Yrd. Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, yaptığı açıklamada “Özellikle ilimiz sahillerinde boğulma vakalarının sık yaşandığı sahillerin yüzme bilmeyen veya yetersiz yüzme becerisine sahip olan kişiler tarafından tercih edilmesi dikkat çekmektedir. Boğulma vakalarının sık yaşandığı sahillerin zemin yapısının kumluk olması ve literatürde rip dalgası, çeken dalga diye tabir edilen oluşumun bu bölgede denize giren kişilerin ani meydana gelen dalga ve kum hareketleri sonucunda açığa sürüklenmeleri bu boğulma vakalarının önemli çoğunluğunu oluşturmaktadır. Daha sonrasında ise bölgemizin turizmde kalkınma hedefleri malumdur ve bu olumsuz durum, sahillerimizin turizm hedeflerine hizmet etmesini olumsuz yönde etkilemektedir.”dedi.

Küçük yaşlarda öğrenilmesi gereken yüzme becerisinin hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden Yağlıoğlu, “Öğrenmenin yaşı yok. Artık her yaşta vatandaşımızın yüzme öğrenme imkanı mevcuttur. Çocuklarımıza uygun ortamlarda yüzmeyi ve ilgili alışkanlıkları öğretmemiz gerekmektedir. Mesela, denizlerimizde meydana gelen, hızı saatte 10 km’yi bulan, maruz kalan kişiyi eğer eğitimli ve durumun farkında değilse, 300 metre açığa kadar sürüklemesi muhtemel rip dalgası ve bu olumsuz durumdan nasıl kurtulabilecekleri gibi acil durumlarda yapılması gerekenler hakkında eğitim verilmesi gerekir. Boğulmaların en önemli sebebi, yüzme bilmemek değildir.”dedi.

Bu tür üzücü olayların önüne geçmek için alınması gereken tedbirleri ilgili olarak Yrd. Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, "Dünyada, sahillerimizde yaşadığımız bu durumu geçmişinde yaşamış ve aldığı önlemlerle soruna çözüm bulmuş ülkelerin aldığı önlemler incelenmeli ve sahillerimize bu önlemlerin adaptasyonuna yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Yüzme eğitimi zorunlu hale getirilmelidir. alı."ifadelerini kullandı.

 

Haber; S. KAŞKIR