Düzce’de ve Karadeniz genelinde yeşil altın fındıkta en önemli verim ve kalite kaybı sebeplerinden olan ‘fındık kozalak akarı’ gözle görülemeyecek kadar küçük, meyve veya sürgün gözlerine girerek onların şişkinleşip kozalak şeklini almalarına sebep oluyor. Gelişmeyi engellediği için de uçlarda kurumalar meydana getirerek meyve miktarında azalmaya neden oluyor.

Toplanıp bir yere koyulmalı

Fındık kozalak akarına karşı en etkili mücadele şeklinin mekanik mücadele yöntemi olduğu belirtilerek, kozalakların kışın yapraksız dönemde toplanıp bahçe içerisinde bir yere bırakılması öneriliyor. Üreticiler toplanan kozalakların kesinlikle yakılmaması ve gömülmemesi yönünde uyarılırken kozalakların içi diğer faydalı akar ve böcekler için de bir barınak yeri olduğunun altı çiziliyor.

Mücadelede kritik günler başladı

Doğanın ısınan hava ve ilkbahar yağmurlarıyla yeniden uyandığı şu günlerde fındık üreticisi, verim ve kalite kaybına uğramamaları için kozalak akarı zararlısıyla mücadelede kritikve son günlerin başladığı hatırlatılarak uyarıldı. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, fındık bahçelerinde zarara yol açan kozalak akarı zararlısıyla özellikle biyolojik mücadele çağrısında bulundu.

Ürün kaybının yüzde 15’i bu zararlıdan

Bu yıl fındık üretim bölgelerinin tamamında yoğun bir kozalak akarı ile karşılaştıklarını dile getiren Arslantürk, "Kozalak akarı fındık tomurcuklarında, fındığın meyvesinin içine girerek kendine yer ediniyor ve bu da verimsizliğe neden oluyor. Fındık bölgelerinde yapmış olduğumuz çalışmalarda her yıl yüzde 10-15 arasında bir ürün kaybının kozalak akarına bağlı olduğunu öngörüyoruz." ifadesini kullandı.

Kimyasal değil biyolojik mücadele önerisi

Arslantürk, bu yıl daha fazla görülen kozalak akarıyla mücadelenin kimyasal ve biyolojik olarak yapılabildiğine dikkati çekti. Kimyasal mücadelenin fazlasıyla kolay olduğunu belirten Arslantürk, " Ama önerimiz kimyasal değil, biyolojik mücadelenin ön planda olması. O da kasım aylarında eğer daldaki kozalak akarları elle toplanırsa çok daha iyi sonuçlar elde edilebiliyor." diye konuştu.

Sebahattin Arslantürk, kozalak akarına yönelik tedbir alınmasının önemine dikkati çekerek, "Türkiye'nin ortalama 700 bin tonluk üretim yaptığı noktada 70 bin ila 100 bin tonun üzerinde ürün kaybı sadece kozalak akarına bağlı oluyorsa mutlaka tedbir alınması gerekiyor." dedi.

‘Son yıllarda zararlılar artmaya başladı’

Bu ayların kozalak akarıyla mücadelede etkin dönemler olduğuna işaret eden Arslantürk, şu değerlendirmelerde bulundu: "Piyasada kozalak akarına yönelik ruhsatlı çeşitli ilaçlar söz konusu. Bu zamanlar tam onun uygulamasının yapılacağı zamanlar. Geride kalan ürünlerinin verim ve kalitesi açısından mutlak suretle üretici tedbirlerini almalı. Son yıllarda ürüne zarar veren bu tür zararlıların miktarı artmaya başladı. Devletimizin de mutlaka Tarım ve Orman İlçe Müdürlükleri aracılığıyla üreticiyi bilgilendirip olumlu yönde tedbirleri alacak altyapıyı oluşturması gerekiyor."

Öncü Haber Merkezi / AA