Geçtiğimiz hafta Düzce 1. Organize Sanayi Bölgesi’nden ve bir imar müdüründen bahsetmiştik. Burada alınan satılan arsaların rant merkezine dönüşerek rant amaçlı olduğundan bahsetmiştik. Bugün bu konuyu biraz daha açalım diyoruz. Kademe kademe, hiç aceleye gerek yok. Toplumdaki algıya göre birilerin bu konuya ilgisine göre devam edeceğiz.

Bir imar müdürü 18 uygulaması yapılan yerde bir itiraz olmadığında burayı çok uygun bir fiyata alıp satabilir, vatandaş olarak. Gümüşova’da Ahmet Azap dönemindeki belediyenin imar müdürü Atilla Bey. Gümüşova OSB’de 18 uygulaması yapılıyor ve itiraz olmayınca yerler daha da uygun fiyata satışa çıkıyor. Atilla Bey buradan bir yer alıyor ve satıyor.

Yine dedik ya Düzce’de dışarıdan gelerek yatırım yapan ciddi bir firma gerek Gümüşova’da gerek 1. OSB’de geldiğinden bu güne kadar arsaları toplayıp toplayıp alıyor. Bu bir tane iki tane değil. Organize Sanayi Bölgesinin müdürünün ve Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın bilgisinin olduğu bir konudan bahsediyorum. Bu çok önemli. Geçmiş dönemde de var, şimdiki dönemde de var. Bu firmanın işi bu. Parselleri uygun fiyata topluyor, bekliyor. Ben ‘Al 50’ye, sat 550’ye’ demiştim ya, hata yapmışım. Özür diliyorum. Almış 32’ye satıyor 1 milyona. Bugünlerde de 20 dönüm bir alanın satışı söz konusu. Alınışı 32 bin TL. Satılışı dönümü 1 milyon TL. Böyle bir kazanç var mı ya?

Bu OSB’ler niye kurulur, amacı nedir? Orta ölçekli KOBİ’lere hizmet verebilmeleri, üretim yapabilmeleri için. Alt yapısı oluşturulur, imkânları oluşturulur ve teşvikleri verilir. Buralar sanayi bölgesi olur.

Bunu ben neden gündeme taşıyorum? Bu memlekete yatırım yapacak, havamız ve coğrafyamızla barışık olan bir firma düşünün. Bu OSB’den bir yer alacak. Hadi alsın. Adamlar boşlukların hepsini kapatmışlar. İstanbul, İzmit, Sakarya doldu. Düzce’ye doğru akın başladı. Alaplı ve Karasu bölgesinde yapılacak olan limanlar, Akçakoca’dan geçecek olan demiryolu. Bunlar burayı cazibe merkezi haline getiriyor. Buraya dışarıdan gelip yatırım yapacak olan bir işletme başımız üzerine. Hadi, Düzceliler müracaat etsin. Buyurun alın. Hadi yer alın. Var mı?

En enteresanı da şu. Açılacak olan ve 4 bin 400 dönüm olması düşünülen yerden de bu firma yerler almış. Nasıl almış? Burada birileri var. Bu işin alt yapısını kuranlar var. İmar işlerini çözenler var. Kim bunlar? Bizim insanlarımız. Peki, bunlar ne adına oluyor? Fabrika kurmuyor. Mevcut ve genişleyecek alandan alıp bunları yatırım yapacak olana çok büyük karla satmaya çalışıyorlar. 32 bin TL’ye alınan yer için 1 milyon TL’ye pazarlığı yapılıyor.  Efendim, ‘2 sene önce aldım, 5 sene önce aldım’. Bu topraklar rant elde et diye satılmadı! Tahsisli satıldı. Ben buradan yetkililere, siyasetçilere ve irade ve idare sahiplerine sesleniyorum. Burada bir araştırma ve soruşturma yapılmalı. Bu memlekette gerçekten yatırım yapacaklar ile rant elde etmek isteyenler arasındaki fark ortaya çıkmalı. Kelek üretme ve melek üretme çiftliği gibi herkes aynı yapıda değerlendirilmemeli.

Burada çok şey olur. Devletin valisi ve bakanlık devreye girer. Ne zaman aldın, yatırım yaptın mı da satıyorsun? Sen genişleme alanını bir şekilde bildiğin için burada bu köylünün uygun fiyata al da rant elde edesin diye mi bu OSB’ler kuruluyor? Organize Sanayiler üzerindeki rant ellerinizi çekin. Birileri çektirsin. Burada bir yatırım yapmak isteyen kişi, bu kişilerin peydahladığı, parsellediği yerlerde çok yüksek bedeller ödeyerek almak durumunda. Hani al 30’a yak 1 milyona. Hayırlı işler, bu böyle olmamalı. Zaten fabrikaların dumanından, yapısından Düzce’nin havası kirli, suyumuzda sıkıntı var. Bir d ebu rantılar tezgahı kurmuş. Bu işler nasıl olacak? Düzce’nin sahibi Düzceli olmalı. Buraya gelecek yatırımcı Düzce’nin coğrafyasına uygun, havamızı kirletmeyen, huzurumuzu bozmayan, memlekete faydalı olanlar için kurulan yatırımlardan rant elleri çekilmeli ve bunlara hemen müdahale edilmeli.

Eğer bununla ilgili gereği yapılmazsa, önümüzdeki hafta isim isim, parsel parsel  nokta atışıyla bunların hepsini Düzce için izah edeceğiz. Buraya gelen yatırımcı b,irielrinin rantının bedelini ödemesin. Önceden al sonra da yüksek fiyatlara sat. Ticaret yapın. Bu ülkenin en büyük sıkıntısı, üretimle kazanmak isteyenle rant üzerinden kazanç sağlamak isteyenler üzerinde devletin ve yerel dengelerin bir inisiyatif kullanması lazım. Ranttan para kazanan, paradan para kazanan, üretim yapmayan, istihdam sağlamayan insanla diğerleri arasında fark olması lazım.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ