İnternetin hayatımıza kattığı artılar tartışılmaz. Fakat kattıkları arasında "fazla kilolar"ın payı giderek artıyor. Online bağımlılık, dünyada bir diğer yaygın sağlık sorunu obeziteyi de tetikliyor. Türkiye'nin farklı üniversitelerinden 6 Türk ve bir Arnavut akademisyen, gençlerde internet bağımlılığı ve obezite arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir araştırmaya imza attı.


BİN 938 ÖĞRENCİYLE ARAŞTIRMA YAPILDI
Sabahta yer alan habere göre; Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Bölümü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Yrd. Doç. Dr. Fatih Canan liderliğindeki ekip, Düzce kent merkezindeki orta gelirli ailelerden gelen 14-18 yaşları arasındaki bin 938 öğrenciye sözel sorular yöneltildi. Öğrenciler, İnternet Bağımlılığı ve Yeme Davranışları isimli iki ayrı testten geçti ve Vücut Kitle Endeksleri (VKE) hesapladı. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlara göre; gençlerin yüzde 12.4'ünün internet bağımlılığı kriterine uygun olduğu ve haftada 4.5 saat internet başında geçirdiği ortaya çıktı. Araştırma, internet bağımlılığı oranı arttıkça kiloların da arttığını ortaya koydu. İnternet bağımlılığı olduğu tespit edilenlerin yüzde 3.8'inde, interneti makul bir sürede kullananların yüzde 5.3'ünde yeme bozukluğu meydana geldiği tespit edildi.


DERSLERİ VE İŞ HAYATINI ETKİLİYOR
İnternet bağımlısı olan kişilerde tipik olarak fiziksel aktivitelerin azaldığı gözlemlendiği bunun da doğrudan kilo artışına ve obeziteye neden olduğu bildirildi. Araştırmadaki öncelikli amaçlarının internet bağımlılığının gençler üzerindeki etkisini gözlemlemek ve VKE arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Fatih Canan, ortaya çıkan sonucun şu an büyük tehlike arz etmediğini, ancak önümüzdeki yıllarda durumun değişeceği uyarısını yaptı.


UYKU DÜZENİNİ DE BOZUYOR
Yrd. Doç. Dr. Canan internet bağımlılığının diğer olumsuz sonuçlarına da dikkati çekerek, "İnternet kullanımı ve uyku düzeni arasında da doğrusal bir bağ var. İnterneti daha sık kullananlar veya bağımlı olanların uyku saati, az kullananlara göre daha az. Uykuya dalmakta daha güçlük çekiyorlar. Müdahale edilmezse, bu tablonun 10 yıl sonra telafisi mümkün olmayabilir."

 

Haber; S. KAŞKIR