Medipol Sefaköy Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hanifi Kaya, klima hastalığı olarak bilinen yaz gribinin, viral enfeksiyonlarla olan benzerliklerine ve farklarına değindi.

Yaz gribinin, hastalığa sebep olan mikroplara olan ortak maruziyetten dolayı birden fazla kişide aynı anda hastalık ortaya çıkabildiğini ifade eden Kaya, "Yavaş ilerleyen ve zayıf yapılı bir mikrop olduğundan insandan insana bulaşmaz ve salgın yapmaz. Tanı konulabilmesi için hastanın şikayetleri, muayene ve radyolojik görüntüleme çoğunlukla yeterlidir. Ağır hastalarda balgam kültürü ve kanda antikor bakılarak mikrop tespit edilebilir." bilgisini paylaştı.

Kaya, her iki hastalığın birbirine çok benzer fazlaca yönleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Her ikisi de üst solunum yolu enfeksiyonu ile başlar, sonra akciğer tutulumu olur. Ateş, bulantı-ishal, eklem ve kas ağrıları, halsizlik, öksürük, nefes darlığı gibi şikayetler vardır. Ancak Kovid-19'da başlangıçta şikayetler daha azdır. Burun akıntısı, tıkanıklığı çok azdır. Hafif bir boğaz ağrısı ve halsizlik vardır ve çoğu ağırlaşmadan iyileşir. Bazılarında ise günler içinde şiddetli kas ağrısı, baş ağrısı, koku bozukluğu, ateş, bulantı gibi şikayetler eklenir. Bu dönemde düzelme olmazsa genellikle 7-9 günden sonra hastalık alt solunum yollarına iner ve tablo ağırlaşır. Solunum güçlüğü daha belirginleşir. Oksijensiz hava soluyormuş hissi verir, solunum yolları açıktır."

"Yaz gribinde şiddetli öksürük ve nefes darlığı var"

Kaya, Kovid-19’da öksürüğün çoğunlukla ön planda olmadığını vurgulayarak, "Yaz gribinde ise ilk günden yüksek ateş, şiddetli burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük, bulantı, halsizlik şikayetleri vardır. Eğer hastanın bağışıklık sistemi kuvvetli ise birkaç gün içinde düzelir, ancak haftalar süren öksürük şikayetleri olur. Hastanın bağışıklık sistemi zayıf ise zatürreye çevirerek ağırlaşır ve öksürük nöbetleri başlar. Nefes darlığı daha çok solunum yollarındaki darlıktan kaynaklı olduğundan hasta havayı solurken zorlanır, tıkanıklık hisseder." ifadelerini kullandı.

Kovid-19 ile yaz gribi arasında radyolojik bulgular ile klinik tablo arasında uyumsuzluk olduğunu aktaran Kaya, "Kovid-19 hastasında ateş ve halsizlik dışında bir belirti yokken, yani hastalık tablosu çok ağır değilken çekilen akciğer tomografisinde yaygın ve tipik atılmış pamuk manzarası görülürken, yaz gribinde ise şiddetli öksürük ve nefes darlığına rağmen filimde herhangi bir şey görülmeyebilir veya sınırlı, silik tutulum görülebilir." bilgisini paylaştı.

Kaya, kandaki oksijen satürasyonu Kovid-19’da genellikle hızlı bir şekilde düştüğünü, yaz gribinde ise ancak son safhada düşmeye başladığını belirterek, tahlillerinde Kovid-19 hastalarında pıhtılaşma faktörleri yüksek seyrettiğini ancak bu durumun yaz gribinde gözlenmediğini ifade etti.

Yaz dönemi soğuk algınlığında etken virüs denilen mikroplar olduğunu kaydeden Kaya, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Eklem ağrıları, genel durum düşkünlüğü, yüksek ateş pek olamaz. Çoğunlukla alt solunum yollarına inmeden birkaç gün içinde düzelir. Öksürük krizleri olmaz. Hastalık ayakta atlatılır. İnsandan insana bulaşır. Antibiyotik tedavisi gerekmez. Ancak yaz gribinde hastalığın sebebi bakteri denilen mikroplardır. Daha gürültülü başlayan, gittikçe ilerleyici, bir türlü iyileşmeyen bir durum vardır. Ateş, halsizlik, bulantı, kusma, eklem ağrıları eşlik eder. Haftalarca süren boğaz ağrısı, öksürük vardır. İnsandan insana bulaşmaz. Tedavide mutlaka antibiyotik kullanılmalıdır." (Öncü Haber/AA)