01-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı nedeniyle Düzce’de çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Kadınlarda görülen kanser türlerinin en başında gelen meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen etkinliklerde, kadınlar bilinçlendiriliyor.

Meme kanseri hastalığı ile ilgili Düzce Halk Sağlığı Uzmanı Uzman Dr. Meltem Pınar Karabel, erken teşhis ve dikkat edilmesi konuları Öncü Haber mikrofonuna anlattı. Meme kanserinin kadınlarda sıklıkla görüldüğünü belirten Karabel, hastalıkta erken teşhisin ise öneminin altını çizdi.

“Erken teşhisle ölüm hızını düşürmek mümkün”

Meme kanseri taramasının Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servis yanında bulunan Düzce Halk Sağlığı Merkezi KETEM biriminde ücretsiz yapıldığını kaydeden Karabel, “Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan meme kanseri, meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıkmaktadır. 4 Şubat 2021 de Dünya Sağlık Örgütü artık meme kanserinin tüm yeni tanı konulan kanserlerin %11,7’si olarak ilk sıraya yükseldiği, akciğer kanserinin bunun ardından 11,4 ile ikinci sıklıkta, kalın bağırsak kanserinin %10 ile üçüncü, prostat kanserinin %7,3 ile dördüncü ve mide kanserinin %5,6 ile beşinci sırada sıklıkta görüldüğünü duyurmuştur. Geçmişte ileri evrede teşhis edilen meme kanseri, günümüzde Bakanlığımızca yürütülen tarama programlarının etkisi ile daha erken evrede teşhis edilebilmekte ve erken tanı oranlarımızda artış sağlanabilmektedir. En son ulusal kanser istatistiklerimizde yeni tanı alan meme kanserlerinin %48.2'si lokalize kanserler iken, %10.2'si uzak organ tutulumu kanser olarak bildirilmektedir. Erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin, hem tedavileri daha başarılı olmakta, hem de yaşam kalitesi önemli ölçüde artmaktadır. Bu sebeple, yürütülen toplum tabanlı taramalar yolu ile kadınlarımızın olası bir kanser gelişimi durumunda kanser gelişim sürecini erken evrede, henüz klinik bulgular ortaya çıkmadan önce tespit etmek ve kadınlarda meme kanserine bağlı ölüm hızını düşürmek mümkün olabilmektedir” dedi.  

“Halkımıza ücretsiz meme kanseri taraması yapıyoruz”

Düzce İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Merkezi KETEM biriminde kadınlara ücretsiz meme kanseri taraması yapıldığını kaydeden Karabel, şöyle devam etti:

“Ülkemizde toplum tabanlı kanser taramalarına tüm illerimizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurularak başlanmış, akabinde bu tarama programlarına Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) dahil edilmiştir. Sözü edilen merkezlerimizde Avrupa Birliği Kalite Standartlarına uygun tarama programları ile son teknoloji dijital mamografi cihazlarımız yoluyla halkımıza ücretsiz olarak hizmet verilmektedir. Yine bu merkezlerimizde halk eğitimleri, KKMM (Kendi Kendine Meme Muayenesi) eğitimi verilmekte ve broşür dağıtımı da yapılmaktadır. Ulusal Kanser Kontrol Programımızda; tarama stratejilerinin yanı sıra korunma ve önleme programları ve halkın konuya ilişkin bilinçlendirilmesi çalışmaları da etkili olarak yürütülmektedir. Kadınlarımız meme kanserinin risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konularında bilgilendirilmeli, kanserden korunacak sağlıklı yaşam koşullarına yönlendirilmelidir.”

Bu belirtilere dikkat!

Meme kanseri belirtileri ile ilgili bilgi veren Karabel, “Yoğun meme dokusuna sahip olmak Memede iyi huylu oluşumların (fibroadenom gibi) olması Erken adet (menary) görmeye başlamak (12 yaşından önce) Cey menapozagirmek (55 yaşından sonra) Göğüs kafesi bölgesine radyoterapi almış olmak. Meme Kanserinin Belirtileri Memelerin normalde nasıl göründüğünü bilmek, meme sağlığının önemli bir parçasıdır. Kadınlar yirmi yaşından başlayarak, her ay düzenli olarak kendi memelerini muayene ettiklerinde, memelerinde oluşabilecek en ufak değişikliği erkenden fark edebileceklerdir.  Meme kanserini olabildiğince erken yakalamak, başarılı bir tedavi şansı sunar. Ancak neyin aranacağını bilmek, düzenli mamografilerin ve diğer tarama testlerinin yapılmasının yerini tutamaz. Tarama testleri, herhangi bir belirti ortaya çıkmadan çok önce, meme kanserinin erken evrelerde bulunmasını sağlar. Bu nedenle, ülkemizde 40-69 yaş arasındaki kadınlara, herhangi bir yakınmaları olmadan önce, her iki yılda bir kez ve ücretsiz olarak mamografi ile tarama yapılmaktadır. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi (belirgin bir yumru hissedilmese bile) Memede ya da meme ucunda ağrı varsa, meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl) Meme ucunda çekilmeler, memede portakal kabuğu görünümü belirtileri de olabilir.  Meme derisinde tahriş Tek taraflı meme ucunda akıntı (özellikle kanlı akıntı) Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği  Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma Koltuk altında yumru (kitle), bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabilir” diye konuştu.

“Erken tanı tedavide başarıya ulaşılmasını sağlıyor”

Meme kanserinde erken tanının, öneminde dikkat çeken Karabel, “Bu belirtilenden herhangi biri meme kanseri dışındaki durumlardan da kaynaklanabilmekle birlikte sayılan belirtiler görüldüğünde, nedeninin bulunabilmesi için bir genel cerrahi uzmanına muayene olunmalıdır. Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Bu nedenle yukarıdaki belirtiler tanı koymak için yeterli olmadığından en yakın sağlık merkezlerine başvurulması gerekmektedir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavide başarıya ulaşma ve sağ süresini artırmaktadır. Bu nedenle 40-69 yaş aralığında tüm kadınlara 2 yılda bir mamografi çektirmesi önerilmektedir. Erken teşhiste en önemli faktör, kadınların bu konuda bilinçlenmesi ve 40 yaşından itibaren düzenli olarak mamografi yaptırmalarıdır. Kadınlara tarama merkezlerimizde özellikle erken tanı için aşağıdaki yöntemler öğretilmekte ve uygulanmaktadır.  Kendi kendine meme Muayenesi (KKMM): KKMM kadının evinde tek başına rahatlıkla her an uygulayabileceği bir muayene yöntemidir. KKMM'ni etkili bir şekilde yapabilmek için bu konuda eğitim almak ve öğrenilenleri her ay düzenli olarak yapmak gerekmektedir. KKMM eğitimi almak için merkezlerimize başvurulması yeterlidir. Kadınlar 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bu muayene sırasında ayna karşısına geçilerek her iki memenin görüntüsünün simetrik olup olmadığına bakılır. Meme başı ve derisinde çökme veya çekilme, deride kızarıklık ve ödem varlığı incelenir. Bu muayene ile özellikle deriye ve meme başına yakın tümörler kadının kendisi tarafından erken evrede fark edilebilir. Kendini düzenli olarak muayene eden bir kadın, yeni gelişen bir kitleyi, meme derisi veya meme başındaki çekintiyi veya renk değişikliğini, asimetrik görünümü ayırt edebilir. Kanser şüphesi uyandıran kitleler diğer meme dokusundan daha sert yapıda (ceviz sertliğinde), sınırları net ayırt edilemeyen, hareketi kısıtlı ve genellikle ağrısızdırlar. Memesinde bir kitle veya her zamankinden farklı bir görünüm fark eden kadın, hemen doktoruna başvurmalıdır. Klinik Meme Muayenesi: Her ay düzenli ve sürekli yapılacak KKMM'ye ilave olarak, 40 yaşından itibaren yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gitmelidir.” açıklamalarında bulundu.