Aksu Deresi'ne yapılan HES Projesi yüzünden Bakacak Köyünde 3 yıldır sular kesik. Köyde yapılan tünel çalışması nedeniyle su verilemeyen köyde insanlar artık isyan noktasına geldi.

 

 



Yapımı halen süren HES Projesi'nin köyü çok etkilediğini doğal güzelliklerin eskisi gibi olmadığını derelerdeki suların çekildiğini balıkların öldüğünü, ağar tonajlı iş makinalarından dolayı daha önce asfalt olan yolların artık bozulduğunu dile getiren köylüler, Ramazanda iftarda içtikleri bir bardak suyun ardından ikinci bardak suyu bulmadıklarını söylediler.

 



Cemalletin Çiçek, “Köyümüzün mağdurluğu su sıkıntısı, yolumuz, doğal güzelliğimiz, balıklarımız hepsi mahvoldu. Su olmadığı için hiçbir şey yetiştiremiyoruz. Köyde durmanın hiçbir manası yok. Yetkililerin bu köyle ilgilenmesini istiyorum. Bu konuyla ilgili olarak valiliğe kadar dilekçeyle bildirdim. Gelen cevap, şebeke hattı olarak geldi. Hat döşendi, akıyor diye biliniyor. Ancak köy 3 senedir susuz.” dedi.

 



3 km uzaklıktaki derelerden 90 yaşındaki ninelerin su bidonlarıyla su taşıdıklarını söyleyen Çiçek, fındık işçilerinin su tankerlerinden su içtiklerini ancak hijyenik olmadığı için hepsinin hasta olduğunu dile getirdi.

KÖYE GELEN İMAM DURMUYOR

Köye gelen imamların su sıkıntısından dolayı köyde durmak istemediklerini de söyleyen köylüler gelen imam durmuyor dayanamayıp gidiyor diye yetkililere sitemde bulundular.

 



Köyün bu mağduriyetinin bir an önce giderilmesi gerektiğini söyleyen Bakacak Köyü imamı Erdem Ovalı, “Uzun bir süre olmadı ben geleli ama çok yoğun bir şekilde su sıkıntısı var. Bende komşulardan alıyorum gerektiği zaman plastik bidonlarla su taşıyorum ama yine de yeterli gelmiyor. Köyün şebeke suyunun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor.” dedi.

Camii de namaz kılmak için abdest alırken de zorluk çekildiğini söyleyen Ovalı, “Camiye bazı insanlar kendi özel sularından veriyorlar. Yinede yeterli gelmiyor. Su bir gün iki gün akıyorsa 10 gün yok. Camii cemaatinin abdest alacak suyu yok.” diyerek su sıkıntısının altını çizdi.



KAZANLAR KAYNIYOR, ÇAMAŞIRLAR YIKANIYOR

 

 



Yol kenarlarında kaynatılan kazanlarla yıkanan kıyafetler, yine yol kenarlarına asılıyor. Yoldan geçen arabaların kaldırdıkları tozlar çamaşırlara bulaşıyor, hijyen diye bir şey kalmadığını söyleyen Fikri Coşkun, “3-4 senedir durum böyle, sorun su, sudan yana muzdaribiz yetkililerden ilgi bekliyoruz” dedi.

 



Doğal ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan köylüler, çareyi köyü terketmekte buluyor. Yaz aylarında fındık bahçelerinde çalışacak işçi de bulamıyorlar. Bu devirde bu susuzluğa akıl sır erdiremeyen köylüler valiyi, kaymakamı köyleri davet ederek, depolarındaki sular eğer içilecek durumdaysa gelsinler kendileri içsinler diyerek davette bulundular.

SARIDERE'DE VAADLER HEP MASADA KALDI

Kaynak sularını kullanarak yaşamlarını devam ettiren Sarıdere Köyü, kaynak sularının azalmasından dolayı susuzluk çekiyor. Başbakan Erdoğan'ın susuz köy görmek istemiyorum lafını yetkililere hatırlatan köylüler, bir de köyü susuz bırakan muhtara başarı plaketi veriliyor diyerek isyan etti.

Sarıdere Köyü'nde tavuk çiftliği olan Hasan Düşünceli, “Su sorununu çözemediğim için çiftliğim 2 aydır boş, Başbakanımızın bir sözü var yolsuz, elektriksiz, susuz köy görmek istemiyorum diyor. Sarıdere köyü deresiyle meşur bir köy ancak derelerimiz kurudu. Seçim zamanı geliyorlar vaatler veriliyor, vaadi vermek kolay önemli olan vaadleri yerine getirmek. Maalesef vaatlerin hepsi masada kaldı.” dedi.

 



Köyün 200 metre altından Melen Çayı'nın geçerek İstanbula'a aktarıldığını söyleyen Düşünceli, köyün susuzluk çektiğini dile getirdi. Köyde 11 tane tavuk çiftliğinin olduğunu ve 150'lik trafonun yetmediğini ve bundan dolayı da çok sıkıntı çektiklerini söyledi.

Köyde bulunan derelerde kalan az suyun içinde balıkların yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen köylüler balıkları dereye taşıdıkları taşıma sularıyla yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. 

 

Haber: G. KARDUZ