Saadet Partisi Gençlik Kampı, Türkiye’deki 81 ilin gençlik kolları başkanlarının katılımı ile Akçakoca ilçesinde devam ediyor. Yarın sona erecek Gençlik Kampı’nın 2. gününde, gençlik kolları başkanlarına, parti politikaları ve yapılacak çalışmalar ile ilgili eğitim verildi.

Gençlik kampına katılan Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Öncü Haber’e özel açıklamalarda bulundu.

“Bu dünya düzenini tersine çevirmek için çok yoğun çalışıyoruz”

İlk olarak Saadet Partisi Gençlik Kampı ile ilgili bilgiler veren Karaduman, şunları kaydetti:

“Saadet Partisi olarak biz ülkemizin içinde bulunduğu sorunlardan, ekonomi, eğitim, sağlık politikaları ve sosyal yapımıza dair çok ciddi endişeler taşıyoruz. Bununla birlikte insanlığın bugün içerisinde bulunduğu koşullar ve şartlar bizi olağanüstü şekilde rahatsız ediyor. Dolayısıyla bugün hem ülkemizin hem maddi hem de manevi kalkınması yeniden sağlamak, diğer taraftan da insanlığın bugün içerisinde bulunduğu zulüm, gözyaşı ve kandan başka insanlığa bir şey sunulmayan bu dünya düzenini tersine çevirme noktasında Saadet Partisi teşkilatları çok yoğun bir çalışma sürecinin içerisinde. Bundan dolayı da Türkiye’de Saadet Partimizin en güçlü, en heyecanlı teşkilatı her zaman gençlik teşkilatları olmuştur. Saadet Partisi 52 yıllık bir teşkilattır ve bu teşkilatı bugünlere çok sağlam ve güçlü bir şekilde gelmesi, güçlü bir şekilde bugün de ayakta durması Saadet Partisi’nin çok dinamik bir gençlik yapısı olmasıdır. Dolaysıyla biz her yıl çalışmalarımızı değerlendirdiğimiz, her yıl özellikle çalışmalarımızı planladığımız, eğitim ve sosyal aktiviteler açısından 81 ilin gençlik kolları ile bir araya geldiğimiz yaz kampları icra ediyoruz. Dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda da Akçakoca’da bir kamp gerçekleştirmiştik. Bugün de Türkiye’nin 81 ilinden gelen il gençlik kolları başkanlarımız ile birlikte, 3 günlük kampımızı Akçakoca’da gerçekleştiriyoruz.”  

“Dış borcu her geçen gün büyüyen bir ülke iseniz kimseye kafa tutamazsınız”

Kalitesine göre 26.5 ve 27 lira bandında açıklanan fındık fiyatları üzerinden iktidarın tarım politikalarını da eleştiren Karaduman, şöyle konuştu:

“Türkiye’de fındıkta başta olmak üzere tarım politikaları, ülkemizde bugün en büyük sorun haline geldi. Bu tarım politikaları insanların köylerini terk edip şehirlerine göç etmek zorunda bırakmıştır. Bu minvalde Türkiye’nin en önemli göç sorunlarından birisi de köylerden kentlere göç eden insanlarımızın dramları ve terk ettiği topraklar ülkemizin en önemli sorunudur. Dolayısıyla eğer siz üretmezseniz, eğer siz tarımda kendinize yeten bir ülke iken, kendinize yetemeyen bir ülke haline geldiyseniz, bu her geçen gün dışarıya bağımlı olmanızı, dışarıya bağımlı olduğunuz gibi dış politikanızı da dışarıdan müdahale edilir hale getirmenizi sağlayacaktır. Bunu geçtiğimiz haziran krizinde açıkça gördük. 15 Temmuz’un Türkiye’deki planlayıcılarından, papaz adı verilen Rahip Brunson’un yakalandığında Türkiye Amerika’ya ver papazı, al papazı dedikten sonra, Amerika Dolar’ı yükseltmiş ve bunun neticesinde rahip Brunson’u kendi ellerimizle teslim etmek zorunda kaldık. Ne için? Çünkü siz dış borcu her geçen gün büyüyen bir ülke iseniz ve dış borcunuz dolar üzerinden büyüyorsa kimseye kafa tutamazsınız.”

“Fındık üreticileri isyan ediyor”

“Elbette fındık meselesi Türkiye’nin en önemli hususlarından bir tanesidir.” diyerek sözlerini sürdüren Karaduman, “Türkiyei fındık üretiminde dünyanın birinci ülkesidir. Hem rekolte olarak hem de kalite olarak dünyanın en önemli ürünüdür. Ama gelinen nokta itibari ile ne yazık ki buğday üreticilerimizde de olduğu gibi, pancar üreticilerimiz de olduğu gibi, çay üreticilerimiz de olduğu gibi fındık üreticilerimiz de 20 yıllık fındık politikaları nedeniyle, üzülerek söylüyorum ki mağdur edilmiştir. Bugün fındık alım fiyatı, ne yazık ki fındık üreticilerini memnun etmemiş, fındık üreticilerimizin isyan etmesine sebebiyet vermiştir. Bugün bütün girdi maliyetlerinin yüzde yüzün üzerine çıktığı bir dönemde, işçi maliyetlerinin, özellikle diğer taraftan ilaçlama, gübre ve mazot gibi en tarımsal girdi maliyetlerinin yüzde yüzün üzerine çıktığı bir ortamda, alım fiyatı hakikaten üreticilerimizin yüzünü güldürmemiştir. Dolayısıyla rahmetli Erbakan Hocamız, her dönemde fındık üreticisinin yanında olmuştur. Ama ne yazık ki iktidar, fındık politikasında da sınıfta kalmıştır.” şeklinde konuştu.

“Fiyat belirlemede İtalyan firmanın etkili olması utanç verici bir durum”

Türkiye’de fındık fiyatlarının belirlenmesinde İtalyan Ferrero firmasının etkili olduğunu öne süren Karaduman, sözlerini şöyle noktaladı:

“Bir ülkede asıl iktidarın kim olduğunu görmek istiyorsanız, o ülkede fiyatları belirleyenler iktidarın kendisidir. Dolayısıyla, kendi ülkemizde üretilen fındığın İtalyanların Ferrero firması tarafından belirlenmesine asla ama asla razı değiliz. Ülkemizde insanlarımızın alın teriyle, emeği ile Düzce’de, Giresun’da, Ordu’da insanlarımızın kendi alın teri ve emekleriyle büyük bir çile ile ürettiği fındığın fiyatını eğer biz belirleyemiyorsak, Ferrero bu fındığın fiyatını belirliyorsa bu ülkemiz açısından en büyük utançtır. Bu kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil. Eğer yerlilikten bahsediyorsak, eğer millilikten bahsediyorsak, o zaman kendi ürettiğimiz fındığın fiyatını başkasının belirlemesine müsaade edemeyiz.” açıklamalarında bulundu.

HABER: Savaş ARI