•Her futbol kulübü kendi bünyesinde, diğer gelirlerden ayrılacak gelirlerden oluşturulmak üzere mutlaka bir "alt yapı fonu" kurmalıdır.

•Bu fona kulüp gelirlerinden aktarılacak pay minimum yüzde yirmi olmalıdır.

•Her kulüp her sezon kendi A takımına en az dört futbolcu yetiştirmelidir.

•Alt yapıya ayrılan bütçe içerisinde özellikle tesisler ve antrenman sahalarının mutlaka A takım standartlarında olması sağlanmalıdır.

•Alt yapıda yer alan oyuncuların aynı zamanda eğitim ve öğretimlerini de sağlayacak şekilde bir organizasyon sağlanmalıdır.

•Alt yapıda yer alan oyunculara teknik, taktik ve antrenman bilgi ve deneyimleri A takımın hocasının nezaretindeki bir hoca tarafından sağlanmalıdır.

•Altyapıda yer alan oyunculara aylık belirli bir tutarda para, ailelerine yetiştirme aylık bedeli olarak ödenmelidir.

•Alt yapı programında, tamamen bilimsel verilere dayalı bir antrenman programı hazırlanmalı ve bu programlar, Avrupa'nın bu konuda iyi olan kulüplerinin programlarından örnekler içermelidir.

•Her yıl alt yapıda yer alan oyuncular mutlaka, Avrupa'da bu işte iyi olan kulüplere götürülmeli, belirli süreler, o kulüp altyapılarıyla bir süre antrenmanlara çıkartılması sağlanmalıdır.

•Alt yapıda, oyuncuların gelişimine yönelik olarak "temel Eğitim Antrenmanları" çok düzenli bir şekilde sürdürülmeli; bu antrenmanları mutlaka gelişim dönemi antrenmanları" takip etmelidir.

•Altyapıda yer alan her oyuncunun bireysel formasyon gelişimine yönelik oyuncu bazında özel eğitimler planlanmalı; bu eğitimler bir süre TFF tarafından organize edilmelidir. Özellikle oyuncuların yeteneklerinin daha geliştirilmesi ve yarışmacı özelliklerinin artırılabilmesi için her türlü taktik, teknik ve kondisyon antrenman ve eğitimlerinin bireysel olarak hayata geçirilmesi sağlanmalıdır dedi.  Antrenör Cüneyt Gürler bunlar olmazsa olmaz derken Türk kulüplerinin kurtuluş reçetesi alt yapılardır diye vurgu yaptı.