Böyle bir acımasızlık, böyle bir vahşet olabilir mi?

Saadet Partisi İl Yönetimi, haftalık olağan basın toplantısı için bugün basının karşısındaydı. İl Başkanı Birkan Mertol, ilk olarak Gaziantep'te canlı bombanın kendisini patlatması sonucu yaşanan terör saldırısı hakkında konuştu ve şunları kaydetti: “Gaziantep’te tümüyle masum insanları hedef alan canlı bomba saldırısı terörün ne kadar alçaklaşabileceğinin en acımasız göstergesi oldu. Canlı bomba olduğu iddia edilen kişinin yaşı ise 12. Böyle bir acımasızlık, böyle bir vahşet olabilir mi? Bu saldırıyı bütün nefretimizle lanetliyor, bu menfur saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.”

“Kuklacı’nın asıl hedefi tüm Türkiye’dir”

Ülke ve millet olarak büyük bir ihanetin ve kanlı bir kuşatmanın hedefinde olunduğunu vurgulayan Merol, neredeyse bütün yerel ve küresel terör örgütlerinin elbirliği ile Türkiye’yi hedef aldığını söyledi.

Mertol, “En son Elazığ ve Gaziantep’i hedef alan saldırılar dikkate alındığında Türkiye’de bir iç savaşın zemini oluşturulmaya ve fitili ateşlenmeye çalışılıyor. Son saldırılar bu yönüyle 15 Temmuz’un devamıdır. Bu terör örgütleri sadece birer kukladır. Kuklacı’nın asıl hedefi ise tüm Türkiye’dir. Korku ve kaos ortamı oluşturarak Türkiye’yi parçalamaktır. Bu korku imparatorluğunu da yıkacak bu karanlık dönemi de, el ele, omuz omuza vererek atlatacaktır.” dedi.

“Boş ifadelerle geçiştiremeyiz” 

“Bu hain kuşatmayı; “Terörün belini kıracağız”, “Hesabını soracağız”, “Kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye kalkmasın” gibi içi boş, rutin ifadelerle geçiştiremeyiz.” diyen Saadet Partisi İl Başkanı Birkan Mertol, “Suçu sadece üst akıla, dış güçlere, karanlık mihraklara yıkarak da işin içinden sıyrılamayız.” şeklinde konuştu.

“Hücre evleri kadar Amerikan üsleri de tehlikelidir”

Sözü ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Türkiye ziyaretine getiren Mertol, şu ifadeleri kullandı: “Böyle bir dönemde ülke gündemindeki bir diğer önemli başlık ise, ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Türkiye ziyaretidir. Basından öğrendiğimiz kadarıyla, bu görüşmenin ana konusunu Gülen’in iadesi oluşturuyor. Bir kez daha ifade etmekte yarar görüyorum. Biz Türkiye içindeki cuntacıların, paralel yapıların, her türlü çete oluşumunun bertaraf edilmesi konusunda hükümetin yanındayız. Bu ülke için hücre evleri ne kadar tehlikeliyse Amerikan üsleri de o kadar tehlikelidir. Örneğin 15 Temmuz kalkışmasında İncirlik Üssü’nün oynadığı rol ortadadır. Bu yüzden biz hükümetten, Biden ile görüşmede aynı kararlılığı İncirlik için de göstermesini diliyoruz. ABD eliyle PKK ve PYD’ye gönderilen silahlar için de göstermesini istiyoruz. Biliyorsunuz, Türkiye Gülen’in iadesi için Amerika’ya 85 koli belge ve delil göndermişti. Oysa İncirlik'in bölgemizdeki karanlık faaliyetleri ile ilgili, değil 85, 185 koli bilgi, belge ve delil ortaya çıkar. PKK’ya, PYD’ye verilen silahların belgeleri ise çuvallara sığmaz. Bu yüzden biz diyoruz ki, kukla ile mücadele ederken, kuklacı asla unutulmamalı.”

Mertol ayrıca “Bütün bu gelişmeler göstermektedir ki, Türkiye artık kozmetik tedbirlerle yönetilemez. Her kriz aynı zamanda bir fırsattır. Türkiye bu kaostan çıkmak için kararlı adımlar atmak zorundadır.” şeklinde konuştu.


Haber; C.ÜSTÜNER