Kuşların göç yolu güzergahında olan ve leylekler, yaban ördekleri, tepeli beyaz balıkçıllar, angut, sakar meke, kuğu, sakarca, yeşilbaş, fiyu, bekri, çıkrıkçın, kılkuyruk, kaşıkçın, elmabaş, pasbaş, gri balıkçıl, turna, toy, mezgeldek, çulluk, karatavuk, kızkuşu, karabatak gibi kuşların konakladığı Efteni Kuş Cenneti, "sarı gelinlik" olarak adlandırılan yazın habercisi nilüferlerin açmaya başlamasıyla doğal güzelliğe büründü. Göçmen kuşların mola verdiği sahalardan biri olan ve 35'i kalıcı olmak üzere yaklaşık 150 türde kuşa ev sahipliği yapan, 764 hektar alandaki Efteni Gölü, Kovid-19 tedbirleri kapsamında kapalı tutuluyor. Her yıl bu dönemde yerli yabancı binlerce kuş gözlemcisi ve doğasevere ev sahipliği yapan kuş cenneti, bu yıl gerçek sahipleri olan kuşlara kaldı. Bazı türlerin, yavrularını dünyaya getirdiği ve büyütmeye başladığı göldeki doğal güzellik, tedbirlerin kalkmasıyla meraklılarına kapılarını tekrar açacak. "Misafirlerimizi ağırlamaya başladık" Gölyaka Belediye Başkanı Yakup Demircan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgenin doğal güzellikleriyle nadir bir alan olduğunu söyledi. Gölün "Efteni" ismini, Roma döneminde kralın kızı olan Eftelia'nın rahatsızlanması ve buradaki şifalı suya girerek iyileşmesinden sonra aldığını anlatan Demircan, "Bölge hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle büyülüyor. Kovid-19 tedbirleri kapsamında ziyarete kapattığımız alan yaz aylarının yaklaşmasıyla göçmen kuşları ağırlamaya başladı." dedi. Göçmen kuşların haftalarca bu alanda kaldığını, gölün kuşlar için mola yeri gibi olduğunu vurgulayan Demircan, "Bu aylarda göç yolunda olan kuşlar yorgun düşüyor ve burada mola veriyor. Tabii ev sahiplerinden de yuva yapanlar var. Şu anda karabatak gibi bazı kuş türleri, yavrularını yumurtadan çıkartmış besliyorlar. İskelemizin 5-6 metre ilerisinde yuvalarını görebiliyoruz." diye konuştu. Demircan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yaklaşık 2 yıl önce göl içi ve çevresiyle ilgili büyük bir proje hazırlandığını ve onaylandığını anlattı. Tasarruf tedbirleri ve Kovid-19 salgını nedeniyle projenin şu an için beklemede olduğuna değinen Demircan, sözlerini şöyle tamamladı: "Turizm açısından çok büyük bir değer. Buranın suyu aynı zamanda Melen Barajı'na karışıyor ve İstanbul'un içme suyu olarak kullanılıyor. Burasının su havzası olması, suyunun yükseltilerek ve alanının genişletilerek kuşlarımızın göç yollarında daha güzel barınak sağlanması açısından önemli. Bölgemizin hem ekolojik dengesi açısından hem de turizmi açısından çok önemli. Kuşlarımız ziyaretçi olarak geliyor. İnşallah 1 Haziran'dan itibaren insanlar iskelede yürüyerek çayını, kahvesini içecek ve bu güzellikleri çıplak gözle izleyebilecek."