Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, parti genel merkezinde düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

En önemli gündemimiz vatandaşın geçim derdi

Erbakan, açıklamasının başında ülkenin en önemli sorununun ekonomi  ve buna bağlı olarak yoksulluk olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Biz her fırsatta Yeniden Refah Partisi olarak en önemli gündem maddemiz milyonlarca dar gelirli vatandaşımızın geçim derdi olduğunu söylüyoruz. Ekonomide 20 senedir ciddi sıkıntılar olmakla beraber son yıllarda bu sıkıntılar daha da arttı. TÜİK'in gıda enflasyonu verilerine baktığımızda bunu açık bir şekilde görmek mümkün. Ağustos ayında gıda enflasyonu son 28 ayın zirvesine çıkmış durumda. 2021 ağustosunda gıda fiyatları yüzde 3,18 artış göstermiş, yıllık bazda ise yüzde 29 olduğunu TÜİK resmi olarak ifade ediyor. Vatandaşın temel gıda kalemlerindeki artışlar astronomik boyuta ulaşmış durumda. Allah dar gelirli vatandaşımızın yardımcısı olsun. İnşallah tıpkı geçmişte olduğu gibi Milli Görüş iktidara gelecek vatandaş rahat nefes alacak" dedi. 

Bu zihniyet iktidara gelirse ülke için felaket olur

Erbakan tüm alametlerin ilk seçimde bir iktidar değişikliğine işaret ettiğini belirterek yeni gelecek yönetimin kim olacağının ülkenin geleceği açısında önem arz ettiğini söyleyerek,   "AK Parti iktidarı içinde yıllarca bulunup 'İyi olan her şey bizden, kötü olan her şey mevcut iktidardan ve orada kalanlardan' diyerek aradan sıyrılmaya çalışanların iktidara gelmesi halinde, bu ülkeye ve bu millete fayda gelmez. Rövanşist duygularla iktidara gelinirse bunun da millete bir faydası olmaz. Mevcut iktidarın yerine katı laikçi, intikam alma hırsıyla yanıp tutuşan bir zihniyet iktidara gelirse bu ülke için de millet için de hepimiz için de bir felaket olur." şeklinde konuştu.

Mülteci sorunu dış güçlerin Türkiye'ye bir oyunu

Mülteci sorununun, dış güçlerin Orta Doğu coğrafyasını karıştırma ve kaos oluşturma planlarının bir parçası olduğunu savunan Erbakan,  mülteci krizi konusunda, başta Türkiye, İran, Pakistan olmak üzere diğer bölge ülkelerinin birlikte çalışıp kalıcı bir çözümün ortaya koyması gerektiğini ifade etti.

Göç sorunun kalıcı olarak çözüme kavuşturulabilmesi için göçe yönelik göçü önleyecek çalışmalar yapmak yerine o göçü kaynağından çözmek gerektiğini söyleyen Erbakan, "Bazı muhalefet partileri, ‘Biz geldiğimizde toplayıp hepsini geri göndereceğiz’ diyorlar. Bu hem hukuki olarak mümkün değil hem de insani açıdan uygun değil. Siz bu masum insanları ateş çemberinin içine nasıl göndereceksiniz. Yunanistan sınır kapılarını açtık, insanların üzerine kaynar su atıyor, silah sıkıyor, Ege’de kadınların ve çocukların olduğu botu patlatıyorlar. Savaşın, ölümün olduğu bir yerde bu insanları gerisin geriye göndereceğim demek bizim tarihimize, inancımıza, medeniyetimize uymaz. Bu nedenle Türkiye olarak bu sorunların yerinde kalıcı çözüme ulaştırılması için adımlar atmamız gerekiyor” dedi.

'Seçim barajı sıfıra indirilmelidir'

Bir gazetecinin sorusu üzerine seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesini yeterli olmadığını vurgulayan Fatih Erbakan, “Temsilde adalet ilkesinin önündeki en büyük engellerden olan Yüzde 10 seçim barajı yüzünden seçmenin üçte birinin iradesi meclise yansımıyor. Bunun en önemli örneği 3 Kasım 2002 seçimleri. Seçmenin neredeyse yüzde 30’luk kısmı tercih ettiği partiler mecliste bir tane bile temsilci bulunduramadı. Aslında seçim barajının sıfıra kadar indirilmesi gerekir. Asıl olması gereken ve adil olan budur. Her grup, her kesim mecliste temsil edilmelidir. Yüzde 7 dahi bize göre yüksek bir baraj, haksız bir durumdur” ifadelerini kullandı.