İklim değişikliğiyle beraber Düzce, Türkiye’nin en çok yağış alan bölgelerinden biri haline geldi. Ani ve yoğun sağanaklar birçok kez ise afete dönüşerek canımızı yaktı.

2019’daki Akçakoca’daki sel ve taşkın felaketlerinde 7 canını kaybeden ve her yıl meydana gelen benzer olaylarda milyonlarca lira da maddi zarara uğrayan Düzce, son olarak 2021 yılının Temmuz’unda sel afetini yaşadı.

Onca acıdan ders alınmamış

Geçmişten ders alınarak dere yataklarına yapılaşma, akarsu ıslahları ve alınabilecek diğer önlemlerle kayıpların önlenebileceği ortadayken aradan geçen zamanda kentte bir arpa boyu yol alınamadığı ortaya çıktı.

2 bin 438 yapı için riskli tespiti

Sayıştay Başkanlığı’nın 2022 Taşkın Risk Yönetimi Raporu, Düzce’deki acı durumu ortaya koydu. Düzce, Türkiye’de dere yataklarında en fazla riskli yapı tespiti yapılan il olarak kayıtlara geçti. DSİ’den elde edilen verilere göre il genelinde 2 bin 438 yapı için riskli tespiti yapıldı. Düzce en yakın rakibi olan Samsun’u bu alanda 6’ya katladı.

Sayıştay, denetim eksikliğine vurgu yaptı

Raporda, “Mevzuatta düzenlenmiş tüm önlemlere rağmen dere yataklarında taşkın riski taşıyan yapılaşmanın engellenememesi oluşturulan kontrol mekanizmasının etkinliğinin yeterli düzeyde olmadığını göstermektedir. Özellikle plansız alanlardaki yapılaşmanın üzerindeki kontrol ve denetim eksikliği mevcut riskli yapıların varlığını sürdürmesine ve yenilerinin de yapılmasına yol açmaktadır.” denilerek denetim eksikliğine dikkat çekildi.

Erdoğan net konuşmuştu

Son olarak Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde onlarca kişinin ölümüne neden olan ve bazılarının halen cesedinin bile bulunamadığı büyük felaketlere karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan, dere yataklarında yapılaşmanın yanlış olduğunu vurgulayarak, “Tabiattaki dere yatakları, istisnai de olsa büyük yağışlar olduğunda kolayca akıp gidebilsin diye var. Biz tutup bu dere yataklarını evlerle, iş yerleriyle işgal edersek gün geldiğinde sel gelir bunları da alır götürür.” demişti.

Vatandaş aynı şeyleri yaşamak istemiyor

Aynı acıları yaşamak istemeyen vatandaşlar devletin zirvesinin bu konudaki talimatı apaçık ortadayken kendisinden katbekat büyük yüzölçümüne sahip kentleri bile geride bırakarak dere yatağına yapılaşmada zirvede yer alan Düzce’de ‘Seferberlik ilan edilmeli’ cümlesinde hemfikir oldu.