Gölyaka'nın Yunus Efendi Köyü'nde yaşayan 67 yaşındaki Emine Kurt'un yardım sesine kulak veriyoruz. 1986 yılında geçirdiği rahatsızlık sonucu eşi hayatını kaybedince 2 kızı ile ortada kalan yaşlı kadın, zor koşullarla da olsa kızlarını büyütüp evlendirdi. Sağdan soldan topladığı teneke ve tahta parçaları ile fındık tarlasına başını sokacak bir kulübe yapan Emine Kurt, hiçbir maddi gelirinin olmamasının çaresizliğini yaşıyor. Kızlarından biri annesiyle elinden geldiği kadar ilgilenmeye çalışıyor ancak onların da ekonomik durumları iyi olmadığı için ellerinden fazla bir şey gelmiyor.

 

 

 

 


35 YILLIK ÇİLE DOLU BİR YAŞAM...

Emine Kurt'un komşusu Melek Mert, köyde muhtar dahil kimsenin ilgilenmediğini söylediği yaşlı kadının 35 yıllık çile dolu bir yaşam hikayesi olduğunu ifade etti.

 




Derme çatma kulübede tek başına kalan Emine Kurt, bazı günler kulübesinin taşlandığını söyleyerek mağduriyetini şöyle dile getirdi:

 



“35 yıldır burada yaşıyorum. Kış geliyor kalacak bir yer istiyorum, başımı sokacak bir ev. Yardım eden kimse yok. Komşum ve kızım dışında. Korkuyorum geceleri burada. Evimi taşılıyorlar, beni taşlıyorlar. Başbakan Erdoğan'dan ev istiyorum. Sadece bir ev istiyorum. Başımı sokacak bir yer.

 

 

"BANA YARDIM EDİN."

Eşinin mezarının hemen yanında bulunan kulübesinde kendisine uzanacak yardım elini bekleyen yaşlı kadının son sözleri, “İnsanlardan bir şey istemeye utanıyorum. Ben isteyemem ama çaresizim” oldu.

 

Haber: C. ÜSTÜNER