Memur-Sen Düzce İl Temsilcisi Orhan Kılıç açıklanan demokratikleşme paketinin olumlu ve gerekli adımları içerdiğini ancak bazı ilavelere ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

 

EKSİKLERİ DEĞİL DAHA FAZLASINI KONUŞMALIYIZ

 

Paketin, biri mevcut yasakları sona erdirmek diğeri talep edilen özgürlükleri hayata geçirmek şeklinde iki ana çerçevesinin olduğunu ifade eden Kılıç, hala kurtulmamız gereken yasakların ve kavuşmamız gerekene özgürlüklerin bulunduğuna da vurgu yaptı.

 

Paketin, eksik yönlerini öne çıkarmak yerine daha fazlasını isteyerek demokratikleşme iradesine katkı sunmanın önemli olduğunu vurgulayan Memur-Sen Düzce İl Temsilcisi Orhan Kılıç, “Sayın başbakanın açıkladığı paketle; artık 30 yılı aşkın bir süredir başörtüsü üzerinden hakları gasp edilen, ötekileştirilen, yok sayılan bu ülkenin kadınları çalışma hayatında daha fazla yer alacaklar. Kadın, kadın eşitliği sağlanacak ve başörtüsüyle görev yapan kadınlar, kamuda yeni kariyer hedefleri geliştirecek. Türkiye’nin ufkunu değiştirecek bir yarışa girecekler. Kılık kıyafet yönetmeliği değiştiğinde ve başörtüsüne özgürlük hukuken teminat altına alındığında, Türkiye sadece 82 model militarist bir yönetmelikten kurtulmuş olmayacak. Çok daha önemlisi özgürlükçü, insan haklarına ve insan onuruna daha fazla önem veren yeni ve yıkılmaz bir demokratik iradeyi de hayata geçirmiş olacak." dedi.

 

 

ANDIMIZIN KALDIRILMASI UMUT VERİCİ

 

Memur-Sen Düzce İl Temsilcisi Orhan Kılıç, paketin özellikle geleceğin Türkiye’si adına umutları artıran başlıklarından birisinin okullardaki andımız uygulamasının kaldırılması olduğuna dikkat çekerek , “Memur-Sen olarak, ilkokulda çocuklarımıza her sabah okutulan andımızın kaldırılması gerektiğini ifade etmiş, ve bunun hem pedagojik hem de demokratik gerekçelerini sürekli dile getirmiştik. Bu ülkenin çocuklarını olduğu gibi kabul etmeyen, kimliklerini kendi zihinlerinde tartışılır haline getiren bu rütielin toplumun birleşmesine değil ayrışmasına neden olduğunu da defalarca belirttik. Daha da ötesi çocukların her sabah okumak zorunda bırakıldığı andın içeriğini ayrıştırma ve ötekileştirme gibi manifestosu olduğunu da söyleyerek, andımızın kaldırılmasının ülkemizin her hangi bir etnik grubuna zarar vermek ya da yarar sağlamak sonucunu içermediğini, aksine and içindeki kavramların ne anlama geldiğini dahi bilmeden söylemek zorunda bırakılan çocuklarımızın özgürlüklerine saygı duyma ve onları özgürlükle tanıştırma sonucunu içerdiğini.” ifade etti.

Haber: S. KAŞKIR