Türkiye’nin 5. arı ırkı olarak tescillenen Yığılca arısını tehdit eden, bölgedeki tarım ve hayvancılığı bitirme noktasına getiren, halk sağlığı ile oynayan ve tüm bu olumsuzlukları asgariye düşürmek için kılını kıpırdatmayan çimento fabrikası, bir de ‘daha da büyümek’ için halkı türlü bahanelerle ikna etmeye çalışıyor. Dün faaliyet alanını genişletme talebiyle köy kahvehanesinde düzenlenen toplantıda karşılarında fabrika yetkililerini ve ÇED süreci nedeniyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü görevlilerini gören köylüler, adeta isyan bayrağını çekmişti.

KÖYLÜLERDEN HAKLI TEPKİ: SAĞLIĞIMIZDAN OLUYORUZ

Y.D. Madencilik’e ait çimento fabrikası yüzünden ne fındıktan ne hayvancılıktan verim alabildiklerini ifade eden köy sakinleri, sanayi kuruluşunun yaydıkları yetmiyormuş gibi köylerden hızla geçen kamyonların etrafa saçtığı atıklar yüzünden sağlıklarından olduklarını dile getirmişti. Ayrıca kapasite artışına şiddetle karşı olduklarını net şekilde ortaya koymuşlardı.

ÖNCÜ HABER KÖYLÜYÜ YERİNDE DİNLEDİ: DUDAK UÇUKLATAN İDDİA!

Öncü Haber ekibi, köylülerin ikna toplantısını bir anda şikayetler görüşmesine çevirdiği anları an be an takip etti. Toplantı sonrası yöre sakinlerinin yaşadığı mağduriyete kulak veren Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, onca yaşadıkları sorunlara karşılık yeni yeni ses yükseltmeye başlayan halkın, fabrika tarafından yenilir yutulur olmayan bir yöntemle susturulmaya çalışıldığı gerçeğine tanıklık etti.

Sadece Hoşafoğlu Köyü değil etraftaki birçok yerleşim yerini de olumsuz etkileyen sanayi kuruluşunu yönetenlerin, köylünün sesini kısmak için ‘Bu fabrika Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlunun’ iddiasını ortaya attığı gün yüzüne çıktı.

Tüm yaşananları, fabrika yüzünden yaşadıkları çileyi Öncü Haber mikrofonuna anlatan muhtar ve köylüler, fabrikayı istemediklerini açıkça dile getirdi. İşte o röportajlar…

“VATANDAŞLARIMIZ KAPASİTE ARTIŞINI İSTEMİYOR”

Hoşafoğlu Köyü Muhtarı Yeter Şener: Vatandaşlarımızla görüşüldü zaten, herkes derdini anlattı. Vatandaşlarımız kapasite artışını istemiyor.

“KAPASİTEYİ YÜKSELTMEYE KARŞIYIZ”

Köy sakini Muhammet Doğancı: Çimento fabrikasının tozundan rahatsızım. Kapasiteyi yükseltmeye çalışıyorlar vatandaş karşı. Devlet yetkililerinin kapasiteyi yükseltip yükseltmeyeceğini bilmiyorum ama vatandaş karşı.

“FABRİKADA FİLTRE YOK GECE TOZU DIŞARIYA PÜSKÜRTÜYORLAR”

Sevim Ergün: Aksu Mahallesi’nde oturuyorum, fabrikaya 500 metre uzaklıkta. Çiçeklerimiz büyümüyor, diktiğimiz biberlerimiz büyümüyor, dökmüyor. Bahçeye ektiğimiz ürünlerin üzeri bembeyaz çimento tozu ile kaplı. Lütfen bizim sağlığımız ile oynamasınlar. Bizim sağlığımızla oynuyorlar, çimento tozu yediriyorlar. Fabrikada filtre yok gece tozu dışarıya püskürtüyorlar. Gece çamaşır asamıyoruz, arabalarımızın üzeri çimento tozu oluyor ve yıkama ile de geçmiyor.”

“ARILARININ KANATLARININ YANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Ferit Şimşek: Bir kere örüye giden arı bir şey bulamadan geri geliyor. Bu bize olumsuz olarak geri dönüyor. Arılarının kanatlarının yandığını düşünüyorum, bunu sorduğumuzda zaman buna çimento tozunun neden olmadığını söylüyorlar. Ben insan olarak kendimi temizleyebildiğim halde rahatsız oluyorsam bir arının ya da başka bir hayvanın bundan rahatsız olması çok daha doğal. Hayvancılık yapıyoruz, artık ot biçmiyoruz biçemiyoruz çünkü yaramıyor. Hayvan yemiyor. Bu bize ekstra zarar veriyor. Ama benim en çok zoruma giden şu, çevre ve şehirciliğe elimde hala oradan gelen yazı var. O yazıda diyor ki, “bİz o tarihlerde oraya geldik herhangi bir olumsuzluk göremedik”. Dokuzuncu ayın dokuzu fındık toplama zamanı, bunlar ne zaman benim tarlama geldiler. Ada parsel numarası da verdim orada da bir olumsuzluk göremediklerini söylediler. Bunlar oraya geldi ben niye kimseyi göremedim, hadi ben göremedim dronu var dronu havalandırdım yine kimseyi, göremedim. Kim yalancı sizin takdirinize bırakıyorum.

“İKİ SENEDİR ÜRÜNLER ALAMIYORUZ”

Kezban Güler: İki senedir biber yiyemiyoruz, bahçeye ektiğimiz ürünler olmuyor, fabrika tozundan hepsi kuruyor. Sulasan da fayda etmiyor.

“DAVA AÇTIK AMA…”

Diğer köy sakinleri ise şikayetlerini şöyle dile getirdi:

“Fındık tarlaları aşağıya göçtü. Tapum da var. Yetkililere başvurduk bizim yere ihtiyacımız yok dediler. O zaman sınırı neden aldınız dedim, o bizim elimizde dediler. Tapu kadastroya gittik, yerin bana ait olduğu ortaya çıktı. Dava açtık ama avukat mahkemeyi sattı. 49 bin lira para ödedim.”

“FINDIKLARIMIZ BETONLAŞTI, AĞAÇLARDA FINDIK YOK”

“Hayvanlar çimento tozu var diye ot yemiyor. Araba tozu başka çimento tozu başka. Çamaşır asıyoruz, birden bembeyaz oluyorlar. Hoşafoğlu Köyü, Aksu Köyü ve Güney Köyü’ndeki hayvanlar otlamıyor. Fındıklarımız betonlaştı, ağaçlarda fındık yok. Bu seneye kadar oluyordu, dere kenarı burası don vurmuyordu. İsterseniz gidelim bakalım beraber bu sene fındık yok. Balkondaki çiçeklerimiz bile açmıyor. Balkonun altında olmasına rağmen bakın yaprak çimento tozu kaplı.”

“TOZDAN OTURAMIYORUZ, TOZ YUTUYORUZ”

“Tozdan oturamıyoruz, toz yutuyoruz, kapımızın önünde de her yer tozla kaplı. Ben yazları gelip kalıyorum burada ama temiz bir havada oturamıyorum. Bahçeye ekim yapıyoruz ama üzerleri bembeyaz toz. Gece oluyor, sabah kalkıyoruz her taraf bembeyaz toz içinde. Balkonumu bir gün yıkamayayım ayaklarımın altı toz oluyor.”

ŞİKAYETLERDEN SONUÇ ÇIKMADI

“Videoya çekilerek şikayet edildi ama daha bir sonuç çıkmadı. CİMER’e şikayet etmedik, nereye şikayet edeceğimizi bilmiyoruz.”

ÜNSAL: CUMHURBAŞKANIMIZA OLAN SEVGİLERİNDEN DOLAYI İNSANLARI MAĞDUR EDİLİYOR

Köylülere kulak verdikten sonra bir değerlendirmede bulunan Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal ise devletin zirvesinin adını kullanmaktan çekinmeyen fabrika yönetimini şöyle eleştirdi:

“Hoşafoğlu Köyü, Aksu Köyü ve Güney Köyü sakinleri ile konuştuk, enteresan bir şey söylediler. Zaten bu fabrika Cumhurbaşkanı’nın oğlununmuş. Sayın cumhurbaşkanımızın ismi kullanılarak vatandaşı toz duman altında bırakan bir portre var önümüzde. Buradan yetkililere sesleniyoruz, Yığılca’da kurulu olan fabrikada, halk arasında dedikoduların içinde bu fabrika cumhurbaşkanının oğlunun diye bir ifade var. Bu ifade de buradaki insanları cumhurbaşkanımıza olan sevgilerinden dolayı mağdur ediyor.”