Allah’ın lütfu ile bu yılki Ramazan Ayına, dolayısıyla rahmet, mağfiret ve günahlardan da azat mevsimine kavuşmuş bulunuyoruz . Sağlık ve huzur içinde bizleri bu seneki Ramazan’a ulaştıran, Yüce Mevla’ya sonsuz şükürler olsun.  

                  Her hangi bir şeyin veya kişinin, üstünlüğü, Allah (cc) ve Peygamber’in (s) değer vermesine bağlıdır. Mesela Kâbe, yapımında kullanılan malzemeler bakımından, aynı diğer binalar gibidir. Ama Allah ona “Beytullah” dediği için en kıymetli ibadethane olmuştur. Cuma günü, aynı diğer günler gibidir. Ancak dinimiz değer verdiği için, öbür günlerden üstün olmuştur. Ramazan Ayı da diğer kameri aylardan biridir. Fakat Allah ve Rasulü bu ayı yücelttikleri için, on bir ayın sultanı olmuştur.  

                  Halkımız, Ramazan’ı kıymetli bir misafir olarak kabul eder. Bu sebeple, söyledikleri ilahi ve kasidelerde “Hoş geldin ya Ramazan” demektedirler. Bu kutlu misafir eli dolu gelir. Bizi ibadete, hayra, sabırlı ve merhametli olmaya alıştırır. Günahlarımızı temizler ve rakamla ifade edemeyeceğimiz kadar sevap kazandırır. Oruçlu müminler, Ramazan sonunda bir nevi melekleşir.

                  Ramazan bir zarfa benzer, içine ne yazar koyarsak, açınca onu buluruz. Kıymetli evrak koyarsak, içinden o çıkar. Zarfın içine kötü yazı ve çirkin resimler konursa, açılınca aynıları çıkar. Zarfa bir şey koymaz isek, boş kalır. Yani biz, Ramazanda bize sunulan manevi zarfa neleri koyup ahirete gönderirsek, mahşer günü de karşımıza onlar çıkacaktır. O halde, bize sunulan bu fırsatı çok iyi değerlendirmek gerekir.

                  Ramazan orucu bizi, şevval orucuna ve diğer nafile oruçlara hazırlıyor. Okunan mukabele ve hatimler, Kur’an-ı Kerim ile daha çok ilgilenmeyi öğretiyor. Teravih namazları da, Ramazan’dan sonra devamlı ve bolca namaz kılmaya alıştırıyor. Orucun sabrı, bizi yıl boyunca sabırlı ve merhametli olmaya hazırlarken; Ramazan’a gösterilen saygı da, bizi sürekli saygılı, nezaketli ve hoşgörülü olmaya hazırlamakta ve alıştırmaktadır.

                  Hazır söz saygı konusuna gelmişken, birkaç cümle daha söylemekte yarar görüyorum. Ülkemizde Ramazan’a, oruca ve oruçluya saygı göstermek, adeta ibadet manası taşır. Oruç tutamayacak kadar hasta olanlar, açıktan bir şey yemezler. Meşru bir sebeple orucu bozulanlar, günün kalan kısmında bir şey yemeden akşamı beklerler.

                  Birçok lokanta ve kahvehane Ramazan boyunca tamamen kapanıyor, bazıları da iftarda hizmet veriyor. Gazeteler, dini ve ahlaki yazılar yayınlıyorlar. Radyo ve Televizyonlar, daha fazla dini program yapıyor. Uzun yol otobüsleri iftar ve sahur vakitlerine göre mola veriyorlar. Böylece herkes şenleniyor ve her yeri manevi bir atmosfer kaplıyor. 

                  Sevgili Peygamberimiz (s): “Bir Müslümanın Ramazanı günahsız ve huzurlu geçerse, takip eden aylar da huzurlu geçer” buyurmuştur. Ramazanımızı huzurlu hale getirirsek, diğer  aylar  da aynı güzellikte, huzurlu ve bereketli olacaktır.

                  Yüce Mevla bizleri, Ramazan Ayını değerlendiren ve tüm nimetlerinden istifade eden bahtiyar kullarından eylesin.

                   

                                                                                                                   

   Turgut AÇARİ

Başkanlık Müftüsü