Bugün 2021’in Düzce Turizm Yılı olarak ilan edilmesini ve yapılan çalışmaları yorumlayacağız. Dillendirip gündeme getirdiğimizde çok güzel gelişmeler oldu. İnsanlar buna bir heyecan duydu. Düzce’nin bu hassasiyetini, bu coğrafyasını, bu güzelliğini, doğa ve turizm yapısını keşfeden bir valilimiz var. Sayın Valimiz Cevdet Atay hakikaten çok önemli bir adım attı. Peki, bu yeterli mi?

Kardüz Yaylamız ve Güzeldere Şelalemiz var. Çok güzel bir doğamız var. Güzeldere Şelalesi’nin yolu bu yıl inşallah asfaltlanacak. Sayın Valimizin ziyaretinin ardından Toptepe üzerinden giden yolda geçen yaz çok ciddi bir çalışma yapıldı. Burası zaten bir yola ize girdi.

“DÜZCE’NİN KEŞFEDİLMEMİŞ VE TURİZME SUNULMAMIŞ MUHTEŞEM BİR DOĞASI VAR”

Şimdi Kardüz’e bakalım. Kardüz hakikaten doğa harikası bir yer. Türkiye’de ender bulunan yerlerden bir tanesi. Ancak orada çok koyunlar kesildi, çok sohbetler yapıldı. Bir elektrik geldi. Doğru dürüst bir yolu ve yatırımı yok. Buralarla ilgili çalışmalar var mı? Evet, var. Akabinde şu ana kadar Düzce’nin keşfedilmemiş ve turizme sunulmamış muhteşem bir doğası var. Bu Düzce Valisi Sayın Cevdet Atay’ın çalışmalarıyla beraber bir anlam kazanacak. Ancak burada siyasi olarak çok büyük bir güç ve destek verilmesi lazım. Mesela Fevai Arslan milletvekili iken ‘Efteni Gölü benim hayalim’ dedi. Ama şu ana kadar son günlerde yine sözlerle ve çalışmalarla beraber elle tutulur, gözler görünür b ir şey yok. Bu Efteni Gölü’ne su taşıyarak gölün 1-2 metre daha yükseltilmesi noktasında bir müteahhitin, ihaleyi alan firmanın çalışmaya başlayıp şantiye kurmaya başladığını görüyoruz. Ama bu da yeterli değil. Bunun ödenekleri ve takibi lazım. Eğer imkan Düzce’ye gönderilmişse zaten bu işe gönül vermiş bir mülki idare amiri var. Bir vali var. Bu en üst seviyede, en güzel ve en rantabl şekilde değerlendirilecek.

“KİŞİSEL ÇEKİŞMELER GÖLYAKA’DAKİ YATIRIMIN ÖNÜNE GEÇTİ”

Geçtiğimiz günlerde Gölyaka’da bir çalışma yapıldı. Bir yatırım söz konusuydu. Doğa sporları noktasında bir girişimci burada yatırımım üzerine çalışmalar yapıyordu. Detayına girmiyorum ama kişisel ve şahsi çekişmelerden dolayı şu anda bu yatırım çok büyük bir netice kazanmadı. Gölyaka’da golf sahaları yapılacak. Bir takım çalışmalar yapılıyor. Gölyaka’nın şu andaki yatırım noktasında bir çalışması var ancak bunların çok güzel idrak edilmesi ve değerlendirilmesi lazım. Bize Düzce doğasının ikrar ettiği bir gerçek var. 38 derece sıcaktan 18 derecelik serinliğe 30-40 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Yani Akçakoca’nın deniz sahilindesiniz. Oradan yaylaya çıkıp serinleyebiliyorsunuz. Bu doğa ve zenginlik başka hiçbir yerde yok.

“SÖZ VAR, İCRAAT YOK! TANITIM ATAĞI İÇİN SİYASİ GÜÇ ŞART!”

Bakınız Sapanca’da yer kalmadı. Sapanca bölgesi büyük bir atılım yaptı. Bizim Efteni Gölümüz hakikaten Sapanca’nın 3-5 gömlek üstünde değer katacak nitelikte. Ama bizde şu ana kadar yol noktasında, yatırım noktasında, bölge noktasında bir irade yok. Bugüne kadar siyasetçilerimiz güzel anlatmışlar, söylemişler ancak söz var, icraat yok.

“SANAYİ YERİNE TARIMSAL ÜRETİMLE TURİZM DESTEKLENMELİ”

Turizm Yılı icraatını çok iyi değerlendirmemiz lazım. Bakınız Düzce’nin havasından ve coğrafyasından dolayı yapılan sanayi bizim yaşam kalitemizi düşürüyor. Bunun önüne geçilmesi için o topraklarda fabrikalardan ziyade tarımsal üretimlerle birlikte memlekette konsept halinde bir turizm çalışmasının başlaması heyecan verici bir çalışma. Burada özellikle üç tane alternatifimiz var. Birinci alternatifimiz bakanlık yapmış, Ankara bürokrasisini yalamış yurtmuş bütün dehlizlerini bilen Sayın Özlü, 2 dönem milletvekilli yapan Sayın Fahri Çakır var. Yine gece gündüz Düzce için mücadele veren Ayşe Keşir var. Ve yine Düzce’nin sorunları TBMM’de en üst perdeden anlatan Ümit Yılmaz milletvekilimiz var.

“SİYASİLER VALİ ATAY’I DESTEKLEMELİ”

Bunların bir konsensüs halinde, sen ben demeden, siyasi parti ayırt etmeden Sayın Vali’nin ilan ettiği 2021 Düzce Turizm Yılı’nda çok etkin, faal bir şekilde gönüllerini oyup bu işe hakikaten ama hakikaten ehemmiyet vermeleri gerekiyor. Vali Bey’imizin bu konudaki iradesinin siyasi mekanizmalarla desteklenmesi lazım. Buraya yatırım daveti yapacak olan her kimse canla başla uğraşması lazım. Bu çok güzel ve tarihi bir fırsat. Düzce’nin yağısına şöyle bir baktığınızda 2.5 saatte İstanbul’a, 2.5 saatte Ankara’ya gidiyorsunuz. 30-40 milyonluk bir nüfusun bulunduğu ve bulanacağı bir alan.

Bugüne kadar burası turizm noktasında hiçbir yatırım almadı. Bir Efteni’deki otel var. O da nasıl bir işletme anlayışı olduysa artık turizmde hak ettiği yere gelmedi. Bacasız sanayi. Bugün en büyük en güzel kazanç bu.

“SAPANCA’DA BİR DÖNÜM ARSA 1MİLYONKEN DÜZCE’DE 50 BİN TL”

Eğer Düzce siyaseti bu konuda dertlenir, Vali Atay’ın hassasiyetine hassasiyet katar ve bu anlamda yapılması gereken bütün bürokrasi ve siyasi desteği verirse bizim kendi ovamızda yetiştirdiğimiz ürünleri satmaya yetiştiremeyecek kadar büyük bir potansiyel olur. Bugün Sapanca örneğine iyi bakmak lazım. Sapanca’nın dağlarında, manzaralı olan yerlerinde bir dönüm arsanın fiyatı nedir bir bakalım. 1 milyon TL’den bahsediyorlar. E Düzce’nin ki ne kadar? 50 bin, 60 bin, 100 bin lira. Niye bu kadar düşük? Muhteşem bir coğrafya var ve bunun için de dertlenen bir vali var. Bu valiye ve bu yürütme kuruluna, bu iradeye eğer en üst sevide destek verilmezse o koltuklara boşuna oturmuş olursunuz.

“ZOR OLANI DERTLENMEK, DERTLENİLEN DERTLERE DERMAN OLMAK”

Yarın insanlar yaşlanacak, emekliliğe ayrılacak. Herkesin bir hikâyesi olmalı. Dedenin, anneannenin, babaannenin kısacası büyüklerin torunlarına, “Bu devleti biz yönettik. Bu memlekette milletvekilliği yaptık. Valilik, belediye başkanlığı yaptık.  Bizim yaptığımız eserlerden biri de şu” diyebileceğiniz, torunlarınıza manevi miras bırakabileceğiniz bir fırsat doğdu. Bu çok önemli. Yoksa hısımını akrabanı devlet dairesine yerleştir, belediyeye yerleştir. Al 20 bin lira maaşını yat. İşin kolayı bu. Zor olanı dertlenmek. Dertlenilen dertlere derman olmak.

“DÜZCE’DEKİ BÜYÜME GELİŞMEYİ GÖRMEK GEREKİYOR”

Ve dertlenen bir mülki idare amiri var işte. Sayın Vali burada hakikaten takdire şayan bir adım attı. Harekete geçirdi. Belki biz kelimelerle ifade edemiyoruz ama Düzce için tarihi bir süreç başladı. Bu fırsatı değerlendirecek olan özelikle Ankara’daki sesimiz olan vekillerimiz ve Düzce Belediye Başkanı mSayın eski bakanımız. Kendileri de Konuralp üzerinden Düzce’yi tanıtma cihetine giriyor. O da fevkaladenin fevkinde bir yaklaşım. Ama burada önemli olan şu ki Düzce sürekli göç alan büyüyen ve gelişen bir yer. Bu gelişmeyi çok iyi görüp, tahlil edip ve bu anlamda Düzce’nin taşının toprağının değerlenmesi için, Düzce’nin o muhteşem dağlarını, yayalarının, manzaralarının değerlendirilmesi için siyasi iradelere çok ama çok büyük bir görev düşüyor.

“SİYASİ İRADELER SAYIN VALİ’NİN BU ADIM VE SAMİMİYETİNE GÜÇ VERMELİ”

Hadiseyi toparlayalım. Düzce’nin eski Valisi Sayın Zülkif Dağlı ile beraber bir yaylaya gidildi. MARKA ajansı Düzce Temsilciliğine devam ediyordu sayın valimiz. Orada enteresan bir şey oldu. Sinekli Yaylası’nda ‘Taşkesti’ye hoşgeldiniz’ şeklinde ellerinde pankartlarla geldiler. Burada başka bir hesap vardı. Yaylana sahip çıkmamışsın. Abant yolunu yapmamışsın. Yedigöller’e giden yolunu yapmamışsın. Düzce’yi ve bölgeyi turizm manasında konsept haline getirmemişsin. ‘Ben Düzce’ye şunu yaptım’. Tamam, yapmışsınız bir şeyler ama gün bugün.

“DÜZCE’NİN KADERİNİN DEĞİŞECEĞİ GÜN BUGÜN”

Düzce’nin kaderinin değişeceği gün bugün. Düzce’nin kaderini bizim değiştirecek halimiz yok. Siyasi iradeler Sayın Vali’nin bu adım ve samimiyetine güç vermeli. Vermezsek yine 3-5 sene sonra yine aynı şeyleri konuşuruz. Yaylalarda yine kuzuları keser, yer içer otururuz. Hiçbir şey olmaz. Yoluyla, elektriğle, lojistik altyapısıyla bu memlekette bir konsept olarak başlayan bu harekete benim oy verdiğim vekillerim, belediye başkanlarım öyle bir durmalı ki biz bir Sapanca olabiliriz. Abant’ı, Gölcük’ü geçebiliriz. Bunların hepsi marka oldu. Ama Efteni Gölü’nün o muhteşem manzarasını hiçbir zaman elde edemeyecek kadar markalar  bunlar.