AK Parti Milletvekili Fevai Arslan Erol Tayhan'ın sunduğu Manşet programına konuk oldu. Yerel seçim sürecine girildiği şu günlerde Düzce'de yapılanlar ve yapılamayanların konuşulduğu programda Milletvekili Arslan, Düzce'nin 2 konu dışında yarım kalmış bir işinin olmadığını savunarak diğer illerden fazla yatırım aldığını belirtti.

DİĞER İLLERİN 10 KATI YATIRIM GELDİ

"Bu hizmet kervanıdır." diyen Arslan, "Hizmet vagonları Düzce'den geçerken hangisini Düzce'ye getirebiliyorsa ne mutlu bize. Elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 99'da il olan bir şehiriz. Depremin yaraları sarılmaya çalışıyor. Yüzde 70'i yıkılmış bir şehre milletvekili yapmak kolay değildi. Milletvekilleri ile biz eksikleri tamamlamaya çalışıyoruz. Milletimizin gözüne çarpan, bizim de kendi kendimize serzenişte bulunduğumuz 2 konumuz var. Kültür merkezi ve hastane inşaatımız... Prosedür ve bürokrasinin geç işlemesi ve kurumların kendi arasında çekişmesinden doğan bir sorun. Zaman kaybı çok oldu. Bu iki konu dışında bizim hiçbir alanda yarım kalmış ve gecikmiş işimiz yok. Hatta diğer illerin önündeyiz. DSİ yatırımlarında diğer illerin 10 katı bize yatırım geldi. Bu iki konu dışında Düzce'nin geri kalmış ve gecikmiş işi olduğunu görmüyorum." dedi.

KAMUOYU YOKLAMASINA BAKAR

Yerel seçimleri öncesi aday belirleme kriterlerine de değinen Arslan, genel merkez nezninde kamuyoyu yoklamalarının önemli olduğunu vurguladı.

AK Parti'de 3 kriterin önemli olduğunu söyleyen Arslan, "Öncelikle kamuoyu yoklaması yapılarak genel merkeze gönderilir. İkinci olarak temayül yoklamasına gidilir. Eğer belediye seçimleri ise milletvekillerine sorulur. Son olarak teşkilatın başı olan il başkanın görüşünü alan başbakan tüm bilgileri harmanlayarak adaya karar verir. Belediye başkanının birinci dönemini tamamlamışsa 2. dönem aday adayı olduğunda 5 yıllık geçmişi ve hizmetleri ortaya dökülür. Bu 5 yıllık dönemde genel merkez belediye başkanın hangi yolu takip ettiği, nerelere ulaştı, bunun karnesi tutulur. Ancak bu iş kamuoyu yoklamasına bakar. Kamuoyunda yaptığı hizmetleri kadar teveccüh görüyorsa genel merkez devam eder. Kamuyoyu yoklaması düşükse oturulup düşünülür." diye konuştu.

ŞAHSİ GÖRÜŞ BENİM İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL

Başkan adayında bulunması gereken kriterleri de sıralayan Arslan, aday belirlerken şahsi görüşlerden uzak durulması gerektiğini belirtti.

Arslan, "Belediye başkanı Düzce'yi tanımalı, ihtiyaçlarını bilmeli. AK Parti'den belediye başkanı olacaksa Ak Parti misyonuna uygun olmalı. Teşkilattan teveccüh görmüşse benim için tamamdır. Şahsi görüş benim için önemli değildir. Herkesin herkesle yıldızı barışmayabilir. Benim şahsi nefsimden dolayı 1 kişiye bağlı olmamalı." dedi.

İKTİDAR PARTİSİ BELEDİYESİ OLMAK AVANTAJ

“Belediyelerimiz verdikleri sözlerin yüzde 95'ni yerini getirdi” sözünün arkasında duran Arslan, iktidar partisi belediyesi olmasının ayrı bir avantaj sağlayacağını dile getirdi.


Arslan, "90-95 oranında gerçekleşme oranı var. Ben yine aynısını söylüyorum. Hemen hemen bu oranlarında seçim beyannamelerinin gerçekleşmesi var. Karşılaştırdığınızda siz de bunu yakalarsınız. Düzce belediye başkanımız 2009'dan bu yana uzun süredir bekleyen işleri yaptı. Mutlaka noksanları vardır. Bana göre seçim beyannamesini yüzde 90 oranında tamamlamıştır. Yapamadığımız 2 iş de yüzde 10'a tekabül eder. Biz parti ayrımı yapmadan hizmeti yaymaya çalıştık. Parti ayrımı yapmadık. Yerelde rozete bakılmamalı. Ama iktidar partisi belediyesi olmanın da avantajı vardır." şeklinde konuştu.

ARTIK OLAN OLMUŞ

Düzce'ye 14 yılda 8 vali atanmasını ise Milletvekili Arslan şu şekilde yorumladı:

"Düzce coğrafi bakımdan iyi bir konumda ve ölçek bakımdan küçük. Düzce'ye gelen bürokratların yüzde 90'ı emekli olunca Düzce'de kalmak istemez. Düzce çok çeşitliliğe sahip. Düzce'ye gelen valiler değişik illerin evlatları. Bu coğrafya geldiğinde kendini ifade edebilme imkanına sahip oluyor. Her ilde buna sahip olamaz. Bundan dolayı iki metropolin arasında ulaşımı kolay ve içişleri bakanlığında gözde bir yer. Düzce insanın bürokratı sevdiğini biliyor. "Zahmet çekmez" diyor, "İlk valilik Düzce olabilir orası idare eder, uysaldır hürmet etmesini bilir" diyor. "Elemanımız sıkıntı çekmez" diyor. Bu nedenle Düzce onların gözünde potansiyel bir yer. Düzce'den ne siyasetçinin ne de bürokrasimizin şüphesi yok. Bu vali değişimleri dezavantaj görülebilir. Bardağa dolu tarafından bakılmalı. İçişleri bakanlığımız böyle bir tasarrfuta bulunmuş, saygı göstermek gerek. Kaderimiz böyleymiş. Artık olan olmuştur. Gelene hayırlı olsun."

Genel sekreterlik atamasına ilişkin konuşan Arslan, bu konuda teşkilatla ters düşen Milletvekili İbrahim Korkmaz'la aynı fikirde olmadığını söyledi. Arslan, mühendis olması yönünde ısrarcı olan Korkmaz'ın aksine genel sekreterin iyi bir idareciden seçilmesi gerektiğini savundu.

BANA GÖRE MÜHENDİS OLMASI EN SON GELİR

Arslan, "Genel sekreter siyasete uygun, köylünün dilinden anlayacak, onun derdiyle dertlenecek biri olmalı. Benim illa bir mühendis olacak diye ısrarım yok. Önemli olan mühendisi çalıştıracak kabiliyette olmalı. Mühendis olup da idareci kabiliyeti yoksa hiçbir anlamı yok. Bana göre mühendis olması en son gelir. Yoksa memlekette mühendis mi yok? Özel idarede mühendis çok. Onları çalıştırır. Çok katı kurallar çizmek çok faydalı değil. Bu konuyu oturup aramızda uzun boylu konuşmadık. Fikirler herkesin kendine ayrıdır." dedi.

VALİNİN MERKEZE ALINMASININ NEDENİ OLABİLİR

Genel sekreterlik konusunun valinin merkeze alınmasında etkili olabileceği söyleyen "Bu da aralarında olabilir. Çünkü genel sekterlik atamasının teşkilatın fikri ve talebi bakanlığımızda var. Genel sekreterlik makamı direk teşkilatla çalışır. Burada yerelin görüşüne daha çok değer verilmeli ve onun fikri doğrultusunda tespit yapmak lazım."diye konuştu.

 

Haber: S. KAŞKIR