“Alemlerin Yaratılma Sebebi Sevgidir”
İnsanoğlunun yaratılıştan itibaren kulluk yapma nitelikleriyle var olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Latif Onur Uğur, “Bizler yüce yaratıcıya kulluk yapma ihtiyacıyla, duygusuyla var oluyoruz. Bu bünyemizde var. Bütün dinleri incelersek hepsinde dinin temelinin sevgi olduğunu görüyoruz. Bizim dinimizde ise Peygamberimizin ifadesiyle alemlerin yaratılma sebebi, Allah’ın zati sevgisidir. Kendine duyduğu sevgidir. Bu sevginin tezahürü olsun diye alemleri yaratmıştır” ifadelerini kullandı.

“Tasavvuf Dünyadan El Çekmekten İbaret Değil”
İnsanları, Allah’ın güzelliğinin izdüşümleri şeklinde nitelendiren ve sevgiyi tasavvufi bakış açısından değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Uğur,  Kur’an ve hadislerde yer alan tasavvufun; insanın mistik yönüne ve gönül terbiyesine işaret eden, maddenin ve dünyanın geçiciliğini işleyen, kalbi davranışları esas alan ahlak ve tefekkür sitemi olduğunu söyledi. Tasavvufun her şeyden önce bir gönül terbiyesi olduğunu dile getiren öğretim üyemiz, tasavvufun konusunun insan, amacınsa onun kalbi yönünü eğiterek olgunlaştırmak ve Allah’a layık kul yapmak şeklinde açıkladı. Bununla birlikte tasavvufun tekkeye gitmek ve dünyadan el çekmekten ibaret olmadığının da altını çizen Uğur, tasavvufun çalışan, üreten, sosyal yönü güçlü ve dışa açık insanlar yetiştirmeyi de önemsediğini sözlerine ekledi.
 
“Korkarak veya Mükafatla Değil, Allah’a Sevgi Yoluyla Ulaşmalıyız”
Bugün bazı kesimler tarafından din diye dayatılan kavramlardan rahatsızlığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Latif Onur Uğur, “Dinin, Allah’la korkutmak, diğer alemdeki hediyelerle cezbetmek olmasından ziyade, tasavvuf psikolojisini, İslam felsefesini, Kur’an-ı Kerim’i, Peygamberimizin hadislerini bilen kullar olarak yapmamız gereken, korkarak veya mükafat uğruna değil, Allah’a sevgi yoluyla ulaşmaktır” şeklinde konuştu.
 
“Bütün Sevgiler Döner Dolaşır, Allah’a Yönelir, O’nda Buluşur”
Kur’an-ı Kerim’de sevgiyle ilgili birçok ayet olduğunu söyleyen Uğur, hadislerde de Allah’ı her şeyden çok sevmenin vurgulandığına dikkat çekerek imanın tadının ancak sevgiyle duyulabileceği değerlendirmesinde bulundu. Yrd. Doç. Dr. Uğur, “Bütün sevgiler döner dolaşır, Allah’a yönelir, O’nda buluşur. Esas ve gerçek sevgi, Allah’a duyduğumuz sevgidir” sözleriyle açıklamalarına devam etti.
 
“Sevmek Bu Kadar Güzelse, Kim Bilir Sevmeyi Yaratan Ne Kadar Güzeldir”
Tüm sevgilerin kaynağının ve varacağı yerin ilahi sevgi olduğunu dillendiren ve Arapça bilmeyen öğrencilerine Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini okumalarını tavsiye eden Uğur, “Böylelikle Allah’a yapacağınız kulluğun kurallarını öğrenecek, bunun hazzını ve mutluluğunu yaşayacaksınız. Kur’an-ı Kerim okunduğu zaman sevginden geldiğimizi ve sevgiye varacağımızı, Allah’la bir olduğumuzu anlayacağız.
 
Çevremizdeki kişilere, ailemize, hayvanlara, bitkilere, toprağa ve her şeye sevgiyle bakıp onlarda sevgi görüp, yüce Yaratıcımızın izdüşümleri olduklarını kavrayıp şükrederek daha mutlu, huzurlu, verimli hayat yaşamak kulluk vazifemizdir. Faydalı olan yol bu yoldur, sevgi yoludur”
dedi. Yrd. Doç. Dr. Latif Onur Uğur, açıklamalarını Şems-i Tebrizi’nin “Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir” sözleriyle sonlandırdı.

Haber: A. SARI