Çevre dostu enerji olarak tanıtılan HES santrallerinin kurulduğu bölgelerde orman katliamına yol açması hem vatandaşlar hem de sivil toplum kurumları tarafından tepki ile karşılanıyor.

HES projeleri üzerine genel değerlendirmede bulunan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Düzce il Temsilcisi Zeyneti Bayri Ünal, hidrolik potansiyellerin değerlendirilmesinde toplum yararı gözetilmeksizin, derelerin piyasacı bir anlayışla özel sektöre devredildiğini savunarak "Yapılan tesislerin, merkezi ve bütüncül bir planlama anlayışından uzak bir şekilde, kamu adına hiçbir denetime sokulmadan kendi haline bırakılması, piyasacı anlayışın çevre üzerinde yarattığı sorunlara her geçen gün yenilerini eklemekte ve ileride giderilmesi mümkün olamayacak çevre sorunlarına da neden olmaktadır."dedi.


Projeler mühendislik gerçeklerinden uzak

HES uygulamalarının rastgele değerlerden yapıldığını öne süren Ünal, "Bulunduğu bölgede akarsuların doğal akış ve yapısını değiştirerek su kalitesini olumsuz etkileyen, mikroorganizmalardan balıklara kadar suda yaşayan tüm canlılar, hayvanlardan tarım ürünlerine kadar karada yaşayan tüm canlıları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan, doğal yaşam ortamlarının yok olması gibi telafisi mümkün olmayan etkiler yaratan HES`leri "çevreci ve yenilenebilir" olarak tanımlayamayız. HES projesi diye ortaya konan birçok proje mühendislik gerçeklerinden uzaktır. Mevcut kurulu gücünü çalıştırmayacak ve belirtikleri enerjilerin yarısından daha azını bile üretemeyecek ve hatta hiç enerji üretemeyecek HES‘ler ile karşı karşıya kaldığımız ortadadır." diye konuştu.


Politikalar özünden saptırılmış

HES‘lerin sadece enerji amacına ilişkin projeler özelinde değerlendirmelerle ele alınmasının doğru olmadığını söyleyen Ünal, "Son yıllarda HES‘ler konusunda yapılan tartışmalar karşıt ya da taraf olmak gibi yanlış ve yanlı yönlendirmelerle gündeme alınarak özünden saptırılmaktadır. Bir yandan su doğadan ayrıymış gibi gösterilerek, "su boşa akmaktadır" ifadeleriyle, diğer yandan iklim değişiminin önlenmesi için karbon emisyonlarının azaltılması gerekçesiyle HES‘ler üzerinden yürütülen politikalar özünden saptırılmış durumdadır. Su kendi doğasıyla birlikte değerlendirilmek koşuluyla, enerji alanında su gücünden yararlanılması gerekir. Yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları, iklim değişimine neden olan sera gazlarının ve enerji alanında dışa bağımlılığın azaltılması bakımından önemlidir. Ancak, hidrolik enerji üretiminde havza ve ilişkili havzalar bir bütün olarak değerlendirilmek koşuluyla, su kullanım önceliklerine göre, doğal yaşam, kültürel değerler ve sosyal olgular mutlaka dikkate alınmalıdır." şeklinde konuştu.


Haber; S. KAŞKIR