5 gün boyunca diyabetli çocuklar ve aileleri teorik ve pratik eğitim, animasyon, spor, sanat, oyun, söyleşi programları eşliğinde eğitim ve moral olanağı buldu. Diyabetli çocuk ve ailelerinin hastalıkları ve tedavisi konusunda bilgi eksikliklerini gidermek, yaşama sevinci ve dayanışma duygusu aşılamak, bedensel ve ekonomik zorluklar karşısında yılmadan ayakta kalabilmeyi öğretmenin amaçlandığı kampta  şeker ölçümü, insülin uygulamaları, karbonhidrat sayımı gibi dersler de verildi. Kampa Düzce ve çevre illerin yanı sıra İstanbul ve Kırıkkale gibi illerden de katılım oldu. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, 7.’si Düzenlenen organizasyonda hedeflerine ulaştıklarını söyledi.

“hem eğitim hem moral takviyesi yapıyoruz”

Arslanoğlu,“Hedefimiz, tip 1 diyabetli çocuklarımız ve gençlerimizi yaşamını yönetim biçimini daha yüksek seviyeye taşımaktı. Bu da poliklinik ve muayene aşamasında tam olarak olmaya biliyor. Orası hastalıklara odaklı bir yer. Bu çocukların bir eksiklik değil, sağlıklarını sürdürmeleri için bir takım müdahaleleri becermeleri gerekiyor. Bu çocuklar kendi kendilerini müdahale ediyorlar yaşam boyunca kendi kendilerini doğru olarak tedavi edebilmeleri bunu yaparken bilgi eksiliğinden bıkkınlıktan yalnız hissetmeden kaynaklanan bazı başarısızlıklar oluyor. Bu çocuklar vücutta pankreas insülin yapmadığı için çok çabuk sağlıklarını kaybedebiliyorlar. Çok hızlı komaya girmekte mümkün, yarım yaptığınızda da her 5 yılda bir uzvunuzu kaybetmek de mümkün. Böyle bir şey olmasın diye hem eğitim hem moral takviyesi yapıyoruz.” dedi.

“Birlikte Yaşamayı Öğreniyor”

Düzce Üniversitesi Sosyal Hizmetler Uzmanı Gülşah Ayter de kampla ilgili şunları söyledi: “Farklılığımız olabilir, bir sürü insanın farklılığı var. Diyabetli çocuklarında tam görünebilmeleri için sürekli kan şekeri ölçümü yapmak, buna göre insülin almak ve sürekli yediklerine dikkat etmek zorunda. Bu kreşe gitmeye başladığı anda, sokağa çıktığı anda yapması gerekenler var.  Bu kampta kendisine benzeyen bir sürü çocukla birlikte olup birlikte yaşamayı öğreniyor. Burada sabah kalkıyor birlikte ölçüm yapıyorlar, kahvaltı yapıyorlar, bütün etkinlileri birlikte yapıyorlar. ‘Diyabet o kadar kötü bir şey değilmiş, yapan abiler ablalar var’ diyorlar. ‘Ben de böyle olayım diyabet mutsuz eden birey değil’ diye düşünüyor.”

“Bu kamplar yayılması gerekli”

Diyabet hastası Bora Cumhur’da diyabet hastalığı ve kampın faydalarını anlattı: “Bu kamp sosyallik açısından önemli. 12 yaşında diyabet olduğumu öğrendim. Bunun tedavisi olduğu için şükrediyorum. Biz neler yapabildiğimizi öğrendik, şimdi küçük kardeşlerimize öğretiyoruz. Bu kamplar yayılması gerektiğini düşünüyorum.”

haber;S.KAŞKIR