Özellikle dengeli ve sağlıklı beslenme, kaliteli ve yeterli uyku ile egzersizin bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için en temel unsurlar arasında yer aldığını vurgulayan uzmanlar, insan sağlığının korunmasında en temel savunma mekanizması olan bağışıklığın güçlü tutulması için altın tavsiyeleri Öncü Haber’e anlattı.

“C vitamini ve çinko bizim için çok önemli”

Koronavirüs için vitamin ve mineralden oluşan zengin bir beslenme programının olması gerektiğini vurgulayan  diyetisyen Buse Serenay şunları aktardı: “Koronavirüs için spesifik bir besin yada bir tarif bulunmuyor bunun içende beslenmeyi bir bütün olarak ele almamız lazım yani herkesin dediği gibi bağışıklığımızı güçlü tutmamız gerekiyor. Bunun içinde vitamin ve mineralden zengin bir beslenme programı ele almalıyız. Aynı zamanda kaliteli protein tüketmeliyiz. Bu kaliteli proteinin  en önemlisi anne sütünden sonra gelen yumurtadır bizim için. Onun dışında peynir yoğurt ayran süt gibi ürünler tüketmeliyiz. Aynı zamanda bunlar probiotik içeriğinden zengin olduklarından bağışıklığımızı güçlendireceklerdir. C vitamini çinko bizim için çok önemli. Çünkü c vitamini beyaz kan hücrelerinin üretimini artırarak bağışıklığımızı güçlendiriyor.”

“Portakal mandalina limon bu tarz besinleri her gün tüketmeye çalışmalıyız”

Turunçgillerin c vitamini açısından oldukça faydalı olduğunu ifade eden diyetisyen Nida Duran şunları belirtti: “Turunçgiller c vitamini açısından çok fazla yararlı olduğundan için hem anti oksan özelliği barındırıyor. O yüzden portakal mandalina limon bu tarz besinleri her gün tüketmeye çalışmalıyız. Ya da mevsimine göre çilek erik vs. gibi. Özellikle zencefil çok fazlasıyla anti oksan özelliği sağladığı için zencefili yumurtanın üzerine yada bir yoğurtların üzerine bir çay kaşığı ucu kadar dökebilirler. Onun haricinde doğal kefir yoğurt tarzında kaliteli protein ve anti oksan özelik gösteren bağırsak florasını güçlendirip virüslerden korunmayı artıracak şeyler tüketebilirler. Yumurta mutlaka her sabah tüketilmeli. Bunun yanı sıra yağlı tohumlar tüketilebilir. Badem ceviz fındık gibi. Onun haricinde yeşil yapraklı sebzeler c vitamini açısından çok yüksektir. Bu sebzeler roka tere maydanoz marul bu tarz şeyler tüketilmelidir. Ateşli rahatsızlıklarda ise genelde meyve şekeri c vitamini portakalda  limonda vs. çok vardır diyebiliriz ama ateşli rahatsızlıklarda şeker oranı biraz daha yüksek olduğu için ateşi biraz daha artırabiliyor. Bu yüzden c vitamini yeşil yapraklılardan bu dönemde almaları çok daha yararlı. Her sabah kahvaltıda akşam yemeklerinde bol limonlu tüketebilirler. Haftada iki kere balık ızgara yada fırında tüketilebilir. Mantar beta glukan bulundurması açısından anti oksan özelliği olduğundan çok önemlidir ve bu da bağırsak florasını güçlendirip virüslerden korur.

“Mesela sabah kahvaltısında peynir yumurta bulunmalı”

Bu sıralar mutlaka hijyene dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden diyetisyenler şunları kaydetti: “Yaşlıların vücudu mikrobu tolere etmede sıkıntı yaratabiliyor. O yüzden her öğünde yoğurt süt yada süt grubunu tüketmeleri yumurta peynir gibi protein karbonhidrat dengelerini sağlamaları gerekiyor. Hem kan akışı açısından hem de organlardaki metabolizma olaylardan dolayı bol su tüketmeleri gerekiyor. Mutlaka hijyene dikkat edilmeli eller sık sık yıkanmalı. Sebzeler mutlaka bol suda yıkanmalı. Çok yağlı ve soğanı fazlasıyla kavrulan klasik yemekler yerine daha çok fırında ızgara daha yağı düşük kanserojen olmayan yemekler tüketilmelidir. Öğünlerimizin daha dengeli olması gerekiyor. Yani sadece karbonhidrat ya da sadece yağ protein içeren değil hem karbonhidrat hem yağ hem de protein içeren bir tabak oluşturmak gerekiyor. Her öğünü atlamadan öğünlerini yaparak ilerlemek bizim için önemli. Mesela sabah kahvaltısında peynir yumurta bulunmalı taze ve yeşil yapraklı sebzeler olmalı. Zeytin ve cevizde bundurulmalıdır. Akşam öğünlerinde ise et balık tavuk olabilir. Ara öğünlerinde yoğurt kefir ayran gibi bunlar tüketilmeli. Ayrıca su mutlaka tüketilmeli. Çünkü mikropların boğazda kalmaması için su tüketimi çok önemli.”