1 hafta içinde Düzce’de dahil 3 ilde 3 memurun hayatını kaybetmesi dolayısıyla Zabıta Noktası’nda kameraların karşısına geçen Emniyet Teşkilatı Sivil Personel Sendikası (Siper-Sen) üyeleri, yaşamlarını yitiren 3 memurun ortak bir noktası olduğunu belirterek, yetkililere seslendi.

Düzce’de Halim Yüksel, Malatya’da Hikmet Uçar ve Balıkesir’de Bekir Acar’ın hayatını kaybetmesi ile ilgili konuşan Siper-Sen Düzce İl Temsilcisi Sezai Ataseven, ölüm sebeplerinin araştırılması ve sorumluların cezalandırılmasını isteyerek şöyle konuştu:

“Aile ile telefon irtibatım da hastanın bilici kapalı olduğu bilgisine ulaştım ve derhal Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü ile irtibata geçerek Bolu İl Emniyet Müdürlüğü Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün bilgilendirilmesi sureti ile hastamızın Bolu’da takibinin yapılması hususunda bilgilendirdim. Sabah saat 05:15’de Halim Yüksel’in kardeşi ve yanında bulunan Leyla Yüksel ile yaptığım görüşmede halen bilincin kapalı olduğu ve hastanın yoğun bakımda olduğunu öğrendim. Halim Yüksel sevk edildiği Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan bütün müdahalelere rağmen sabaha karşı 07:00 sıralarında hayatını kaybettiği bilgisine ulaştım.”

“Yetiştirme yurtlarında kalan kardeşlerimizin takiplerini yapsınlar”
“Ortaya çıkan olaylarda hayatını kaybeden üç arkadaşımızın da bir ortak özelliği var.” diyen Ataseven şu ifadelerde bulundu:

“Bu özellik üçünün de 2828 sayılı kanun kapsamında yetiştirme yurtlarında kaldıktan sonra kamuya atanan kardeşlerimizdir. Bu kardeşlerimiz ailelerinde yaşanan çeşitli sıkıntılar nedeniyle devlet tarafından koruma altına alınmak suretiyle yurtlarda kalmaları sağlandı. 18 yaşını tamamlayanlar da 2828 sayılı kanun kapsamında bin personelde bir personel olmak üzere kamuya yerleştirildi. Biz de emniyet teşkilatında da bu şekilde çalışan arkadaşlarımız vardır. Hayatını kaybeden iş arkadaşımızın ortak özelliği budur. Bazı kurum ve kuruluşlara sesleniyorum özellikle bu konudan sorumlu illerde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlerine yetiştirme yurtlarında halen kalan kardeşlerimizin takiplerini yapmaları gerekmesi halde bugüne kadar bu konuda ciddi çalışmaların yapılmadığı gözlemlenmektedir. Yıllarca önlerine gelen bazı hazır hizmetlerden sonra hayata uyum sürecinde psikolojik sorunlar yaşayabilirler. Özellikle ekonomik manada paranın kullanılmasında aile yapısının kurulmasında pek çok zorluklarla karşı karşıya kalabiliyorlar.”

“Sorumluluğu olan bakanlıkların tamamı elini taşın altına koymalı”
Kamu kurum ve kuruluşlarında bugüne kadar kayda değer hiçbir çalışma yapılmadığını öne süren Ataseven son olarak şöyle konuştu:

“Bir önceki dönemdeki Efkan Ala Bakanımızla başlayan 24 ilde bölgeler bazında toplantılar yapmak suretiyle bir proje başlatıldı. Bu proje de bütün yetiştirme yurtlarından ayrılan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan teşkilat mensupları bu toplantılara alınma suretiyle bilgilendirme çalışması yapıldı. Ne var ki araya 15 Temmuz darbe girişimi girdikten sonra çalışmalarımızı enerjimizi başka yöne verdik. Bu yöndeki çalışmalar durdu ardından da hem genel müdürümüz hem de bakanımızın değişmesiyle bu çalışmalar askıda kalmıştır. ‘Yol Arkadaşlığı’ projesi mutlaka devam ettirilmelidir. Bu konuda sorumluluğu olan bakanlıkların tamamı elini taşın altına koymalı ve bu kardeşlerimize sahip çıkmalıdır.”

Haber: Ö. YILMAZ