Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmanın bir kısmını geçtiğimiz hafta Düzce’ye gelen 26’sı milletvekilinden oluşan CHP’li heyetin gözlemlerini aktarmaya ayırdı. CHP heyetinin, Düzce’de dinlediğini belirtiği taksici, pideci, eczacı ve bir gencin söylediklerini grup kürsüsünden okudu.

Düzce’nin hava kirliliği problemini anlatırken insanların kanser olduğunu savunarak ‘Hükümet gizliyor’ diyen Kılıçdaroğlu, sadece eleştirdiği ile kalırken Düzceliler’e nasıl olacağını söylemeden ‘pırıl pırıl bir hava’ vaat etti.

Kılıçdaroğlu’nun Düzceliler’e vaadi: Sanatçı görüp konser izleyeceksiniz!

CHP Lideri, Düzce’de sosyal etkinliklerin az olduğunu eleştirirken de Düzceli geçlere de iktidarları durumunda ‘Sanatçıları göreceksiniz, konserler izleyeceksiniz’ sözleriyle seslendi. Ekonomik bunalımdan yakınan vatandaşlara hiçbir çözüm önerisi sunmayan Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı bir yandan ‘açlık edebiyatı’ yaparken bir yandan ‘sanatçı görme vaadinde bulunması nedeniyle eleştirildi.

‘Sadece dertleri dinlemek için gittiler’

CHP Lideri parti heyetinin Düzce’de gün boyunca vatandaşı dinlemek için bulunduğunu belirterek, “11 Ocak’ta 2 genel başkan yardımcımızın başkanlığında 26 milletvekili, 5 parti meclisi üyesi, 4 yüksek disiplin kurulu üyesi Düzce’ye gittiler. Düzce’nin hem merkezini bütün mahallerini, hem de bütün ilçelerini gezdiler. Halkın nabzını tuttular. Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odası, taksiciler, manavlar, berberler… Herkesle bir şekilde ilişki kurdular, dinlediler. ‘Şu şunu yaptı, bu bunu yaptı’ diye değil. Sadece ve sadece dertlerini dinleme ve onların sorunlarına ürettiğimiz çözümleri onlara anlatmak için.” dedi.

‘Ekonomik krizi daha iyi anlatacak bir veri yok’

Kılıçdaroğlu taksici ile kır pidesi esnafının söylediklerini şöyle anlattı:

“Bir taksici şöyle diyor, ‘Deprem ne ki, depremle daha kötü bir durumla karşı karşıyayız. Burası işlet bir durak ama ona rağmen kazandığımı yakıta veriyorum. Cebimde 400 lirayla güne başlıyorum. Günlük 300 lira kazanıyorum, onu da benzine veriyorum. Yani 400 liram var hiç artmıyor. Trafik cezası falan gelirse zaten cepten yiyoruz. Eskiden 2 kilo et alabiliyordum. Şimdi evime yarım kilo et götürüyorum. Kır pidecisi esnaf, ‘İşimiz duaya kaldı. Unun çuvalı 500 lira oldu. Bizim kullandığımız yağ 150 liradan 500 liraya çıktı diyor. Lokanta sahibi, ‘Ben yılların esnafıyım. Üç işletmem var. Böyle sıkıntılı bir dönemi hiç görmedim. Yarısı virüs, yarısı ekonomik kriz. Mecburen 25 kişiyi işten çıkarmak zorunda kaldım. Düzce boşanma şampiyonu. Ekonomik krizi daha iyi anlatacak bir veri yok.’ diyor.”

‘Düzce dünyanın en kirli havasına sahip 15 kentten biri’

Düzce’nin kronik hava kirliği problemine de değinen Kılıçdaroğlu, kentin dünyada en kirli havaya sahip 15 kentten biri olduğunu belirterek, “Benim bilmediğim ama arkadaşlarının raporlarından öğrendiğim, hava kirliliği açısından Düzce Türkiye’de bir numara. Dünyadaki en kirli havaya sahip 15 ilden birisiymiş. Bir eczacı arkadaşımız diyor: ‘Ülkemizde hava kirliliğinden ölenlerin sayısı trafik kazasında ölenlerden daha fazla. Ancak hiçbir önlem alınmıyor. Düzce halkı kanser ve akciğer hastalıklarıyla boğuşuyor. Ayrıca depresyon hastalarının sayısı da giderek artıyor. Leblebi satar gibi depresyon ilacı satıyoruz. Ben kendi sağlığım için de, tüm komşularımın sağlığı için de endişe içindeyiz. Gün geçmiyor ki yeni bir kanser vakası duymayım.” diye konuştu.

‘Düzce’de insanlar kanser, hükümet gizliyor’

Düzce’de insanların kanser olduğunu ve hükümetin bunu gizlediğini iddia ederek hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, “Değerli arkadaşlar, yav bu hükümet nerede? Türkiye’nin hava kirliliği açısından bir numaralı kenti. Gizliyorlar ama orada insanlar kanser. İnsanlar orada hayatını kaybediyorlar. Hayatını kaybeden insanların A partili, B partili diye ayrımı olur mu? Sizden bizden ayrımı olur mu? Müdahale edilmesi gerekmiyor mu? Hava kirliliği var. Kardeşim doğalgaz parasını ödeyemiyorsa ödeyeceksin! Doğal gaz parasını ödeyemiyor fakirin, ama kömür veriyorlar. Kömür vereceğine doğal gaz parasını ödesene kardeşim. Daha iyi değil mi? Daha akılca değil mi? Yapmıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Sanayideki bir gencin sözlerini de aktaran Kılıçdaroğlu, “Oto sanayiden 24 yaşındaki işletme mezunu Caner şöyle diyor: ‘Ben bu güne kadar Düzce’de hiçbir belediye konseri, etkinliği duymadım, görmedim. Evet, geçinmek için burada yaşamak zorundayım. Ama sosyalleşmek için fırsat bulunca civar illere gidiyorum. Gittiğim zaman da Düzce’nin ne kadar geri kalmış olduğunu görüp üzülüyorum.” diye konuştu.

‘Geliyor gelmekte olan’

Düzceliler’e pırıl pırıl bir hava ve konser vaat eden Kılıçdaroğlu, “Sevgili Caner, hiç üzülme! Geliyor gelmekte olan, sen de göreceksin. Düzceli de görecek. Düzce’nin nasıl pırıl pırıl bir iklime sahip olduğunu göreceksin. Sosyal etkinlikleri göreceksin. Sanatçıları göreceksin, konserler izleyeceksin. Genç olarak bunları talep etmek zaten senin hakkın. Sana o hakkı teslim etmek de bizim görevimiz. Bunu yapacağız inşallah.” dedi.