Ek ücret taleplerinin kabul edilmemesini gerekçe göstererek grev kararı alan Standard Profil işçileri ile fabrika yönetiminin anlaşma sağlanmasında TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül etkili olmuştu. Sarıgül’ün fabrika yöneticileri ve Petrol İş Sendikası ile görüşmesinin ardından, işçilerin yüzde 28’lik ek ücret talebi kabul edildi. Anlaşma sağlanmasının ardından, grev yapan işçiler, yeniden işlerinin başına döndü.

“Benim de bir parça katkım olabildiyse ne mutlu”

TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, canlı telefon bağlantısı ile katıldığı Öncü Ana Haber Bülteni’nde yaşanan süreci Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’e anlattı. Fabrika yönetimi ve işçilerin anlaşma sağlamasından duyduğu memnuniyeti diler getiren Sarıgül, “TDP Düzce İl Başkanımız Sezgin Başkan, beni arayarak Standard Profil’de bir ek zam talebi olduğunu belirterek beni aradı. Başkanım ‘burada bin arkadaşımız sıkıntı içerisinde burayı çözebilir miyiz’ dedi. Ben yarım saat kendisinden izin istedim. Hangi sendikaya bağlı olduğuna baktım. Sendika Başkanı Sayın Cevdet Serpi ile çok önemli çalışmalarımız olmuştu, birlikte milletvekilliği yaptık. Fabrikanın bir Alman fonuna ait olduğunu öğrendim. Hemen Ankara’dan Genel Başkan Yardımcımızla birlikte, atlayıp Düzce’ye geldim. İşçi arkadaşlara şunu söyledim; çok rica ediyorum, haklı olduğunuz davaya siyasi bir şey sakın karıştırmayın. Burada Türk bayrağından başka bayrak bulunmasın. Şu anda sizin anneniz, eşiniz, arkadaşınız ne kadar üzgün. Haklısınız, haksız duruma düşmeyin. Hiçbir tartışma istemiyorum. Bunu inşallah 24 saat içinde çözeceğiz dedim. Kimisi yüzde 10 istedi, kimisi yüzde 30 istedi, sonunda ortak yol bulundu. İşçi arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bölgedeki Vali Beyin, değerli katkılarından dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum. Biz TDP olarak, bu tip konularda sadece işçi arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu ve üretim ile fabrika tarafını da düşünüyoruz. İşçi arkadaşlara da söyledim üretimi destekliyoruz, alın terinin hakkını verin. Fabrika olmazsa, işçi arkadaşlarımız nerede çalışacak? İşveren istediği kadar yatırım yapsın, işçi olmadan o tesbihat nasıl dönecek. Biz hem üretimin yanında olurken, hem de alın terinin yanında olduk. Standard Profil’deki bu anlaşma, bütün Düzce’deki herkesin yüzünü güldürdü. Orada bin arkadaşımız var, beşle çarparsak beş bin kişi şu anda mutlu oldu.” dedi.

“Bizim reçetemiz, ekonomik milliyetçilik”

Konuşmasında yerli üretimin önemine de değinen Sarıgül, “Sağ olsunlar, ben sendikaya ve sizlere çok teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde sendika yöneticilerini de genel merkezde ağırlayacağım. Daha sonra, bir kez daha fabrikaya geleceğim, Almanya’ya da giderek, orada fonun başındaki arkadaşlarla da konuşacağım. Ben son derece mutluyum, uzlaşma hepimizin yüzünü güldürdü. Size de çok teşekkür ediyorum, sizler de sorumlu yayıncılık anlayışıyla sağduyulu davrandınız, olay tatlıya bağlandı. İşçi arkadaşlarımız fabrikada otururken o tezgâhın başına gitmezken onlar da mutsuzdu, kaldı ki enflasyon olmamış olsa peynirin, domatesin, etin fiyatı olağanüstü şartlarda olmasa, onlar da bu duruma gelmezdi. İyi bir şekilde karşılıklı konuşarak bir kez daha söylüyorum; TDP olarak İl Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Biz üretimi destekliyoruz. Alın teri ve emeğin de hakkının verilmesini istiyoruz. Eğer bir sorun varsa, o sorunu gündeme getirirken o sorunun çözüm önerisini sunmuyorsanız, siz de sorunun bir parçası sayılırsınız. Bizim ekonomik reçetemiz, ekonomik milliyetçilik. O da şudur; ‘’yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı’’. Kolaya güle güle, hoş geldin Niğde Gazozu. Biz fındığımıza, çayımıza, arpamıza, buğdayımıza, ayçiçeğimize, üzümümüze sahip çıkmamız lazım. Çayımızı korumamız lazım. Biz ekonomik milliyetçilik yaparsak, Türkiye’yi şahlandırabiliriz. Bizim Avrupa’dan buğday almamıza gerek yok, kendimiz üretmemiz lazım. TDP’nin ekonomik modeli ekonomik milliyetçiliktir. Bizim beş formülümüz var; tarımda, turizmde, teknolojide, tekstilde gerekli önemi gösterirsek, bizim önümüzde kimse duramaz. Bunlar biraz ihmal edildi. Biz de diyoruz ki; üretim.  Güle güle İtalyan arabaları, hoş geldin TOGG. Almanya’dan, Fransa’dan mal almamıza gerek yok. Oraya biz göndereceğiz. Ekonomik milliyetçilik demek, TOGG’u kullanmak demektir. Herkesi, hiçbir siyasi parti gözetmeden saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Standard Profil’de çalışan arkadaşlarımıza da gözünüz aydın diyorum. Petrol İş Sendikası’nı selamlıyorum” şeklinde konuştu.