TSK'nın Afrin'de teröristleri temizlemek için başlattığı operasyona ilişkin yaptıkları açıklama büyük tepki çeken Türk Tabipler Birliği (TTB)'nin 11 yöneticisi için bu sabah gözaltı kararı verildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, haklarında karar çıkartılan TTB'nin 11 yöneticisinin gözaltına alınması için çalışma başlattı. Ankara merkezli 8 ilde gözaltı, arama ve el koyma işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.

Diğer taraftan Türk Tabipleri Birliği (TTB)'yi kınayan Sağlık Bakanlığı'nın basın açıklaması Düzce İl Sağlık Müdürlüğü tarafından da yayınlandı.

"Milletin mahşeri vicdanında yara açmaktadır"
Bakanlık açıklamasında şunları kaydetti. "Türkiye’nin Afrin bölgesinde “Zeytin Dalı Harekatı”nı başlattığı bir dönemde Türk Tabipleri Birliği tarafından yapılan açıklama zamanlama olarak düşündürücü ve maksatlıdır. Sağlık çalışanlarımız yara sararken, Türk Tabipleri Birliği’nin yaptığı açıklama milletin mahşeri vicdanında yara açmaktadır. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden terör saldırılarına karşı milletimizin egemenliğini ve hayat hakkını savunmak için yapılan bu harekatın meşru müdafaa olduğu bütün dünya tarafından kabul edilmektedir. Meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği’nin bu açıklaması, sağlık çalışanlarının görüş ve hissiyatlarını yansıtmamaktadır. Savaş karşıtı açıklama yapılacaksa, binlerce kilometre ötelerden gelip, kardeş ve dost toprakları işgal etmek isteyenlere karşı yapılmalıdır. Halkın can güvenliğini gözeten beyanlarda bulunulacaksa, daha dün Kilis’te cami, Hatay’da Pazar yeri vuran terör örgütüne karşı beyanda bulunulmalıdır. Yaklaşık 4 milyon Suriyeli'ye kucak açan Türkiye’ye karşı en ufak bir imada bulunmak hakkaniyete sığacak ve kabul edilecek bir aydın davranışı değildir. Sağlık camiası olarak bu açıklamaları kabul etmiyor ve kınıyoruz."

Tabipler Birliği'nin açıklaması
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi'nin 24 Ocak 2018 Çarşamba günü yaptığı açıklamada şu ifadeler yer almıştı:
"Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi."

Haber: C. ÜSTÜNER