İnmeyi, damarsal olaylar nedeniyle ani gelişen beyin hücrelerinde hasara ve buna bağlı bulgulara neden olan bir hastalık olarak tanımlayan Dr. Öğr. Üyesi Yabalak, “Beş hastanın dördünde neden, damar tıkanıklığı iken birinde kanamadır. İnme için en önemli risk faktörleri ileri yaş, hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara ve alkol kullanımı, kalp hastalıkları, aterosklerotik damar hastalıkları, atriyal fibrilasyon ve daha önce geçirilmiş inme olmasıdır.”dedi.

“Ülkemizde hastalık nedenli ölümlerin ikinci, erişkin yaşta sakatlığın ise en sık nedenidir”

İnme’nin ani gelişen konuşma bozukluğu, yüzde kayma, kol ve bacakta genelde tek taraflı uyuşma ve veya güçsüzlük, gözlerde kayma, görme bozukluğu, denge bozukluğu gibi bulgular gösterdiğini kaydeden Yabalak, toplumda görülme sıklığı ile ilgili olarak şöyle konuştu: “İnme’nin insidansı 150/10000 olarak hesaplanmıştır. İlimiz özelinde konuşacak olursak Düzce ilinde yılda ortalama 600 kişinin inme geçirmesi beklenir. Ülkemizde hastalık nedenli ölümlerin ikinci, erişkin yaşta sakatlığın ise en sık nedenidir. İnme geçiren hastaların yaklaşık üçte birini inmeye bağlı nedenlerden kaybetmekteyiz ve üçte birlik bir diğer kısımda bakıma muhtaç duruma gelmektedir.”

“Covid pozitif olan hastalarda inme riski daha yüksek”

İnme riskinin yaş arttıkça arttığını ifade eden Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, sıklıkla 60 yaş üstünde hastalarda olmakla beraber daha nadir olarak gençlerde de görüldüğünü de sözlerine ekledi.

Covid-19’un inme riskini arttırdığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Yabalak,Covid-19 hem atardamarlarda hem de toplar damarlarda pıhtıya neden olabilen bir hastalıktır. Covid-19 tanısı konulan ve bakanlığın belirlediği kriterlere göre riskli olan hastalara da bu nedenle kan sulandırıcı tedavileri koruyucu olarak başlıyoruz. Koruyucu tedavilere rağmen Covid pozitif olan hastalarda inme riski daha yüksektir. İnme gelişen Covid hastalarında dikkat çeken bir diğer bulgu da maalesef pıhtı yükünü oldukça fazla saptıyoruz.” diye konuştu.   

“Risk faktörlerini düzenlemek lazım”

Ani olarak gelişen bir konuşma bozukluğu, yüzde kayma, kollarda ve bacaklarda güçsüzlük, gözlerde bir tarafa kayma, görme bozukluğu, bilinçte bozulma gibi bulgular görüldüğünde hızlıca acil servise başvurulması gerektiğini vurgulayan Yabalak, “Bu saydığımız risk faktörlerini düzenlemek lazım. Kan basıncı kontrolünün sağlanması, kan şekeri kontrolünün sağlanması, özellikle LDL kolesterol yüksek ise seviyesine göre diyet ya da diyet ile birlikte ilaç tedavisine başlanması gerekmektedir. Sigara ve aşırı alkol alımı bırakılmalıdır. Akdeniz usulü beslenmeye dikkat edilmeli ve sedanter yaşamdan kaçınılmalı ve günlük yürüyüş gibi egzersizler yapılmalıdır. Eğer hekimimiz tarafından kan sulandırıcı kullanmamız önerildi ise de dozları aksatmadan kullanılmalı ve kontroller aksatılmamalıdır.” ifadelerine yer verdi.  

Erken dönemde tedavi önemli!

İnmede erken dönemde tedavinin önemine vurgu yapan Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Yabalak,  “Damar tıkanıklığına bağlı inmelerde uygun hastalarda erken dönemde trombolitik tedavi dediğimiz kan sulandırıcı ve büyük damarlarda tıkanıklık olan hastalarda anjiyografi yöntemi ile damarın içerisinden pıhtının çıkarılması tedavileri bulunmaktadır. Beyinde büyük bir damar tıkanıklığı olduğunda ölen ve beslenmesi bozulan ancak ölmemiş hücreler bulunmaktadır. Eğer damar açılabilirse bu ölmemiş hücreleri kurtarabilir ve hastada gelişen felcin düzelmesini ya da gerilemesini sağlayabiliriz. İlk 4,5 saat içerisinde uygun olan hastalara damardan trombolitik tedavi dediğimiz kan sulandırıcı tedavi uygulanmaktadır. Bunun dışında beynin büyük damarlarında bir tıkanıklık olduğunda ilk 6 saatte ( bazen 24 saate kadar) anjiyo ile pıhtının çıkarılması işlemi yapılabilmektedir. Beyinde büyük damar tıkanıklığı olduğunda dakikada ortalama 1,9 milyon sinir hücresini kaybetmekteyiz. Bu nedenle tıkalı damarı açmaya yönelik tedaviler hızlıca uygulanmalı ve kurtarılabilecek maksimum sinir hücresi kurtarılmaya çalışılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Girişimsel nöroloji işlemleri yakın zamanda başlayacak!

Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde damardan kan sulandırıcı tedavinin uygun hastalara verildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Yabalak, “Girişimsel Nöroloji uzmanı olarak benim de göreve başlamam ile birlikte gerekli organizasyon, malzemelerin teminiyle anjiyo ile damardan pıhtı çıkarılması işlemleri Hastanemizde de yapılmaya başlayacak. Günümüzde artık bu tedaviler ile büyük damar tıkanıklığına bağlı felçlerde hastaların yarısı günlük yaşamında bağımsız hale gelebilmekte ve ölüm oranları 10 hastada 1’e kadar gerileyebilmektedir. Maalesef her hasta bu tedavileri almaya uygun olmamakta. Bu tedavileri almaya uygun olan hastaların da tedavilerden fayda oranı oldukça yüksek olduğu için hızlıca değerlendirilip endikasyonu var ise uygulanmalıdır.” dedi.  

İnme Polikliniği hizmet vermeye başladı

Düzce Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Kliniği’nin her hafta cuma günleri “İnme Polikliniği” hizmeti vermeye başladığı bilgisini paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Yabalak, “Daha önce geçirilmiş inme öyküsü olan, beyin damarlarında darlık saptanmış olan hastalar, tekrar inme geçirme riskini azaltmaya yönelik ikincil koruyucu tedavilerinin düzenlenmesi ve takiplerinin planlanması amacı ile Hastanemiz İnme Polikliniği’ne başvurabilirler. Önemli bir toplum sağlığı problemi olan İnme’nin ve İnme’de güncel tedavilerin önemini bilip bu konuda desteklerini esirgemeyen Dekanlığımız ve Başhekimliğimize teşekkür ederim. Onların destekleri sayesinde Hastanemizde de ilerleyen süreçte bu önemli tedaviyi uygulayarak hastalarımıza hizmet vermeye başlayacağız.” şeklinde konuştu.