Türk Sağlık-Sen Düzce Şube Başkanı Ekrem Çavuş, salgın süreci ve sağlıkçıların talepleriyle ilgili Öncü TV’nin ilgiyle izlenen ‘Güne Merhaba’ programında Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’in sorularını yanıtladı.

Salgınla mücadeledeki olumlu seyir değinen Çavuş, “Gerek ilimizde gerek ülkemizde vaka sayılarımız düştü. Ülke genelinde 5 binli rakamlara indi. Rakamlarımız düştü ancak sağlık çalışanları sadece COVİD’le uğraşan, pandemi ile uğraşan bir kesim değil ki. Sağlık çalışanlarının asıl işi pandemi bittikten sonra başlayacak. Çünkü burada sağlık çalışanları daha önceden rutin yapılan sağlık hizmetleri hep birikti.” sözleriyle salgın sürecinde gösterdikleri özveriyle sürecin kahramanları olan sağlık çalışanlarının bu sürecin ardından daha da yoğun bir döneme gireceğini söyledi.

Bu süreçte COVİD-19’la etkin mücadele için sağlıkta salgına öncelik verilmesi ve sağlık çalışanlarının izinlerinin ertelenmesiyle ilgili konuşan Çavuş, “Ameliyatlar gecikti diğer sağlık hizmetlerinde aksamalar oldu. Bunların hepsi şu an koronavirüsle yürütülmeye çalışılıyor, hem de COVİD bittikten sonra inşallah asıl görevlerimize kanalize olacağız. Onun için daha yoğun bir şekilde çalışacağız. Daha detaylı olarak gireriz bunlara ama izinler kullanılamıyor doğru düzgün, tavandan ek ödeme verdik, veriyoruz deniliyor. Ancak tavandan ek ödemeyi tavandan değil bu sistem adaletsizliği tavandan dağıtıyor.” ifadelerini kullandı.

“KORONA OLMAYAN ÇOK AZ SAĞLIK ÇALIŞANI KALDI…”

Sağlık çalışanlarına yönelik yapılan anketin detaylarnı paylaşan Çavuş, “Yüzde 70’in üzerinde özellikle psikolojilerinin sağlık çalışanlarının bozulduğunu gözlemledik. Ülke genelinde Türk Sağlık Sendikası’nın yaptığı bir anket çalışmasıydı. Yani şöyle düşünün bu pandemi 2020 yılının mart ayında ülkemize giriş yaptı. Ve yaklaşık 1 buçuk yıldır hayatımızda. O gün bu gündür yüzlerce şehit verdik. 10 binlerce arkadaşımız bu koronavirüsten mağdur oldu. Aynı zamanda biz bununla ilgili her türlü risk göze alarak bire bir direk temasla çalışıyoruz. Sağlık çalışanları içinde çok azdır, çok düşük bir sayıdaki arkadaşımızda koronavirüs rastlanmamıştır. Daha çok aşı olduktan sonra bu rakamlar düştü. Alkışlarla başlayan bir süreç vardı. Akabinde tavandan ek ödeme verilecek diye Sağlık Bakanlığı’nın bir sözü olmuştu.  Daha sonra bunun nasıl dağıtılacağına yönelik biz kafadan şöyle dedik; ‘Biz ek ödeme istemiyoruz. ‘Her sağlık personelinin maaşına yansıyacak tek bir zam verin, ödeme yapın kimse bu konuda mağdur olmasın." dedi.

“EK ÖDEME DEĞİL TEK ÖDEME İSTİYORUZ”

Yapılan ek ödemenin yılda bir kez mi yapılmasını istiyorsunuz sorusu üzerine Çavuş,” Her ay maaşımıza zam şeklinde yansıyacak bir tek ödeme istiyoruz. Ek ödeme ile falan uğraşmayın. Çünkü ek ödemenin bize getirdiği nokta şu; bir arkadaşım yazmış diyor ki yemin ediyor aldığım parayı ne eşime anlatabiliyorum ne anneme anlatabiliyorum. Her ay sanki bize bir maaş ikramiye veriliyormuş gibi bu parayı ne yapıyorsun diye bana hesap soruyorlar diyor. Hizmetli 0 TL, temizliği yapan evrak içinde boğuşturan, sağa sola giden, hasta taşıyor 0 TL. Veri hazırlamacı 0,85 kuruş. Şoför 8,5 TL alan arkadaşım var, 5 – 10 -20 TL alan arkadaşlarımız var. Genel idare sınıfının birçoğu ile görüştüm, 0 TL, 79 TL alan var bazıları. Bir hemşire arkadaşımız 279 TL aldı. 321 TL alanlar var. Pandemi’de çalışıp 400TL alan arkadaşlarımız var.  Filyasyonda çalışıp pandemide çalışanın yarısını alan arkadaşlarımız var.” dedi.

PANDEMİ SAĞLIK ÇALIŞANLARI YIPRATTI

Pandemide çalışmanın yıpratıcılığına değinen ve bu süreçte bel fıtığı olduğunu anlatan Çavuş, “Pandemide çalışanlara canımız feda, filyasyonda çalışanlara canımız feda. Tavandan alsınlar, 5 bin, 10 bin TL alsınlar hak ediyorlar. Çünkü eşimde pandemide çalıştı, ben de filyasyonda çalıştım. Nasıl yoğun olduğunu, nasıl insanı yıprattığını çok iyi biliyorum. 5 ay sonra bel fıtığından gidemez duruma geldim ve bıraktım. Sabahları pandemide veya servislerde nöbet tutan arkadaşların eve geldikleri zaman birçoğunun ağladığını, ayaklarının şiştiğini, psikolojilerinin nasıl bozulduğunu, eve geldikleri zaman dinlenemiyorlar. Bu şekilde olmuyor nöbetler zaten çok yoğun geçiyor. Şöyle bir örnek vereyim; pandemide çalışanlar tavandan ek ödeme alınacak denildi belirli bir miktar söylendi. Pandemi dışında kalanlar onların bazı yerlerde 3’te biri bazı yerlerde yarısı kadar para alıyorlar.” sözleriyle ek ödemede yaşanan sorunları anlattı.

“ADALETSİZ SİSTEM HAZIRLAYIN DESELER BU KADAR OLMAZDI!”

Türk Sağlık Sen Genel Başkanı’nın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile konuyu görüştüğünü kaydeden Çavuş, “Sağlık Bakanımızla, Genel Başkanımız yüz yüze görüştüler. Sağlık Bakan yardımcılarımıza gidip bu konular izah edildi. Ancak bunu hazırlayan arkadaşlar bu ek ödeme sistemini ta en başından beri hangi ruh haliyle hazırlıyorlarsa, yani inanın her Papua Yeni Gine’den falan birisini getirseniz deseniz ki bize bir ek ödeme sistemi hazırlayın. O da bu kadar adaletsiz olsun, vallahi billahi bu kadar adaletsiz yapamaz. İnanabiliyor musunuz? Yani bir defa şunu bilmeniz lazım. Sahayı bilmeden siz bu işi hazırlayamazsınız. O zaman bir bilene soracaksın. Sendikalar bunun için var. Sahaya gelip bir hastaneyi gezseler, bir filyasyon ekibinin yanına gitseler fikirlerini alsalar, inanın bu kadar yorulmaya falan gerek yok.” diyerek bu sistemi oluşturanları eleştirdi.

“SAĞLIK PERSONELİ NEREYE BÖLÜNECEĞİN ŞAŞIRDI”

En önemli konulardan birinin de izin olduğunu vurgulayan Çavuş,” 70-80 gün izinler birikti alamıyorlar, bir haftadan fazla izin veremiyorlar. Çünkü nereye bölüneceğini şaşırdı sağlık personeli. Gündüz mesaileri 2-3 kişiyle yürütmeye çalışıyorlar, akşam 2 kişi nöbetçi koyuyorsun onun iki tanesi ameliyat ayrıca bir serviste 30 tane hasta var. Nasıl baş edecekler bununla. Arkadaşlarımızın çoğu 3 kişi nöbet tutmak istiyorlar mat yok. Bir taraftan aşıları destekleniyor, bir taraftan pandemi servisleri ayrıldı, öbür taraftan filyasyona ekipler lazım. Aşılamada Sinovac tekrar açıldı. Diğer taraftan Biontech ile yoğun bir şekilde yapılma dönemine de giriyoruz artık. ASM’lerin yükü arttı. Üniversite Hastanesi’nden tık yok, YÖK ne yapıyor bilmiyorum. Umarım bu bakanlığın ek ödeme sistemini örnek alıp da üniversitedeki arkadaşlarımıza daha da çok mağdur etmezler. Herkes bu konuda şikayetçi. Yani zannedersem yüzde 2’si 3’ü biz gayet iyiyiz diyordur herhalde.  Hepimizin psikolojisi alt üst oldu.” sözleriyle süreci anlattı.

‘LİYAKAT’ VURGUSU

Düzce’de ve Türkiye’de sağlık yönetiminde liyakatin dikkate alınmadığını savunan Çavuş, “En son Düzce’deki yönetici atamalara bir bakın. Hastane müdürleri, başhekimler inceleyin hangi sendikanın üyesi olduğunu ya da hangi sendikadan istifası edip geçtiklerini göreceksiniz. Bu sadece Düzce’de değil Türkiye’de böyle. Sağlık Bakanlığında da böyle. Bizim istediğimiz torpil olmasın. Bundan kastımız da şu 3 yıllık hemşire, ebe masa başında oturmasın, nöbet tutsun. 25- 30 yıldır hizmet veren, çile çeken masa başında oturacaksa o otursun. Şöyle örnek vereyim kurumlarımızda 50’nin üzerinden insan vardı. Daha yeni göreve başlamış torpilli masa başında oturacaksın öbür tarafta 25 yıldır her türlü çileyi çeken hemşire, ebe sağlık memuru nöbet tutmaya devam edecek. İdareci atama konusunda da aynı şey var.” ifadelerinde bulundu.

“KAHRAMAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI GECESİNİ GÜNDÜZÜNE KATTI”

Ek ödeme konusundaki eleştirilerine devam eden Çavuş şöyle devam etti:

“Bu ek ödemeler nisan, mayıs, haziran ve temmuz aylarını kapsıyor. Ocak, şubat, mart nerede? Ocak, şubat, martta pandemide görev alan, filyasyonda görev alan sağlık personeli tarlalarda karga mı kovaladı. O insanların mağduriyetini kim giderecek? Bunu bir defa anti parantez söylemek istedim. 2021 yılında yüzde 3+3 zam verildi. Sağlık çalışanlarının maaşları eridi. Sağlıkta şiddet konuş hakeza doktorun parmaklarını kestiler. Dedik ki önlem alın. Özellikle belirli yerlerde önlem alın. Oradaki güvenliği, önlemi artırın. 2 kişinin üzerine bir sağlık ocağının yükünü bindirdiler. O insanlar günde 150 tane polikliniğe mi baksınlar, onlarca aşı randevusu oluyor. Hangi biri ile uğraşsınlar. Ek ödeme de sıfır. Ek ödemeden hiç bahsetmeseler biz zaten çalışıyoruz arkadaş. Pandemi boyunca kahraman sağlık çalışanlarından dolayı bir tek aksaklık söylesinler. Bu mücadelenin tek kahramanı tek başaranı vardır, sahada çalışan sağlık çalışanıdır. Kahraman sağlık çalışanları gecesini gündüzüne kattı. Çocuğunu evde bıraktı nöbete koştu. Çocuklarını komşuya bıraktı arkadaşımız Çorum ilinde o komşunun evi yandı o kişi çocuğumuz can verdi. Sözleşmelileri kadroya geçirin dedik. Ehliyet ve liyakat verin dedik. 3 bin 600 çok bir şey değil. Biz demedik 3 bin 600’ü de. Devlet dedi yıpranma payınızı vereceğiz, hangi nerede? Yok adaletten tamamen uzak bir sistem.”

“DÜZCE’DE 2 HEKİMİN YAPTIĞI İŞİ TEK HEKİMLE YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Sağlık sistemini Düzce’deki durumu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çavuş, “Atamalar açıldı. Yeni başlayan arkadaşlarımız görev yerine geliyorlar. Ama o kadar çok eksiğimiz var ki. Diğer illerle Düzce’yi kıyasladığımız zaman zaten personel sayısı olarak eksi noktadaydık. Gelişmiş ülkelerde 4 hemşirenin yaptığı bizde 1 hemşire yapıyor. 2 hekimin yaptığı işi biz tek hekimle yapmaya çalışıyoruz. 2-3 kişi yüzleri asık diye bütün sağlığı genellemesinler. Gitsinler hastanede nasıl kahramanca mücadele edildiğini görsünler. Yüzleri asıksa gitsinler şikâyet etsinler, gereğini yapsınlar. Gereği yapılamayan da torpillilerdir. Gidebiliyorlarsa torpillilerin üzerine gitsinler. Bu şekilde çalışan kahraman sağlık çalışanlarını kimsenin itham etmeye hakkı yok. Haddi de değil.” vurgusu yaptı.

“DÜZCE’YE YENİ BİR DEVLET HASTANESİ DAHA LAZIM”

Düzce’de artık bir hastaneye daha ihtiyaç olduğunu savunan Çavuş,” Biz onunla ilgili açılmadan rapor yazdık. Hem personel bakımından hem fiziki yapılar bakımından Düzce’de bizim bir Devlet Hastanesi’ne daha ihtiyacımız var. En az 500 yataklı bir hastaneye daha acil ihtiyacımız var. Düzce’de herkes rantabl olmadığını biliyor. Onun için inşallah bu söylenenler yapılanlar kim elini taşın altına koyuyorsa bizim başımız gözümüz üstüne.” dedi.