Bir şikayet üzerine İl Disiplin Kurulu'na sevk edilerek hakkında disiplin soruşturması başlatılan ve dün akşam gerçekleştirilen AK Parti Düzce İl Yönetim Kurulu Toplantısı'nda alınan kararla partiden ihraç edilen eski İl Başkanı Saim Tut, yazılı dilekçe ile kendisini savundu.
                                 
Tut, AK Parti Düzce İl Yönetimi ve Disiplin Kurulu Başkanlığı'na gönderdiği savunmasında özetle şu ifadelere yer verdi:

"Bu 'infial hali, ''Cahit'in Parkı'' ihalesinin iptali üzerinedir"
"Söz konusu şikayet dilekçesi eklerinde yer alan paylaşımlar şahsi sosyal medya hesabım üzerinden yayınlanmış olup, ifadelerin tümü bana aittir. Her ne kadar sonrasında yanlış anlaşılmalara müsait bazı sözcükleri düzeltmiş veya kaldırmış olsam da, şikayete konu olan ilk paylaşım resimlerinden bir infial nedeniyle bu sözleri sarf etmek durumunda olduğum açıkça anlaşılacaktır. Bu ''infial hali'' eskilerin deyimiyle Düzce Maarif Tarlası, İnönü Parkı ve şimdiki ismiyle ''Cahit'in Parkı'' ihalesinin iptali üzerinedir. Ayrıca paylaşımlarda adı geçen şahıslarla, ne alacak verecek ne de başka çıkarsal  nedenlerle husumete yol açacak bir ilişkim ve kişisel bir davam yoktur, olmamıştır ve olamaz da."

"AK Partimiz üzerinden eline güç ve kudret geçirmiş birileri fütürsuzca..."
"Bu paylaşımları sert ve ironik bir üslupla yapmamın nedeni de siyasetin doğası gereğidir ve içinde bulunduğumuz durumun vehametine dikkat çekmek adınadır. İçinde bulunduğumuz vehamet ise, AK Partimiz üzerinden eline güç ve kudret geçirmiş birilerinin kamuoyu nezdinde oluşabilecek olumsuz algıları hiç önemsemeksizin fütürsuzca eylemler içerisine girmeleridir. Tüm derdim Düzce kurucularından olduğum, bir dönem il başkanlığı ve 3 dönem de Büyük Kongre delegeliğini yapıp, gönlümü verdiğim AK Partimizin temel ilkelerinden sapıp zarar görmemesi ve bu gücü birilerinin kendi adına istismar etmemesi adınadır. Tüm feveranım da esasen bu nedenledir."

"Aylık 8.000 TL ile 150.000 TL arasındaki farkı ve kaybı nasıl izah edeceklerdir?"
"2019 seçimlerine çok az bir zaman kaldığı bir dönemde AK Parti İl Teşkilatı ve Düzce Belediyesi kamuoyuna iptal edilen bu Maarif Tarlası- Cahit'in Parkı hususunda aylık 8.000 TL ile 150.000 TL arasındaki farkı ve kaybı nasıl izah edeceklerdir ? Bu kamusal kaybın nasıl bir telafisi ve savunması olabilir ?.. ''Cahit bey, Mustafa Ataş büyüğümüzün yakını ve İl Genel Meclisi Üyemizdi, o nedenle göz yumduk'' demek halkımızı ikna etmeye ve ilgilileri sorumluluktan kurtarmaya yetecek midir ? Tüm bu agresif paylaşımlarım her ne kadar birilerini rahatsız etmiş olsa da, aslında köz gibi açık bir hakikat üzerinden Düzce AK Parti İl Teşkilatını ve bu davaya gönül vermiş olanları uyarıcı mahiyettedir."
"İmam Hatiplilerle hiç bir derdim ve sıkıntım yoktur"
"İmam Hatiplilerle hiç bir derdim ve sıkıntım yoktur , asla olamaz da. Kaldı ki, içtimai ve siyasi hayatım boyunca güvenli yoldaşlık yaptığım bir çok dostum ve kardeşim İmam Hatiplidir."

"Aralarında su sızmaz bir dostluk olduğu yönünde kamuoyunda ciddi bir algı vardır"
"AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş beyefendinin Düzce'ye gelişlerinde söz konusu parkın işletmecisi ve Düzce İl Genel Meclisi Üyesi Cahit Aydın tarafından ağırlandığı ve aralarında su sızmaz bir dostluk olduğu yönünde kamuoyunda ciddi bir algı vardır ve bizatihi Cahit Aydın bulunduğu tüm ortamlarda bu durumu iştahla dillendirdiği de bilinmektedir.. Ayrıca Cahit Aydın'ı  İl Başkanlığım döneminde AK Parti delegesi olarak kabul etmediğimiz yani listemize almadığımız ve karşı liste çıkarmasına rağmen kendi köyünden seçilemediği herkesin bildiği bir hakikattir."

"Mustafa Ataş beyin kendisini Recep Tayyip Erdoğan yerine koyduğunu ben söylemiyorum"
"Mustafa Ataş beyin kendisini Recep Tayyip Erdoğan yerine koyduğunu ben söylemiyorum. Bizatihi 04 Şubat 2017 tarihinde Sakarya İl Danışma Meclisi toplantısında partililerin ilerleyen saatlerde salonu boşaltması üzerine yaptığı konuşmada kendisi söylüyor; 'Programda, yaklaşık 2 saat sonra konuşan Mustafa Ataş, salonun büyük bir bölümünün boşaldığını görünce partililere tepki gösterdi. Partililere, salonu boşalttıkları gibi sandıkları da boşaltırlarsa bunun hesabını veremeyeceklerini söyleyen Ataş, "Salonumuzun dörtte ikisi boşalmış vaziyette. Anlıyoruz ki yorgunsunuz. Seçim günü, bugün bu salonda olduğunuz gibi olmamanızı diliyorum. Eğer seçim günü sandıklarda da bugün salonun, programın bitmesini beklemeden sandıkları boşaltırsak, bugün burada boşalttığımız gibi, bunun hesabını Allah'a da millete de veremeyiz. Ben teşkilatçı bir insanım, ben Recep Tayyip Erdoğan'ın yetiştirdiği bir insanım. Böyle bir anlayışı reddediyorum." diye konuştu.

"Düzce İl Başkanlığına ve Düzce Belediyesi'ne bir ''Recep Tayyip Erdoğan'' talebesi sıfatıyla baskı yapmadığına nasıl emin olabiliriz?"
"Yukarıdaki beyanlarından açıkça anlaşılacağı üzere Sayın Ataş kendisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talebesi olması savıyla aynı ilginin gösterilmemesi nedeniyle partilileri fırçalıyor. Mustafa Ataş'ın bu bağlamda ''yakın dostu'' Cahit Aydın'ı korumak ve  menfaat sağlamak adına Düzce İl Başkanlığına ve Düzce Belediyesi'ne bir ''Recep Tayyip Erdoğan'' talebesi sıfatıyla baskı yapmadığına nasıl emin olabiliriz ?... Ya da Cahit Aydın'ın ilgilileri Mustafa Ataş kozunu kullanarak ikna etmediğini ?

"Tüm hukuki haklarım saklıdır"
"Anladığım kadarıyla şahsımı AK Parti'den ihraç etmek yönünde sert bir talimat gelmiş. Heyetinizin kararına saygı duyarım ancak hak ve adaleti tesis etmek üzere yola çıkan atalarımızdan tevarüs bu hareketin güncel bir savaşçısı- resmi üye veya değil - bildiğim ve inadığım hakikatleri haykırmaktan asla vaz geçmem. Bazen haddini aşan, bazen de en mütevazi kelimelerle olabilir bu. Tek derdim partimin ve hareketimin zarar görmemesi adına uyarılarda bulunmaktır ve söz konusu paylaşımlarımı da bu çerçevede değerlendireceğinizi umarım ki, tüm hukuki haklarım saklıdır."

"Bu soruşturma söz konusu şahıslar için de açılsaydı"
"Sayın Başkan ve saygıdeğer heyet; bu paylaşımları kimseye hakaret, aşağılama ya da tahkir için yapmadığım ortadadır. Partisel celadetimin yol açtığı bu tatsız durum nedeniyle çok mutlu olduğum söylenemez. Ancak dilerdim ki, esasen bu soruşturma partimizi zora sokacak fiilleri nedeniyle söz konusu şahıslar için de açılsaydı."

Haber:C.ÜSTÜNER