Bugün bir Akçakoca’ya doğru gidelim. Geçtiğimiz günlerde 1. OSB’ ile ilgili bir konudan bahsetmiştik. O konu bütün sıcaklığını koruyor ve onu önümüzdeki günlerde değerlendirmeye devam edeceğiz.

Akçakoca’da durum vahim. Akçakoca Belediyesi çalışanları 3 aydır maaşlarını alamıyorlar. Burada evinde, köyünde sıkıntı yaşayanlar var. Fındık imkanlarını bitirenler var. Şu anda çok büyük sıkıntı var.

Yine Akçakoca’da yerel basında çıkan birtakım haberler var. Belediyenin terminalinde bir kişiye ait 6 metrekarelik bir yerde yasadışı kripto para madenciliği yapan bir yer var iddiası var. Belediyenin garajlarına polisler gidiyormuş diye konuşuluyor. Bunlar iddia. Bunun doğru olup olmadığı zaman içinde ortaya çıkacak.

Tabiri caizse belediyenin içinde, büyüklerin bir sözü vardır. Aç köpek duvar yıkar. İnsanlarda imkanlar daraldığı ve sıkıntılar büyüdüğü zaman değişik dedikodular yapılıyor. Pireler deve yapılıyor, develer uçurulup gidiyor. Bugün Akçakoca Belediyesi’yle ilgili iddiaların altında belediyede maaş alamayan işçilerin enformasyonu var. İşçiden alacağı olan adam ticaret yapmış alacağı var alamıyor. Evine ekmek götürmekte sıkıntısı olan, bu kış gününde doğal gazı var, elektriği var.

 İnsanlar canlarının istediğini duyup, canlarının istediğini söylüyorlar. Ben bu yapılan hallerin böyle olduğuna inanmıyorum. Ama belediyeyle ilgili doğrudan ve dolaylı iddia ve kumpasın arkasında çalışanların alamadığı maaşlar ve çalışanlardan alacaklı olanların da gösterdiği feveranlık var.

Düşünün. Belediye başkanı adayısınız, seçime giriyorsunuz. Seçimde herkes sizden bir şey talep ediyor. Birisi oğlunu, birisi kızını, birisi yeğenini, birisi gelinini işe koyalım. Siz de ‘Makama gelince bir bakalım’ diyorsunuz. Makama gelince de geliyor, ‘Hani geldin, oy verdik’ diyor. On u al, bunu al derken kadrolar şişti, maaşlar ödenemez hale geldi. Ne yapılması lazım? Geçtiğimiz günlerdeki Sayıştay incelemesinde de norm kadronun aşıldığına dair bir rapor tutulmuş. Akçakoca Belediyesi’nde de böyle bir sıkıntı var. Hatır gönülle gelip de fazla liyakati olmayan insanların çıkartılması lazım. Çünkü maaş ciddi bir sıkıntı.

Burada belediye başkanının meseleyi çözmek istediğine inanıyoruz. Ancak çözmek isterken bu enformasyonların da neden olduğunu görmesi lazım. Mesela insanlar konuşuyor. Diyor ki katamaran alındı satsın, daha uygununu alsın.  Akçakoca’ya çok güzel bir hava kattı. Olabilir mi, olabilir.

Ben size bir örnek vereyim. Akçakoca’nın çok güzel bir yerinde mülkü belediyeye ait olan bir balık restoran var. Akçakoca’da alkollü mekan denilince akla ilk gelen yer. Buranın aylık ödediği kira 1000 lira. Ekonomik değeri de aşağı yukarı 15-20 milyon. Eve lazım olan camiye harammış. İşçinin maaşı ve tazminatı sıkıntıda. E satılsın burası. Böyle bir çalışma da var.

Bunlar da yeterli gelmeyince 8 milyon TL’lik alacağı için icra işlemini başlattı. Suydu, emlak vergisiydi, kira gelirleriydi vs. Bu olursa zaten maaş borcu diye bir şey kalmıyor. Biz alıştık ya belediyenin bütün imkânlarını kullanalım, 1 TL vermeyelim. Nasılsa siyaset var (!) Gelinen noktada gerçekten çalışanın mağduriyetinin giderilmesi noktasında bir çaba var. Ama bu çabalar olurken baştan da söylediğim gibi insanlar canının istediğine inanıyor. Aslında işin boyutu farklı, konuşulan farklı. İş belediyenin mutsuzluğu ve huzursuzluğu olunca, hani ayıya sormuşlar ‘Bu sene armut nasıl olacak?’ demişler. ‘İyi olacak, ballı olacak, sulu olacak’ demiş. Nereden biliyorsun deyince de ‘Canım öyle istiyor’ demiş. İşte onun hesap insanlar canının istediğine inanıp canının istediğini konuşuyor.

Akçakoca Belediye Başkanı Sayın Okan Yanmaz, insanlarda nefes almak gibi, dünyaya bakmak gibi hayati noktadaki meseleler mutlaka devam ediyor. Ama bu işçinin parasını ödemek için ne gerekiyorsa yapmanız lazım. Güzel çalışmaları var, faydalı çalışmaları var. Farkındayız. Ama çalışanın parası ödenmediğinden dolayı her türlü yakıştırma, her türlü iddia üzerinize yapışıyor. Mıknatıs gibi çekiyor. Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi, ‘İşçinin hakkını alnının teri kurumadan verin.’ Şu anda Akçakoca’daki çalışanların hali alın kuruma değil artık tozdan topraktan ikinci bir deri oluştu. Burada yerel ve genel dinamikler de yardımcı olmalı

Burada iki tane mesele var. Birincisi fazla alınan işçilerin, hatırla, gönülle, siyasetle, baskıyla alınanların birinci derecede çıkarılması lazım. İkinci derecede koskoca mekân 1000 TL kira veriyor. Bu parada kime fayda? Bu da belediyede olsa ne olur, olmasa ne olur. Nasıl ki caminin alt katını ve 15 Temmuz Şehitler Parkı’nın oradaki alanı hazineye devredip de oradaki borçlarından becayiş yapıldıysa bu da onun gibi bir şey.  15-20 milyondan bahsediliyor. Bu değer de hem Akçakoca’ya yatırım olarak döner hem de oradaki mağduriyetin bitmesi sağlanır.

İnşallah bu sözlerle biz orada mağdur olan, alın teri döken, hizmet eden işçi kardeşlerimizin alacağı 1 kuruşa vesile olmuş oluruz.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ