Saadet Partisi Genel Merkezi tarafından “Kepenkleri kaldırmadan ekonomi kalkınmaz” sloganıyla dün düzenlenen Esnaf Kongresi'nde esnaf, sorunlarını anlattı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nda katıldığı kongrede ESDER Genel Başkanı Mahmut Çelikus ve TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken de katıldı.

 81 ilden birçok sektörden esnafın katıldığı Esnaf Kongresi sonuç bildirgesini açıklayan Saadet Partisi Düzce İl Başkanı Birkan Mertol,  “Desteklerden kimin neye göre ve ne zaman yararlandığı ve yararlanacağı belli değildir. Bu durum eşitsizliklerin olduğunu, fırsat eşitliğinin sağlanmadığını, şeffaf olunmadığını ve bazı kararların insafsızca alındığını göstermektedir. Buradan hareketle uygulanan politikaların geçiştirici olmalarının yanı sıra yanlı oldukları da görülmektedir” dedi.

“Zengini daha zengin, işsizi-yoksulu daha fakir yapan düzen değişmelidir. Bu doğrultuda verimsiz kamu harcamalarından vazgeçilmelidir” diyen Merol, pandemi döneminde büyük zarar gören esnaflar için acil atılması gereken adımları şu şekilde sıraladı.

“Esnaf ekonomide üretici ile tüketici arasındaki köprüdür ve istihdamın büyük kısmını karşılayan bu köprünün selameti bütün toplumu etkilemektedir. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde esnafın korunması ve kollanması topluma hizmet amacıyla var olan devletin temel görevleri arasındadır. Salgın öncesinde başlayan ve salgınla daha da derinleşen ekonomik krizde köprü sarsılmış ve çatlaklar oluşmuştur.

“Esnafın dayanma gücü kalmamıştır”

Salgınla mücadele kapsamında getirilen kısıtlama ve yasaklar nedeniyle esnafların dayanacak güçlerinin kalmadığını dile getiren Mertol, şu şekilde devam etti:

“Bu dönem Doğrudan ve atıl işsizliğin % 30'lara dayandığı, fiyatlar genel düzeyinde %20lik artışların gözlendiği, yoksulluğun tırmandığı ve belirsizliğin arttığı günümüzde ekonomik riskler 2 milyonu aşan esnaf ve sanatkarlarımız tarafından karşılanmaktadır. Salgın nedeniyle küresel tedarik zincirlerinde ortaya çıkan aksaklıklar, kısıtlamalar, kapanmalar ve benzeri uygulamalarla esnafımızın dayanma gücü kalmamıştır. Bu süreçte bir taraftan para politikalarındaki kurumlar, kişiler ve politikalar kapsamındaki tutarsızlıkların artması, diğer taraftan da mali sistemin hantallığı nedeniyle iktisadi atmosfer bozulmuş ve esnafımızın işleri kesat hale gelmiştir. Belirsizliğin arttığı ve fiyatlara yansıyarak toplam talebin daraldığı bu dönemde tüm vatandaşlarımız da olduğu gibi esnafımızda yüzünü devlete çevirmiş ve kamu desteklerine odaklanmıştır. Ancak hükümetin açıkladığı paketlerin trajikomik, geçiştirici ve tutarsız olması yaraların derinleşmesine neden olmuş, salgınla mücadele kapsamında uygulanan politikalarda çoğu zaman kaş yaparken göz çıkarılmıştır. Açıklanan paketlerde bazı vergi oranlarının ve kamu alacaklarının düşürülmesi, istisnalar getirilmesi ve kısa çalışma ödeneği gibi iyi niyetli ancak yetersiz yöntemlere başvurulmuş olduğu görülmektedir. Bu durum hükümetin milletin feryadını duyamadığının, derdinden anlamadığının ve yarasına merhem olamadığının göstergesidir. Destek olarak ifade edilen 500-750 TL kira yardımı, 1000 TL'lik gelir desteği, 3000-5000 TL hibe, %17,5’lik faiz oranıyla! nefes kredisi verilmesi gibi uygulamalarda hükümetin sorunları kavrayışındaki yetersizliğinin ispatıdır. Ayrıca bu desteklerden kimin neye göre ve ne zaman yararlandığı ve yararlanacağı belli değildir. Bu durum eşitsizliklerin olduğunu, fırsat eşitliğinin sağlanmadığını, şeffaf olunmadığını ve bazı kararların insafsızca alındığını göstermektedir. Buradan hareketle uygulanan politikaların geçiştirici olmalarının yanı sıra yanlı oldukları da görülmektedir.”

Zengini daha zengin, işsizi-yoksulu daha fakir yapan düzen değişmelidir. Bu doğrultuda verimsiz kamu harcamalarından vazgeçilmelidir. Büyük ölçekli ve kamu garantili yatırımlar ertelenmeli veya topluma açık ve katılımcı bir hale getirilerek uygulanmalıdır. Türkiye’nin kalkınmasında en stratejik unsur esnaf ve sanatkarlarımızdır. Rant ekonomisi karşısında yer alan, risk almayı bilen, girişimci ruhu taşıyan ve piyasayı dengeleyen esnafımızın desteklenmesi kapsamında öneriler aşağıdaki gibidir.

NORMALLEŞME SÜRECİ HIZLANDIRILMALIR

Esnaf ve sanatkarlarımız faaliyetlerine kesintisiz olarak devam etmelidir. Bu doğrultuda kısıtlamalar kaldırılmalı, esnafımıza salgın önlemlerine uyum sağlama kapsamında destek verilmeli ve aşıda da öncelik tanınmalıdır.

TEDBİRLER VE DESTEKLERDE ESNAFLARIN GÖRÜŞÜ ALINMALIDIR

Salgınla ilgili tedbirleri ve ekonomik destek paketlerini belirleme yetkisi yerel idarelere bırakılmalı ve bu karar alma süreçlerine esnaf ve sanatkarlarımız aktif paydaş olmalıdır.

BEYAZ SAYFA AÇILMALIDIR

Sil baştan başlamak gerek bazen! diyerek sicil affı getirilmeli ve zor durumdaki esnafımızın itibarını yeniden sağlaması ve ekonomik faaliyetlerin hızlanması için fırsat tanınmalıdır.

GİRİŞİMCİLER CESARETLENDİRİLMELİDİR

İktisadi işleyişin önündeki doğrudan ve dolaylı bütün engeller kaldırılmalı, işe giriş ve iş yapabilme kolaylaştırılmalı, yargının hızlanması, ödeme araçlarının ve işlemlerinin aksatılmadan devam etmesi, banka-kredi politikalarının esnetilmesi, arabuluculuk mekanizmasının etkinleştirilmesi ve kamu alacaklarından dolayı yapılan haciz işlemlerinin ertelenmesi gerekmektedir.

EKONOMİ CANLANDIRILMALI, İSTİHDAM DESTEKLENMELİDİR

Piyasalara hareketlilik getirecek şekilde istihdamı teşvik edecek desteklerin arttırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda Asgari ücretten vergi alınmaması, 10 kişiye kadar çalıştıran iş yerlerinin %50 kadar kurumlar vergisi indiriminden faydalandırılması ve emek kredisi uygulamasıyla istihdam başına 12bin TL faizsiz kredi olanaklarının tanınması uygulamalarına geçilmesi gerekmektedir.

HABER: Savaş ARI