Son yıllarda sıkıntılı bir dönem geçiren Türk tekstil sektörü, eski güçlü günlerine dönmek için çıkış yolu arıyor. Düzce’deki bazı fabrikalarda kapanma ve küçülme gerekçesiyle işçi çıkarımları yaşanması istihdam kanadında tedirgin yaratıyor. İlçelere kurulanlarla birlikte sayısı 5’e yükselen organize sanayi bölgelerinin yatırımcıya sunulduğu bir dönemde önemli bir iş kapısı olan tekstil fabrikalarında ortaya çıkan krizin nedenlerini ve çözüm yollarını Düzce Ticaret ve Sanayi Odası 7. Meslek Komitesi (Tekstil) Üyesi Hayati Eğilmez ile konuştu.

“Karı en düşük olan sektör”
İlk olarak tekstil sektöründe sorunların baş gösterme nedenlerini sıralayan Eğilmez, şöyle konuştu:

“Tekstil deyince, doğuyoruz giyiniyoruz, ölüyoruz yine giyiniyoruz. Tekstil ölmeyecek bir sektör ayrıca  hem uluslararası üretimde hem satımda rekabetin en çok olduğu bir sektör. Tabii ki ekonomik nedenlerden etkileniyor, etrafımızdaki ülkelerin maliyetlerinden etkileniyor. Karı en düşük olan sektör. Dolarların değil cent’lerin konuşulduğu bir sektör.” dedi.

Düzce’deki sanayi kuruluşlarının güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek için Düzce Ticaret ve Sanayi Odası ile Düzce Üniversitesi işbirliğinde 5 ayrı sektöre yönelik geçtiğimiz yıl ilk kez yapılan ve sanayicilerin sorunlarına kulak verilen SWOT Analizi'ne sözü getirerek açıklamalarını sürdüren Eğilmez, şunları kaydetti:

“Teşvikten yararlanamayınca uluslararası rekabete dayanıksız oluyoruz”
“Düzce’de yaptığımız SWOT Analizi verilerine baktığımızda 2015 yılı ile 2017 yılları arasında Türkiye ihracatının 18.91’ini Düzce yapmış. Bu küçümsenecek bir rakam değil. 5084 sayılı Teşvik Kanunu Düzce’ye çok avantajlar getirdi. Bundan sadece üretim yapan sektörler değil hizmet sektörleri de yararlandı. 1’le 10 arasında işçi çalıştıranlarda yararlandı. SSK işveren payını devlet ödedi. Enerjinin yüzde 40’ını devlet ödedi. Düzce’de montaj sanayi gelişmiş. Biz İSKİ’den dolayı burada kumaş boyası yapamıyoruz. Asgari ücret yüzde 40 neredeyse zamlandı. Buna bizim hiçbir sanayicimiz karşı değil. İşçilik çok önemli. Özellikle kalifiye elemanlarda çok önemli. Fakat bunun karşılığında teşvikten yararlanamayınca uluslararası rekabete dayanıksız oluyoruz. Devletin şuanda katkısı var ama yüzdeleri çok düşük. Aslında dünyayla rekabet ediyoruz. Uzak Doğu’dan gelen ürünleri aslında test etmek lazım."

“Düzce’de 77 tane üretim yapan firma var”
Düzce’de tekstil alanında faaliyet gösteren bazı fabrikaların üretimi durdurma ve yavaşlatma kararını değerlendiren Komite Üyesi Eğilmez, şu ifadeleri kullandı:

“Teşvikin sona ermesi, işçilik maliyetlerinin artması, enerji maliyetlerinin artması şatlarından dolayı sıkıntıya düşüyorlar. Düzce’de şuanda 77 tane üretim yapan firma var. Bunları 4’e bölelim. Bir iç giyim dış giyim, brode sektörü var bir de ev tekstili var. Hemen hemen 29 tane firma brodeyle iştigal ediyor. 2015-2016 yılı rakamları 10 bin 198 işçi çalışan. Vasıfsız işçilerinde iş bulabildiği bir sektör tekstil sektörü.”

“Tasarım yüzde 40 gibi maliyet getiriyor”
Sektörün kurtuluş reçetesini de veren Eğilmez, şu önerilerde bulundu:

“Üretim alt yapılarını geliştirmek lazım. Tekstilin en önemli gider kalemlerinden bir tanesi de tasarım. Tasarım hemen hemen yüzde 40 gibi maliyet getiriyor. Sadece tasarımla da bitmiyor. Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz satış kolaylığı getirsin diye bir proje yaptık. Yakın zamanda MARKA’ya sunacağız. Odaların zaten birinci görevleri üyelerine para kazandırmak. “

“2 ay ya kapatıyorlar ya da üretimlerini durduruyorlar”
Düzce’de fındık toplama sezonunda fabrikalarda çalışma veriminin düştüğünü ve bu durumun üretimi olumsuz etkilediğine de değinen Eğilmez, şöyle konuştu:

“Fındığa baktığımızda gerçekten milli bir ürün. Vazgeçemeyiz. Ama bunun şartlarının iyileştirilmesi lazım. Fındık toplama sezonun izinli 2 ay. 2 ay ya bizim firmalarımız kapatıyorlar ya da üretimlerini durduruyorlar. Bu Düzce için dezavantaj. Meydanlarda artık fındık kurutmuyoruz. Makinalı tarımı Düzce’de başlatırsak hem tekstile faydalı olacak hem de fındık üretimine faydalı olacak.”

“İşçiye de işverene de sendikalaşma eğitimi verilmeli”
“Fabrikalarda işçiyi sendikalaşsızdırma baskısı var” iddialarını da yorumlayan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası 7. Meslek Komitesi Üyesi Hayati Eğilmez, şu görüşleri paylaştı:

“İşveren sendikayı istemiyor diye hiçbir zaman böyle bir tutum olmadı. Ama bu sendikalaşmada da eğitim verilmesi lazım. Hem işçiye hem işverene. Sendika bizim 11 grubumuzun 11’ini de ilgilendiriyor. Bunu oda olarak biraz daha ön plana çıkartmak lazım. Bunu kendi haline bırakmamak lazım.”

Haber: C.ÜSTÜNER