AK Parti İl Başkanı Metin Kaşıkoğlu, il başkanlığı adaylığından il kongresine kadar uzanan süreç ile Düzce’de bundan sonra izleyeceği politikayı Erol Tayhan’la Manşet programında anlattı.
 
Hiçbir zaman il başkanlığı yapma düşüncesinde olmadığının altını çizen Kaşıkoğlu, “Ankara’da milletvekili seçilmediğim dönem başbakanımızın görevlendirmesiyle yerel yönetimler başkan yardımcılığı yapıyordum. Bir yurtdışı seyahatimden sonra genel merkez teşkilat başkan yardımcımız aradı ve Düzce’deki il başkanlığı sürecini anlatarak benden görüş aldı. Benim görüşümü alırken genel bakan yardımcımız bana da görevi tevdi edip edemeyeceğimi sordu. Ben de başbakanımız “Metin Kaşıkoğlu, sen buradaki görevini bırakacaksın sana Düzce’de ihtiyacımız var derse, tereddüt etmeden başım gözüm üstüne olur” diye cevap verdim. Ama kesinlikle bölye bir düşüncem yoktu. Talebim olmadan bir teklif gelince direnme şansımız olmayacağını söyledik.” dedi.
 
Bazen Kendimizi İyi Anlatamıyoruz
 
Kaşıkoğlu, listesinde yer verdiği diğer siyasi partilerden isimlere ilgili olarak “Listedeki isim havuzuna çeşitli kesimlerden gelenler varken, nokta atışı gittiklerimizde oldu. Uzun yıllar siyasette bulunmuş biri olarak MHP’de siyaset yapan arkadaşlarımızı da CHP’de siyaset yapan arkadaşlarımızı da yakinen tanıyorum. Bizim için kişilerin nerede siyaset yaptığı değil, toplumdaki saygınlığı ilkeleri hayata bakışı ve ortaya koyduğu performanstır. Böyle baktığımda benim teklif götürmem gereken kişiler olduğunu fark ettim. Biz iyi işler yapıyoruz belki bazen kendimizi iyi anlatamıyoruz. Düzce’de yüzde 67 oy aldık ama yüzde 33’lük bir dilim de bize oy vermedi. Bu kitleye neden ulaşmıyorum, neden anlatamıyorum? Bu kesimlere de ulaşmamız lazım. O kesimlerin içinde itibarıyla saygınlığıyla belki de orada olmamasını düşündüğümüz kişilere teklif götürmem gerekiyordu.” diye konuştu.
 
Su Cenneti Bir İlde Yaşıyoruz Ama…
 
Bundan sonra izleyeceği yolla ilgili bilgiler veren Kaşıkoğlu, “Önceliklerimizi belirleyerek kısa, uzun ve orta vadeli programlarımızı yapacağız. Biran önce bitsin diye baktığımız bizim dönemimizde başlayan ancak bir türlü bitirilemeyen bir kültür merkezimiz var. Çok yoğun çabalar sonucu hastane yapımı belli bir aşamaya gelmişti ama çok uzun sessizlik döneminin ardından yeniden başlayan bir çalışmamız var. DSİ yatırımlarımız var. Sular cenneti bir ilde yaşıyoruz ama birçok köy de su problemimiz var. İstanbul’a su gönderen bir iliz ancak kendi halkımız susuzluktan yıkılıyor. Hasanlar barajından başlayarak Aksu'dan karşılanacak proje ile tüm ilimizin su sorunu 2060’a kadar hallolmuş olacak.”dedi.
 
Modern Dersliklere İhtiyacımız Olduğu Aşikar
 
Düzce’nin kanayan yaralarından biri olan prefabrik yapılarla ile ilgili konuşan Kaşıkoğlu, “Prefabrik yapılar yapıldığında ömrünün 10-11 yıl denmişti. Ama 13 yıl geçti. Neden hala bizim halkımız yazın sıcakta pişsin, kışın soğukta donsun? Dolayısıyla bizimde güzel betonarme binalara, bahçesinde yeşilliklerin olduğu, çocuklarımızın özgürce oynayabildiği modern dersliklere ihtiyacımız olduğu aşikar. Bunlar bizim en büyük görevlerimiz olacak.” dedi.
 
Yolu Olmayan Üniversite Köy Üniversitesi Olur
 
Kaşıkoğlu, OSB bağlantı yolu ile üniversite yolunun yapılması gereken en öncelikli sorunlar olduğunu ifade etti.
 
Kaşıkoğlu, “OSB bağlantı yolunu daha sıkı takip edip ilk sıralara almak durumundayız. Bu konu ile ilgili çok sıkıntı var. Koca koca tırlar mahalle aralarından geçiyor. Hayati tehlikeler yaşıyorlar. Bu da en kısa sürede hallolması gereken bir sorun olarak karşımızda.” derken üniversite yolu için “Nasıl yolu olmayan OSB, OSB olmazsa, yolu olmayan üniversite de köy üniversitesi olur. Dolayısıyla rektör hanımın gayretini takdir ediyorum. Eğer yolunu yapmazsak bu tartışma ortamı içerisinde ileride öğrencilerin tercih etmeyeceği bir üniversite haline gelmesi bizim hepimizi yaralar. Çok ayıp yani. Şu kadarcık yolu da çözmemiz lazım.” diye konuştu.
 
Hedef 11’de 11
 
Yerel seçimlerde iddialı olduklarını belirten Kaşıkoğlu, “Önceki seçimlerde 11’de 10 belediyemiz vardı. Bizim il başkanlığında başarılı olmamız için 11’de 11 yapmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz ve çalışmalarımızı buna göre planlıyoruz. Yüzde 66’yı neden daha da yukarılara çekmeyelim?“ diye konuştu.
 
Kiremitocağı, Çay, Fevziçakmak ve Beyciler Mahallelerinde bulunan prefabriklerin boşaltılmasıyla ilgili konuşan Kaşıkoğlu, “Kimseyi kolundan tutup da sokağa atmayız” derken iyi niyeti istismar eden insanların da olduğunu söyledi.
 
Mezbeleliği 13 Yıl Daha Devam Ettiremeyiz
 

Kaşıkoğlu, “Hala o konutların bitmiyor oluşu çok kötü bir şey. Kimseyi kolundan tutup da sokağa atmayız. Valiliğin, belediyenin yapmak istediğinin o olmadığını biliyorum. Hiçbir geliri olmayan, onları dışarı attığınızda sorun yaşayacağınız insanların tespiti belli oldu. Bunların konut beklentisi var. Siz konutu teslim edemiyorsanız paçavra gibi sokağa atamazsınız, biz de attırmayız. Ama başka çözümler de üretilebiliriz. Bu ailelerimizi alır bir konuta yerleştir ve kira yardımı sağlayabilirsiniz. O alanı da kullanmak istiyorsanız kullanırsınız o insanları da evler teslim edilene kadar insanca yaşayabilecekleri bir ortam sağlarsınız. O insanları kimsenin sokağa atma hakkı yok. Bu bir vebaldir. Ancak oradan ev verilmeyecek insanların da derhal çıkarılması lazım. Askeri ücretle çalışıp kirada oturan binlerce aile var. Kimse kusura bakmasın. Bu mezbeleliği 13 yıl daha devam ettiremeyiz.” dedi.

Haber; S. KAŞKIR