Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında "terör örgütüne üye olmak" suçlarından haklarında dava açılan 48 tutuklu sanığın duruşmasına 3. günde de savunmalarla devam edildi. Eski başsavcı, zabıt katibi, gardiyan ve mübaşirlerin yanı sıra farklı meslek gruplarından da sanıkların hakim karşısına çıktığı duruşmada, 16 sanık savunma yaptı.

Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu’nda görülen davanın 48 tutuklu sanık için son savunma gününde hakim karşısına çıkanların hepsi suçlamaları reddetti. 

Ortak isim yine Ceyhan Ulkar oldu
İlk iki duruşmada olduğu gibi FETÖ’nün Düzce Adliyesi imamı ve bilişim sorumlusu olduğu iddia edilen firari şüpheli Ceyhan Ulkar yine kilit isim oldu. FETÖ‘cü Adil Öksüz’ün de yakın arkadaşı olduğu ileri sürülen Ulkar’ın tanıştığı farklı meslek gruplarından sanıklara bir takım konularda yardım ettiği ve dini sohbet toplantılarına davet ettiği savunmalara yansıdı.

Klavye kursu verip adliyeye katip yaptı!
İddianamelerde yer alan ifadelere göre firari şüpheli Ceyhan Ulkar’ın tutuklu sanıklardan bazılarına klavye kursu konusunda yardımcı olduğu ortaya çıktı.

Bank Asya da soruldu
Mahkeme Heyeti Başkanı’nın sorduğu sorulardan bir diğeri ise sanıkların Bank Asya’da hesaplarının olup olmadığı varsa da hesaplarını ne sebepten dolayı açtıkları oldu.
Ceyhan Ulkar’ı tanıdığını kabul eden sanıklardan sohbetlere katılanlar, dini duygularının ağır bastığı ve ‘dini sohbet’ ifadesini duyduktan sonra gittiklerini ancak faklı amaç ve çıkar bulunduğunu anladıkları anda aralarından ayrıldıklarını öne sürdü.

Yine aynı savunma
Kendilerinden önce duruşmaya çıkan isimler gibi bugün hakim karşısına çıkan 16 sanıktan çoğu da savunmasında, FETÖ’nün 17 Aralık 2013 tarihinde terör örgütü olarak ilan edildiği bu tarihten önce iddia edilen hiçbir suçlamayı kabul etmediklerini belirtti.

“Düzce’nin ünlü isimleri ve bürokratlarının çocukları da orada okuyordu”
FETÖ ile bağlantısı nedeniyle kapatılan Yunus Güner Koleji’nde 2006-2011 yılları arasında 5 yıl çalışan sanık N.Ş. şu savunmayı yaptı:

“Üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum. Bu örgüte nasıl üye olunur onu da bilmiyorum. Önceki ifadelerimi de kabul etmiyorum çünkü onları 8 günlük bir gözaltı süresinin ardından verdim ve psikolojim bozulmuştu. Sorulara ne cevap verdiğim bile hatırlamıyorum. Baro tarafından beni savunması için atanan avukat oraya benim haklarımı savunmak gibi bir niyetle gelmemiştir. Ayrıca benimle de tartıştı. İfademi alan Komiser Serhat Cora da şuan aynı suçtan cezaevindedir. Yunus Güner’de çalışmış olmamı delil olarak kabul etmiyorum. O dönemlerde bu cemaat devlet tarafından destekleniyordu. Zaten terör örgütü üyesi bir okul olduğunun bilgisi, belgesi olsaydı devlet tarafından kapatılırdı. O dönemde Düzce’nin ünlü isimleri ve bürokratlarının da çocukları orada okuyordu.” diye belirtti.

Fenalaşan sanık hastaneye götürüldü
Ayrıca duruşmanın başladığı ilk dakikalarda tutuklu sanıklardan birinin rahatsızlanması üzerine ambulansa haber verildi ve jandarma eşliğinde hastaneye sevki gerçekleşti. Sanık tedavisinin ardından duruşma salonuna geri getirildi.