durdurup bize, 112’ye bilgi versinler. Kendileri müdahale edebiliyorlarsa yangın söndürme cihazları ile müdahale etsinler. “Gazı kesip, 187’ye haber vereceğiz” “Yangınların yüzde 95’i insan hatalarından kaynaklanıyor” diyen Polat son olarak doğalgaz kaynaklı bir yangında neler yapılması gerektiğini anlattı: “Düzce’nin büyük çoğunluğu doğalgaz kullanıyor. Doğalgaz acil hattı 187, gazı kesebiliyorsak gazı keseceğiz. Etrafındaki mutfak dolabı perde gibi malzemeleri uzak tutmak lazım. Gaz kaçağı tehlikeli dikkat etmek lazım. 187’ye haber vereceğiz. 112’ye haber vereceğiz. Kıvılcım çıkartacak hareketlerden uzak duracağız. Buzdolabı kapısı açılmayacak, elektrik düğmeleri açılmayacak. Sürtünme sağlamadan camı açıp ortamı terk edip çevredekilerin binaya girmesini engelleyeceğiz.” Haber: Ö.YILMAZ Artı Yerel Medya'yı smart televizyon ve telefonlarınıza indirmeyi unutmayın. Web'den izlemek için TIKLAYINIZ Android için TIKLAYINIZ İOS için TIKLAYINIZ