Karadeniz müziğine yaptığı katkı ile 2000’li yılara damga vuran ünlü şarkıcı Davut Güloğlu, Düzce’nin en çok dinlenen radyosu Öncü Radyo’da dinlenme rekorları kıran Emirhan’la Müziğin Ritmi programına canlı yayın konuğu oldu. Keyifli sohbeti ve samimiyetiyle dinleyenleri mest eden Güloğlu birbirinden özel açıklamalarda bulundu.

Son dönemde dünyanın üstüne kara bulut gibi çöken koronavirüs nedeniyle sahnelerden uzak kalan sanatçı, “Allah tüm dünyayı kurtarsın bu virüsten. İnşallah aydınlık olur bundan sonrası. Bu da bize ders olur. İnsanlar biraz kendisini yargılar bunlar neden oluyor diye. Aileliyle de haşır neşir olduk. Virüs vesile oldu. Eskiden büyüklerimizin sohbetini aynen bu günlerde yaşıyoruz. Merakla dinlerdik. Sohbetten çok kopmuştuk. Ama derdi sıkıntısı da fazla bu virüsün. Bir sanatçının en büyük zevk sevenlerinle beraber şarkıyı onlara bırakıp onların söylemesi. Hasret kaldık” dedi.

“DÜZCE UNUTULMAZ BİR YERDİR”

Düzce’nin çok sevdiği ve kendisinde özel bir anlam taşıyan bir yer olduğunu belirten Davut Güloğlu, “Bir de her zaman geçeriz. Küçüklüğümüzden çok hatırası var. 8-9 yaşlarında Rize’den gelirken Düzce’de mola verirdik. Karadeniz’den gelenler için unutulmaz bir yerdir” dedi.

“SOSYAL MEDYADAN HASRET GİDERMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Müzik listelerini sallayan son çalışması ‘Çareler de Çaresiz’e olan ilgiden oldukça memnun olduğunu belirten Güloğlu, “Aslında sosyal medya üzerinden insanlar etiketliyor. Sosyal medyayla ilgilenen 4 ekibim var. Youtube kanalı açtık. Orada akustik şarkıları paylaşıyoruz. Sosyal medyadan hasret gidermeye çalışıyoruz. Arada ben de bakıyorum. Belki konser yapamıyoruz ama. Bir ay oldu klibini çekeli. Yeni eserlerimiz gelmeye devam edecek” dedi.

“EVDE KALINCA ESERLER BİRİKTİ”

Bundan böyle 2 ay arayla devamlı eser paylaşacağını açıklayan Güloğlu, “Evde insan kendisiyle baş başa kalınca yaptığımız eserler birikti. Albümler eskisi gibi değil. 3 yılda bir albüm yaptığım için dedik ki insanlar bunu bekleyemez. Sevenlerim sosyal medyadan bir baskı oldu. Şimdi her iki ayda bir eser paylaşacağız. Şimdi hareketli bir eser gelecek. Müziğin sonu yok. Her şey değişiyor ama duygular ve sözler değişmez. Herkesin duygusuna ses olmaya çalışıyoruz sözlerimizle ve bestelerimizle” dedi.

“SON ALBÜMLE HAYRANLARIMIN GÖNLÜNÜ ALDIM”

Güloğlu, hayranlarından gelen son dönemde müzik dünyasından uzak kaldığıyla ilgili bir soruya “Aslında hiç öyle bir durum yok. Müzikte üretenler insanlardan parmakla sayılanlardan biriyim. Söz ve müzik yazan yok. 6 yıl bir çektim kendimi. Ama hayat devam ediyor albümüyle yeniden döndük. 6 yıl aradan sonra hepsinin gönlünü aldığımı düşünüyorum. Albümdeki bütün şarkılar hala aynı duygularla dinleniyor ve paylaşılıyor. Onlar neden ayrı kaldı diye düşünüyor televizyonlara çıkmadığım için. Doğru dürüst bir tv programı yok. Hangisine çıkalım ki? 2000 binde ilk çıktığımda da bunu söyledim radyolar her zaman televizyonların çok çok üstünü yakalamış kalite bir frekanstır. Onun için ben radyoseverleri alkışlıyorum” şeklinde cevap verdi.

“FİDEL CASTRO BENİ KÜBA’YA DAVET ETTİ”

Son dönemde Karadeniz müziğine olan ilginin ve bu müzik tarzını icra edenlerin sayısının artmasıyla ilgili de konuşan Güloğlu, “Biz Karadeniz müziğine şükürler olsun yani biz o zaman cumhurbaşkanından olsun çok ödüler ve tebrikler aldık. Ekonomik kriz vardı o dönemde. 99 depremi vardı. İnsanlar gerçekten çok büyük bir üzücü olay yaşamıştı. O olayla beraber o insanlar çok mutsuz bir dönem geçiriyordu. Ben de bunları yaşayanlardan biriyim. Unkapanı’nda da o zaman kuş uçmaz kervan geçmez bir noktaya gelmişti. Ama Nucanım’la beraber bir satış rekoru yakaladık. O zamanın cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den ekonomik krizde bu enerji ve mutluluğu verdiğimiz içnn tebrik almıştı. Fidel Castro bile o zaman bizi davet etmişti. Allah rahmet eylesin ona da” dedi.

“BANA KADAR KARADENİZ MÜZİĞİ GİZLİ GİZLİ DİNLENİYORDU”

O döneme kadar Karadeniz müziğinin köşede bucakta çok daha sessiz dinlenilen, gençlerin cesaretle açıp dinlemediği bir tarz olduğunu söyleyen Güloğlu, “Ama şu anda biz onu yöre müziğinden çıkarıp batı soundlarıyla beraber İstanbul’un en lüks en popüler mekanlarına bile sokabildik. Müziği o zaman kaliteye ulaştırdık. Sağ olsun o zaman gençler halk bunu algıladı. Karadeniz müziği dünyaca bir müzik. Kemençenin sadece horon edilen değil tüm dünyaca dinlenebilecek bir müzik aleti olduğunu da göstermiş olduk. Yurtdışında 284 konser verdim. Bir tek orta doğuya gidemedik. Gezmediğimiz yer kalmadı” dedi.

“BENİMLE BİRLİKTE ŞİMDİKİ GENÇLERE KAPI AÇILDI”

Kendisinin sağlamış olduğu popülerlikle şimdiki gençlere de bir kapı açıldığını belirten Güloğlu,  “Biz batı soundlarını yaptığımız zaman Unkapanı’nda bazı şirketler ya siz ne yapıyorsunuz bu tutar mı dediler. Ben bildiğimi yaptım. Başarıya ulaşacağını biliyordum. Fransa’da, Almanya’da çok ödüller aldım. Geldiğimiz noktada da çok başarılı çocuklar var. Selçuk Balcı başarılı bir çocuk. Resul Dindar çok başarılı. Ahlakları saygıları da çok düzgün. Ekin Uzunlar’ı da son zamanlarda çok duyuyorum” diyerek başarılı bulduğu gençleri sıraladı.

GENÇLİĞİNİN FORMULÜNÜ VERDİ

Hayranlarından gelen “Neden hiç yaşlanmıyor?” sorusu üzerine “Bazen 10 yaş olan arkadaşlarım var. Beraber sahneye çıkıyoruz. Sahnede benden yaşlı duruyorlar. Bizim ailede genetik ama biraz da spor ve kendine iyi bakmakla alakalı. Yediğinize içtiğinize dikkat etmeli. Bizim insanımız yemeyi çok seviyor. Ben yağlı sevmem.” diyen ünlü sanatçı hep genç kalmasının sırrını da açıkladı. Güloğlu, “Sabahları 2 kaşık gerçek zeytin yağı ve 2 kaşık limonu karıştırıp için. Ve akşamları bir tas yoğurt ve ya ayran. Suyu hiçbir zaman eksik etmesinler. Bunlar bence vücudun en önemli ihtiyaçları” diyerek gençliğinin formülünü verdi.

“KEŞKEM YOK”

Geçmişe yönelik bir pişmanlığı olmadığını belirten Güloğlu, “Her geçen gün şikayetleriniz oluyor kendinizle oluyor. Yaşam bir eğitim olduğu için her yaşadığımı ders olarak kabul ediyorum. Keşkem yok. Yazılanı yaşadım. Ders aldıysam ne mutlu bana. Almadıysam ne aptal bana. Kendinizi yargıladığını oluyor tabi ama eğitim olarak görüyorum. Bizi çok üzen dostlarımız da var, hayatta inişler çıkışlar da var ama hepsi eğitim. Hayat devam ediyor. O yüzden o şarkıyı söylüyorum” dedi.

“YILDIZ TİLBE’YLE DÜET YAPMAK İSTERİM”

Güloğlu, düet yapmak istediği bir isim olup olmadı ile ilgili soruya da şöyle cevap verdi:

“Gönlümden şununla düet yapsam diye biri geçmedi hiç. Ama bizi düşündüren teklifler oluyor illa ki. Ben sabah programı yaparken Yıldız Tilbe’yle bir düet yapmıştık. Orada dinlediler, sevenlerimiz sesimizin uyduğunu söylediler. Belki bir düet yaparız. Onunla düet yapmak isterim. Ben Yıldız’ı çok severim o da beni sever. Güftesiyle bestesiyle bu ülkenin kalbine taht kurmuş sanatçılardan biridir Yıldız. “

HABER: Mehmet GÜNESEN