Dünyada ülkelerinde ilk kez 1934 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı.

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 87. Yıldönümü münasebetiyle yazılı basın açıklaması yapan CHP Düzce İl Başkanı Jale Akyıldız, Türk kadınına tanınan seçme ve seçilme hakkını bir devrim olarak değerlendirerek, şu ifadelere yer verdi: 

“Bizler, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde birçok gelişmiş ülkeden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık.  Başbakan İsmet İnönü o tarihte yaptığı Meclis konuşmasında şöyle diyordu: “Bir memleketteki, yurdun her tarafı istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar. Elbette bu mevcudiyetlerin yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır. Türk inkılâbı denildiği vakit, bunun, kadının kurtuluş inkılâbı olduğu beraber söylenecektir.” Kadınlar, eşit yurttaşlık kimliğine sımsıkı sarılarak 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde sandıklara koşup oy kullandılar. Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte kadın milletvekili sayımız 18’e yükseldi. O zamanki parlamenter sayımıza göre bu oran yüzde 4,6’ya denk geliyordu ve parlamentoda kadın temsil oranı açısından dünyada ikinci sırada yer alıyorduk. Bu bir devrimdi. Bu devrimin yankısı dünyada hala sürdüğü için Afganlı bir kadın aktivist, ''Çok büyük bir hayranlık duyuyorum. Türkler için muhteşem şeyler başarmış bir lider. Çocukluğumdan beri düşünürüm bunu, ATATÜRK bizim liderimiz olsaydı Afganistan’da neler olurdu? Bugün nasıl bir yaşamımız olurdu? Biz Afgan kadınları nelere sahip olurduk ve neler başarırdık? Biliyor musunuz bunun hayali bile çok güzel” diyor. Atatürk önderliğinde bu devrimi yaşayan Türk kadını, aradan geçen 87 yıla rağmen, ilerlemek bir yana geri bırakılmaya çalışılmaktadır. Öyle ki 1935 yılında parlamentoda kadın temsilinde ikinci sırada olan ülkemiz, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolar Arası Birlik tarafından hazırlanan rapora göre, 129. sıraya gerilemiştir. Ayrıca Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne üye olan 41 ülke arasında, parlamentoda kadın temsil oranı açısından sonuncuyuz. Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre ise; 156 ülke arasında 133. sıradayız.  Kadın kimliğinin, ulusal meclislerde, yerel yönetimlerde temsili için belirlenmiş olan kritik eşik yüzde 33’dür. Bu oranın altı, ciddi bir demokrasi sorunudur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın milletvekili oranımız yüzde 17, kadın belediye başkanı oranımız ise yüzde 3,2’dir. Kadın muhtar sayımız son seçimlerde yüzde 66 oranında arttı. Bu artışla kadın muhtar oranı sadece yüzde 2,2’ye yükselebildi.”

HABER: Savaş ARI