Düzce Üniversitesi (DÜ) Orman Fakültesi Havza Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Özcan, barajlardaki su seviyesinin düşmesinin korkutacak boyutta olmadığını bildirdi.

Düzce'nin Yığılca ilçesinde bulunan ve Ömerli Barajı'na pompalanarak İstanbul'a içme suyu temin eden Hasanlar Barajı'nda su seviyesi, bölgenin az yağış almasından etkilendi.

Doç. Dr. Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede yağış verilerine bakıldığında; temmuz, ağustos ve eylül aylarında önemli azalma olduğunun görüldüğünü söyledi.

Bölgenin son 50 yıllık ortalama verileriyle karşılaştırıldığında yağış oranında bu yıl düşüş yaşandığını aktaran Özcan, "Son 50 yılın ortalama yağış oranı metrekareye 51 kilogram olarak ölçülmüş ama bu yılın ağustos ayında sıfır kilogram, yani hiç yağış almamış. Bu da yüzde 100'lük düşüş anlamına geliyor. Temmuz ve eylül aylarının geçmişteki ortalamaları 24 ve 52 kilogramken bu yıl 22 ve 24 olarak ölçülmüş. Bu da yüzde 50 azalışı gösteriyor." diye konuştu.

"Meteorolojik kuraklık yaşanıyor"

Özcan, temmuz, ağustos ve eylül aylarında düşük yağış miktarına sıcaklık artışının eklendiğine dikkati çekerek "Geçmiş yılların sıcaklık verilerine baktığımızda bu yıl temmuz, ağustos ve eylül aylarında ortalamada 2 santigrat artış gözleniyor. Bu nedenle de buharlaşmanın fazla olması meteorolojik kuraklığına neden oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yağışların az olmasının, Türkiye genelindeki barajlara gelen suların üzerinde önemli etkiye sahip olduğuna dikkati çeken Özcan, "Barajlara su sağlayan derelerdeki su seviyesinin de düşmesiyle barajlardaki su seviyesi haliyle düşüş gösteriyor. Barajlardaki su seviyesinin düşmesi, paniğe sevk edecek bir durum değil. Zaman zaman farklı aylarda bu ve benzeri durumlar oluşabiliyor. Bu durumlarla karşılaşma ihtimaline karşılık, içme ve sulama suyu gibi barajlarda belirli miktarda suyun tutulması gerekiyor. Yağışın az olduğu yıllarda barajlarda suyun tamamen tüketilmesi ve su tutulmaması kuraklık ve su ihtiyacının karşılanamaması olarak karşımıza çıkabiliyor." ifadelerini kullandı.

Özcan, kuraklık kavramının, sadece su ihtiyacının karşılanamaması anlamına gelmediğini vurgulayarak bölgede meteorolojik kuraklık yaşandığını belirtti.

Bölgenin uzun süre yağış almaması durumunda ise tarımsal kuraklık evresi başlayacağını ifade eden Özcan, sözlerini şöyle bitirdi:

"Kış aylarında da beklenen yağışın olmaması durumunda ise hidrolojik kuraklık dediğimiz kuraklığa geçiş başlıyor. Yaşadığımız kuraklık evresi olan meteorolojik kuraklık yağışlarda azalış, sıcaklıklarda yükseliş anlamına geliyor. Tarımsal kuraklık bitkilerin, hidrolojik kuraklık ise yer altı sularının yeterince beslenememesi anlamına geliyor. Bölge yağış alamaz ve sıcaklıklarda bir düşme yaşanmazsa tarımsal ve hidrolojik evreler devreye girer."

(AA)